Sağlık bakanlığı (Doktor, hemşire, ATT için) güvenlik soruşturması ret gelenler ne yapmalı?

En son şu tarihte güncellendi: 20 Haziran 2023

Malumunuz  güvenlik soruşturmasından geçmiş olma şartı eklendi ve her türlü memurluklar için son derece sıkı ve kapsamlı denetimler ve incelemeler yapılması zaruri oldu.

Mesela ATT, hemşire ya da doktor olarak sağlık bakanlığı bünyesinde çalışacak personel geçmişindeki eylemlerinin ahlaki yönleri için bakanlığın ilgili kurumunun denetiminden geçmek zorunda kaldı. Bu ve bunun gibi durumlar da beraberinde hukuki uyuşmazlıkları doğuruyor. Çünkü gerek ahlak gerekse ‘güvenlik tehlikesi‘ kişilerin subjektif bakış açısıyla değerlendirildiği için son derece değişken, belirsiz ve muğlaktır. Bu belirsizlik beraberinde kaotik bir süreci doğruyor.

Halihazırda sağlık bakanlığında memur olarak çalışmak üzere müracaatta bulunup, eğitimlerini tamamlamış, sınavlarını geçmiş personel adaylarının önlerinde güvenlik souşturması haksız yere engel teşkil ederse yapabilecekleri şey İdare Mahkemelerin’de dava açmak olacaktır. Bu davanın da titiz bir idare-ceza uzmanlığı, tecrübesi olan hukukçu gözetiminde takip edilmesi zaruri olacaktır.

 Güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlananlar için hazırladığımız detaylı hak arama rehberine göz atmanız sizi olası hukuki risklerlerden tamamiyle olmasa da bir nebze kurtaracaktır. Elbette bu süreci en sağlıklı şekilde baroya kayıtlı bir avukata başvurarak yürütmeniz en güvenlisi olacaktır. Bizler sadece hukuki bilgilendirme yapabiliriz.

Aşağıda sağlık bakanlığında doktor olarak zorunlu hizmet görevini ifa etmek isteyen ama güvenlik soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle bunu yapamayan ve ardından dava açıp kazanan bir tabip ile ilgili örnek yerel mahkeme kararını inceleyebilirsiniz.

Bu karardan da görülebileceği üzere sadece istihbari mahiyetteki bilgi ile sağlık bakanlığında personel olarak çalışılmasında bir engel yoktur. Yani bu istihbari bilgi haricen başkaca somut, hukuken geçerli delillerle desteklenmedikçe hukuka tek başına bir insanın kariyerini tamamıyla yok edebilmesi mümkün kabul edilmemelidir. Aksi bir kabul insanların kariyerlerini hukuki risk altına sokacaktır ve iftira gibi hukuka aykırı suistimallerin önünü açacaktır.

Sağlık bakanlığı nezdinde görev yapmak üzere Bandırma’da göreve başlamak üzere olan bir doktor hakkında yüzeysel, somutluktan yoksun, elle tutulur olmayan bir ‘istihbari bilgi notu‘ bulunması nedeniyle güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanmıştır. Ardından idare mahkemesine iptal davası açılmış ve uzun süren bir yargılama sürecinin ardından dava kazanılmıştır. Bu davanın kararını aşağıda görebilirsiniz.


T.C.
ANKARA

  1. İDARE MAHKEMESİ
    ESAS NO KARAR NO

Davacı: ……..
Davalı: SAĞLIK BAKANLIĞI :-Aynı Adreste

DAVANIN ÖZETİ : Kocaeli Tıp Fakültesi’nden mezun olarak Balıkesir Bandırma 1 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’na atanan davacı tarafından, 657 sayılı Kanun’un 48.maddesinin 1. fıkrası A bendindeki atama şartlarını taşımadığının tespit edilmesi üzerine atamasının iptal edilmesine yönelik 19/01/2018 tarih ve 58454586 sayılı işlemin; sabıka kaydı-disiplin cezası olmadığı, masumiyet karinesi aykırı tesis edildiği iddialarıyla iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRKMİLLETİADINA

Karar veren Ankara 13. İdare Mahkemesi’nce önceden belirlenen19/12/2018 tarihinde yapılan duruşmaya davacı ve vekili … , davalı idare vekili …geldiği görülerek, taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek duruşma gerçekleştirildikten sonra gereği görüşüldü:
Anayasamızın “IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması” başlıklı 15’inci maddesinde “suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.” hükmü, yine Anayasamızın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38’inci maddesinde “(…) Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.(…)Ceza sorumluluğu şahsidir.” hükmü yer almaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Genel ve özel şartlar” başlıklı 48’inci maddesinde yer alan “A) Genel şartlar” alt başlığının 8’inci maddesinde “(Ek: 3/10/2016 – KHK-676/74 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/60 md.) Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak.” kuralına yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, Kocaeli Tıp Fakültesi’nden mezun olarak Balıkesir Bandırma 1 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’na doktor olarak yerleştirilen davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda 2014-2015 yıllarında Maoist Komünist Parti terör örgütünün eylem ve etkinliklerine katıldığı, şeklinde bilgi edinilmesi üzerine657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-8. maddesi uyarınca atamasının uygun görülmemesi nedeniyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumsuz sonuçlanmasına esas teşkil eden durum hakkında 09/10/2018 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yapılan ara karara cevaben Güvenlik Daire Başkanlığı’nca davacı hakkında Başkanlıkları kayıtlarında herhangi bir arşiv kaydına rastlanmadığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nca davacı hakkında KOMBS-FETÖ havuzu sorgu modülünde herhangi bir bilgi-belge bulunmadığı, Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı’nca davacı hakkında 3713 sayılı Kanun kapsamında intikal etmiş bir bilgi bulunmadığı, Maoist Komünist Parti’nin ise Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 06/07/2005 tarih E:2005/224 K:2005/159 sayılı kararıyla terör örgütü olarak kabul edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık konusu olay kapsamında her ne kadar Maoist Komünist Parti’nin terör örgütü olduğu sabitse de, davacıya isnat edilen durumun niteliği itibarıyla bir terör örgütüne müzahirlik olması itibarıyla davacı hakkında edinildiği belirtilen bilgilerin somut ve şüpheden uzak bir şekilde ortaya koyulamadığı, davacı hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada herhangi bir soruşturma-kovuşturma kaydı bulunmadığı gibi davalı idarece davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanmasına sebep olacak başkaca bir tespit, bilgi ve belge de dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 491,20-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.660,00- TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Görebildiğiniz gibi doktor, hemşire ya da ATT olmak isteyip de eğer güvenlik soruşturmanız olumsuz gelmiş ise dünyanın sonu değildir. Hala bir umut vardır. Umut olduğu sürece de mücadeleniz, kariyeriniz bitmiş sayılmaz.

Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelenlerle İlgili Emsal Kararlar Ve Dokümanlar

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top