Memnu Hakların İadesi Kararı ve Arşiv Araştırması Etkisi-Elenme Halinde Yapılacaklar

En son şu tarihte güncellendi: 7 Temmuz 2023

Dananın kuyruğunun koptuğu en can alıcı meselelerden birine değineceğiz. Tıpkı “HAGB ve arşiv araştırması” konusunda olduğu gibi bu konuda da kanunlar, fikirler çatışmakta, hakikate ulaşmak zorlaşmaktadır. Çünkü kanunları yazan kişilerin yazdıkları metinleri ne amaçla yazdıkları belli değil ve bu kişilerin birçoğu öldüler. Mezarlarına gidip görüş alabilmemiz de mümkün değil. O sebeple biz hukukçular böylesi durumlarda “içtihat” dediğimiz yüksek mahkeme kararlarına bakarız. Yüksek mahkemeler kanun yazıcıların niyetlerini okumaya çalışır ve bazen de kafadan sallama niyetleri de okurlar. Öyle ki bu aşamada biz avukatlara büyük iş düşmektedir. Elimizdeki tek ve en güçlü silah olan kalemimizi en etkin şekilde kullanmamız ve okuyanın kendisini okumaktan alıkoyamayacağı akıcılıkta dilekçelerle kendi müvekkillerimizin lehine olan fikirleri empoze etmemiz icap etmekedir. Günün sonunda en iyi empoze eden kazanır ve o fikir bir içtihat olarak bayrağını dalgalandırır. Ancak şu da bir gerçek ki tıpkı “memnu hakların iadesi ve arşiv araştırması” konusunda olduğu gibi bazı konularda mahkemelere dert anlatmak, hak alabilmek için adeta topyekün bir hukuk savaşı vermek ve kalemi kovboy silahşörleri gibi kullanabilmek gerekmektedir.

Konuyla ilgili bizzat kendi kazandığımız örnek karar:Memnu Hakların İadesi Kararı Verilmesine Rağmen Arşiv Araştırması Olumsuz Gelen Kişi Hakkında Örnek Karar

Konuyla ilgili olarak yasalara göz atacak olursak:

5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde memnu hakların iadesi için şöyle denilmiştir:

(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,

a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,

b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir.

(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.

(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.

(4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.

(5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.

(6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adlî sicil arşivine kaydedilir.

(7) Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır.

Devlet Memurları Kanunu 48. madde 5. fıkrada bahsi geçen memur olmak için aranan şartlardan birinde şöyle denmektedir:

5. (Değişik: 23/1/2008 – 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belir- tilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. (1)

Şimdi şöyle bir şey var. İki tane özel kanun var ortada.

Birisi (DMK) diyor ki “kardeşim 1 yıl üstü veya yüz kızartıcı şu suçlardan ‘mahkumiyet’ söz konusu olursa almam

Buna rağmen diğeri de (Adli Sicil Kanunu); “kardeşim tamam normalde 1 yıl üstü ceza alan memur olamaz ama aradan yıllar geçince ve memnu hakkın iadesi denilen kararı alırsan bu durum ortadan kalkar

İki tane özel kanun birbiri ile çakışıyor ise daha özel olan muteberdir. Bu sebeple memnu hakların iadesi kararı alan kişinin memur olmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Değerlendirme Komisyonları Nasıl Karar Veriyor?

Değerlendirme komisyonları şu anda genel olarak memnu hakların iadesi kararı almış kişiler hakkında olumlu kararlar vermektedirler. Ancak yine de arada bazı pürüzler çıkmakta ve bazı iş bilmez değerlendirme komisyonları kişiler hakkında abuk subuk değerlendirmeler yapıp sırf adamın on yıllar önce işlediği ve memnu hak iadesi kararı aldığı suç veya suçlar yüzünden memuriyetine mani olmaktadırlar. Bu gibi durumlarda tebliğ süresi içerisinde soğukkanlı davranıp idare mahkemesine “yürütme durdurma talepli iptal davası” açmak gerekir.

Şu yazımızdan da görebileceğiniz üzere Adli Sicil Kaydı Sildirmek İçin Yapılacaklar-Şartları Neler? kişiler adli sicil kayıtlarını eğer şartlar el verirse gayet kolayca sildirebiliyor. Hal böyle iken devletin tanıdığı bir imkan ile temize çıkan ve memur olabilirsin denilen kişinin komisyonların haksız kararları ile en temel ve Anayasal haklarından olan “çalışma hakkından” mahrum olması hukuka aykırıdır.

Elenme Sonrası Ne Yapılmalı?

Öncelikle memnu hakkınızın iadesi kararı ile birlikte ilgili suçun üzerinden ne kadar zaman geçtiği, tüm bu süre zarfında tertemiz hayatınıza devam ettiğiniz, e devlet üzerinden temin ettiğiniz karekodlu adli sicil kaydınızın temiz olduğu hususları ile birlikte diğer belgelerinizi (size gelen ret belgesi, başarı belgeleriniz)  bir avukatın yolunu tutun. Bu süreci kendi başınıza değil de profesyonel hukukçuklar marifetiyle yürütmeniz kesinlikle çok yararınıza olacaktır. Çünkü idare hukuku kolay gibi görünen ancak esasa ve usule ilişkin çok ince nüansların ve ayrıntıların olduğu bir alandır. Unutmayın ki hukuk mücadelesi bir savaştır. Bu savaşta her zaman en iyi silahlara sahip olan ve bu silahları en şekilde kullanan taraf kazanır.

Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelenlerle İlgili Emsal Kararlar Ve Dokümanlar

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top