HAGB’nin Anayasa Mahkemesince İptalinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasına Etkisi

En son şu tarihte güncellendi: 11 Ağustos 2023

Merhaba sayın okurlar. Sitemizi düzenli olarak takip eden bir kitle için yazıyoruz bu yazıyı. HAGB, yani “Hükmün açıklamasının geri bırakılması kararı” almış bulunan ve aradan 5 yıllık süre geçen yahut henüz bu süre geçmemiş bulunan kişiler; kendilerine bu güncel gelişmenin nasıl yansıyacağını merak ediyorlar.

Şimdi bu HAGB hakkında verilmiş bulunan Anayasa Mahkemesi iptal kararını incelediğimizde 3 ana gerekçe göze çarpıyor. Bunlardan özetlemek gerekirse şu şekilde (kaynak:https://www.anayasa.gov.tr/tr/haberler/norm-denetimi-basin-duyurulari/hukmun-aciklanmasinin-geri-birakilmasi-hagb-kurumunu-duzenleyen-kuralin-iptali/ ) :

1) “savunma hakkının kısıtlanması

2) Suç işlenilmesine teşvik edici olduğu iddiası

3) Mülkiyet hakkının bizzat kendisine müsadere yoluyla yapılan esaslı sınırlamaya ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru olanağının engellenerek HAGB kararı ile birlikte müsadere kararının infazına yol açabilecek şekilde infaz zamanında belirsizliğin olması.

——

Öncelikle HAGB kararı ve güvenlik soruşturması hakkında yazdığımız şu yazımda da ifade ettiğim üzere HAGB müessesesi görünenden daha derin ve ulvi bir amaca hizmet eden bir yapı idi. Her müessese gibi hataları ve açıkları olsa da yine de sağladığı fayda ve topluma kattığı menfaat itibariyle terazinin olumlu kefesinden daha ağır basan bir müessese idi. Ancak kaldırıldı…

Dünya hapsetme oranında dünya rekoru kıran toplumumuzDünya hapsetme oranında dünya rekoru kıran toplumumuz bu müessese olmadan nasıl bir rekor tazeleyeceği merak konusu olmaktadır.

Hapishane denilen soğuk ve kasvetli devlet dairesinin gerçekte ne işe yaradığını daha önceki yazılarımda kaleme almış idim. Hapishaneler suçlu üretmek için vardır. Düzenin dışındaki, farklı düşünen, outliner insanları kendiler gibi outliner insanlar ile tanıştırma mekanlarıdır. Birey, hapishane sayesinde basitçe ve avamca işlediği suçu daha  organize ve daha profesyonelce  işlemeyi öğrenir. Misal; hırsızlık suçunu ekip halinde nasıl daha az yakalanma oranı ile kusursuza yakın şekilde nasıl yapabileceğini bir güzel öğrenir. Suç işeyen birey; geleneksel hapishane sayesinde suç için kurumsallaşmayı, takım çalışmasını, insan yönetimini, devlet ile menfaatine olabilecek ilişkiler kurma, rüşvet gibi alanlarda önemli kazanımlar elde eder.

Bu hakikati fark eden devletler son günlerde f tipi cezaevini denilen yok etme mekanlarını yaratmışlardır. İnsanlardan izole bir bireyin gün geçtikte eridiğini fark eden devlet aygıtı bir insanı gözlerden uzakta nasıl eritebileceğini ve ürkek bir tavuğa dönüştürebileceğini keşfetmiştir.

Her ne kadar bir suçla mücadelede f tipi hapsetme yöntemi şiddet itibariyle “yok etmek için” yeterli gelse de maliyet itibariyle her suç için uygulanabilecek bir yöntem değildir. Çünkü her bir suç işleyen birey için ayrı oda ayrı tuvalet ayrı lavabo, ayrı gardiyan, ayrı ilgi çok maliyetlidir. Basit bir su tesisatı inşa etmek bile binlerce dolar maliyete sahiptir.

Bu yukarıdaki gerekçelerden ötürü devletimiz suçluların sayısını belirli bir dengede tutmak için HAGB müessesini iyileştirmek suretiyle ayakta tutmak ve açık cezaevlerini “rehabilitasyon ve iyileştirme” yönlerini arttırmak amacıyla geliştirmek  zorundadır. Çünkü her suç işleyeni yok etmek maliyetlidir. 

Anayasa mahkemesi her ne kadar kendince haklı gerekçeler ile bu müesseseyi kaldırmış ise de bence gerçek hayat ile zerre alakası olmayan bir karar vermiştir.

Gerçek hayat ile kitapta yazan hayat farklı olduğu kadar gerçek hayat ile gerçek olduğu sanılan hayat da bir o kadar farklıdır.

Güvenlik Soruşturması ve iptal edilen HAGB Hakkında

Arkadaşlar lafı uzatmayacağım. Bence HAGB’nın iptal edilmesi yerel mahkemelerce verilen kararlarda olumlu bir koz olarak karşımıza çıkacaktır. Çünkü iptal gerekçeleri itibariyle HAGB’nın açıkları ve eksiklikleri güzelce kaleme alınmıştır. Ancak tıpkı Anayasa Mahkemesi’nin daha evvelden almış olduğu Güvenlik Soruşturması iptal kararının güvenlik soruşturmasına etkisinde olduğu gibi bunda da hukuki bir boşluk yaratacaktır.  Bazı davaların esas yönünden değil de usul yönünden kazanılması riskini doğurabilecektir.

Bir davanın usulden kazanılması halinde kararın uygulanması gecikmekte yahut karar uygulansa bile yeni bir yasa çıkması sonrası birtakım sorunlar doğabilmekte. Biz bunların tümünü daha evvelden yaşadık. Bu durumun önüne geçmek için eksikliklerin tamalandığı yeni bir HAGB yasasının oluşturulması elzemdir. Nitekim yüksek ihtimalle de bu şekilde yeni bir yasa ortaya çıkacaktır. Her ne kadar biz burada böyle konuşsak da şu an için net olarak “şu olacaktır” denmek mümkün değildir.Ortada kocaman bir belirsizlik vardır. Umarım bu belirsizlik hayatının bir döneminde bir kez olsun hata yapmış olan ancak sonradan pişman olanların lehine yarar. 

Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelenlerle İlgili Emsal Kararlar Ve Dokümanlar

1 thoughts on “HAGB’nin Anayasa Mahkemesince İptalinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasına Etkisi”

  1. merhaba mehmetbey. kadın bir dr’um. aile içi şiddet nedeni ile basit yaralama suçundan HAGB kararı mevcut. 5 yıllık süre geçti. bu kararın düşmesiyle alakalı dilekçe vermemiştim. atanmam için bununla alakalı bir gecikme olur mu? EGM tarafından arşiv araştırmasında bu dava ile alakalı olan ceza mahkemesinden bir değerlendirme vs isteniyor mu? cevaplarsanız çok müteşekkir olurum.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top