Devam Eden Ceza Soruşturmasının ve Mahkumiyetinin Memuriyete Etkisi

En son şu tarihte güncellendi: 7 Mart 2024

Şimdi bu konuyu iki aşamada ele almak gerekir. Bunlardan birincisi “ceza soruşturmasının devam ettiği aşama” ikincisi ise “mahkumiyet” aşamadır. Bu iki aşamayı ayrıca ilk defa memur olacaklar ve halihazırda memur olanlar olarak iki ayrı alt başlıkta inceleyeceğiz. Bu konuda literatürde bir kavram karmaşası var. Bu karmaşaya net ve kısa izahlarla son vermek niyetindeyiz.

Sayın okur devam eden ciddi bir ceza yargılamasının; “psikolojik, sosyal etkileri” korkulacak derecededir. Ayrıca ’korkunun ta kendisi’ son derece güçlü bir duygudur. Ölüm korkusunu iliklerine kadar hisseden insanların, hayatlarının geri kalanını bambaşka ve farklı bir kişi olarak yaşadıkları bir gerçektir. Mesela ünlü yazar Fyodor Dostoyevski kurşuna dizilmeden evvel son dakika, dönemin Rus çarı tarafından affedilmese idi bugün bu halde olabilir miydi?

Eğer ki siz de ciddi bir ceza yargılamasının çemberi içerisinde yanıp kavruldu iseniz ölüm korkusu ile benzer bir korkuyu sonuna kadar yaşamışsınızdır demektir. Bu korkunun kendisi cezanın ta kendisinden daha azap doludur. Bu korkuyu yaşamayan, sonuna kadar tecrübe etmeyen bilemez. Dünyaya bir süre sonra farklı bakmaya başlarsınız. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. İlk zamanların yoğun anksiyetesi yerini bir süre sonra yoğun umursamazlık ile beraber depresyonla karışık manik bir tabloya bırakır. İşte insan ondan sonra kavrulmuş ve alabildiğine yoğurulmuştur. İşte o vakitten sonra hiçbir şey eskisine geri dönemez. İş o vakit benzeri nehirden bir kez daha geçemezsiniz

Memurlukta Devam Eden Ceza Soruşturmasının Etkisi

 

Devlet memurluğuna atanmak isteyenler için ceza soruşturması büyük önem taşımaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesi, kamu hizmetlerinin ifası için devlet memurluğuna alınacak kişilerde aranan genel ve özel şartları belirlemektedir.

Ceza soruşturmasının memuriyete ilk girişte etkisi:

Eğer ki hakkınızda bir ceza soruşturması var ise ve bu tahkikat yüz kızartıcı suçlarla ilgili ise bu durumda arşiv araştırmasında sorun yaşama ihtimaliniz var. Zira arşiv araştırmasında bakılacaklar arasında devam eden soruşturmadaki olgular da vardır. Ancak burada şu ayrıntıya dikkat etmek gerek. Her yüz kızartıcı suç soruşturması devam eden kişi memuriyete ilk girişte sorun yaşayacak diye bir kaide yok.  Bu noktada suçun mahiyeti, işleniş şekli, işlendiği yıl, dosyadaki somut maddi olgular önem arz etmektedir. Değerlendirme komisyonlarında bu noktada ciddi iş düşüyor. Bu soruşturmaları titizlikle inceleyip ‘yaşın yanında kuruyu yakmamaya‘ gayret etmeliler. Bu hususta şu rehberimize göz atabilirsiniz:

Arşiv Araştırmasında Devam Eden Yüz Kızartıcı veya Ağır Cezalık Suç Soruşturmalarının Etkisi

Ayrıca halen devam eden ve müdahale edilmesi gerekecek nitelikte bir ceza soruşturmanız var ise şu rehber size göre:

 

Ceza soruşturmasının halihazırda memur olan kişiler üzerindeki etkisi

 

Halihazırda memur olanlar için Devlet Memurları Kanunu’ndaki şartları sağlıyor bulunmanız yeterli. Aşağıdan da incleyebileceğiniz üzere DMK 48’deki alım şartlarında “devam eden ceza soruşturmasına sahip olmamak” gibi bir madde yoktur. Bu sebepten ötürü eğer ki halihazırda devlet memuru iseniz devam eden ceza soruşturmasından daha az korkmanız gerekir. Zira çalıştığınız idare kafasına göre keyfi karar alıp “bu kişi hakkınıda ceza soruşturması açılmış bunu devlet memuriyetinden uzaklaştıralım, meslekten men edelim, ihraç edelim” türünden bir karar veremez. Ancak uygulamada sık karşılaştığımız bir husus “uzman erbaş, polislik, bekçilik” gibi kamu güvenliğini birinci dereceden ilgilendiren mesleklerde çalışan kişiler hakkında devam eden bir ceza soruşturmasının varlığından haberdar olan idareler “disiplin soruşturması” açma eğiliminde olabiliyorlar. Yine bu disiplin soruşturması ile kişileri; masumiyet karinesini ihlal etmek pahasına meslekten men edebiliyor, uzaklaştırabiliyor. Bunlara karşı idari yargıda dava yolu açık olup bu gibi haksızlıklara maruz kalan kişilere de dava açmalarını, haklarını mahkemede aramalarını öneriyoruz.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesine göre:

“A) Genel şartlar: 1. Türk Vatandaşı olmak, 2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak, 3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, 4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak, 5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. 6. Askerlik durumu itibariyle; a) Askerlikle ilgisi bulunmamak, b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak, c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak, 7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak. B) Özel şartlar: 1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak, 2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.” Kaynak

Bu şartlar arasında Türk vatandaşı olma, belirli yaş ve eğitim şartlarını sağlama gibi kriterler bulunmaktadır. Ancak en önemli şartlardan biri de kamu haklarından mahrum olmamak ve kasten işlenmiş suçlardan dolayı mahkûm olmamaktır.

Mahkumiyet Halinde Kasten İşlenmiş Suçlar ve Memuriyet Etkisi

Devlet memuru olabilmek için adayın kasten işlediği suçlardan mahkûm olmamış olması şarttır. Ancak elbette taksirle işlenmiş bulunan suçlar bu kapsamda değerlendirilmez ve memuriyete engel teşkil etmez (bu konuda çok soru geliyor, evet taksirli suçlarda 5 sene de hüküm giyseniz yine de sonuç değişmez) Eğer ki; bir yıl (1 yıl) veya daha fazla miktarda hapis cezasına mahkûm olunması halinde, suçun niteliği veya türüne bakılmaksızın memuriyet hakkı kaybedilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nüans “mahkumiyet“‘tir. Yani eğer ki ortada bir “mahkumiyet” yok ise bu durumda memuriyetin gitmesi söz konusu OLMAZ!

İlk Defa Memur Olanlar İçin Mahkumiyetin Arşiv Araştırmasına Etkisi

Bu hususta Güvenlik Soruşturması-Arşiv Araştırması Neden Olumsuz Gelir?-Neye Bakılır?  yazımıza göz atmanızı öneririm. Eğer ilk defa memur olacaksız duruma göre ya “sadece arşiv araştırması” ya da “hem arşiv araştırması hem de güvenlik soruşturamsı” uygulanacaktır. Ortada bir mahkumiyet var ise ve henüz bu mahkumiyet kesinleşmemiş ise devam eden yargılama söz konusudur. Devam eden yargılamaya ilişkin olarak şuraya göz atın: Devam Eden Mahkeme/Yargılama Ve Güvenlik Soruşturması-Arşiv Araştırması İlişkisi

Eğer kesinleşmiş bir mahkumiyet var ise 1 yıl ve üst mahkumiyet olmamasına, yüz kızartıcı suçlardan mahkum olmamaya gayret etmek yeterli olacaktır. Yukarıda da izah edildiği üzere aksi halde DMK 48 uyarınca şartları sağlamadığınızdan ötürü sorun yaşarsınız. Ancak eğer  kesinleşmiş olan mahkumiyet 1 yıl ve üstü değilse ve yüz kızartıcı suçlardan da mahkumiyet yok ise bu durumda sizi arşiv araştırmasından elemeleri açıkça hukuka aykırı olacaktır. Bu durumda yasal süreç başlatmanız önerilir.

Halihazırda Memur Olanlar Hakında Kesinleşmiş Mahkumiyet Etkisi

Bu durumda her şey açık ve nettir. Kanun açıkça konuya nokta koymaktadır.  Tek bir soru önem arz eder: “DMK 48’deki hükümlere aykırı bir durumunuz var mı yok mu“. Sadece buna göre değerlendirilir. O sebepe bu konu hakkında detaylı yazmaya bile gerek yok.

Mahkumiyet Halinde Hapis ve Adli Para Cezalarının Memuriyete Etkisi

Hapis cezalarının yanı sıra adli para cezaları da memuriyete etki edebilir. Bir yıldan fazla hapis cezasına mahkûm olanlar, affa uğramış olsa bile devlet memuru olamazlar. Adli para cezaları ise genellikle memuriyet için engel teşkil etmez, ancak belirli suçlar nedeniyle alınan adli para cezaları memuriyete engel olabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Ertelenmesinin Etkisi

Bu konuda külliyet uzunluğunda dev bir rehberlerimiz var. Yani belki biraz iddialı olacak ama bu konuda Türkiye’de bizim kadar enine boyuna inceleyen ofis 1 elin parmaklarını geçmeyecektir.  HAGB Ve Arşiv Araştırması- HAGB Kararı Memuriyete Engel Midir? Yüz Kızartıcı Suçlarda HAGB Kararının Etkisi Ve Düşme Kararı Hakkında

HAGB’nin Anayasa Mahkemesince İptalinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasına Etkisi

HAGB ve KDAE denetim süresi içerisinde Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Olumsuz Mu Gelir?

HAGB’nin Güvenlik Soruşturmasına-Arşiv Araştırmasına Etkisi

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesi halinde; bu hususta mahkeme kararı yüzüne okunan kişiye mahkumiyet hükmü verilmez ve ayrıca bu husus memuriyet için çok net bir şekilde engel teşkil etmez. Evet yüz kızartıcı suç bile olsa engel teşkil etmez.

Adli Sicil Kaydı Silinmesi ve Memuriyet Etkisi

Memnu hakların iadesi kararı belirli şartların varlığı halinde kişiye verilebilmektedir. Bunlardan ilki infaz üzerinden 3 sene geçmesidir. İkincisi ise kişini bunu talep etmesidir. Bu hususta şu yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Yukarıdaki yazılarımıza göz attıysanız görebileceğiniz üzere “memnu hak iadesi kararı” belli bir etki ve sonuç doğuran ve kamu kurumlarınca görmezden gelinemeyecek türden bir karardır.

Eğer ki belirli suçlardan mahkûmiyet kaydı mevvut ise ve bu mahkumiyete ilişin kayıt adli sicilden silinirse bu durumda kişi memuriyete alınabilir.

Sonuç olarak şu şekilde özetleyebiliriz: Devlet memurluğuna atanacak kişilerin adli sicilleri detaylıca ve titizlikle incelenir ve aryıca belirli suçlardan mahkûm olanlar memuriyet haklarını en azından uzun bir süreliğine kaybederler. Ancak elbette yukarıda da ifade ettiğimiz üzere taksirle işlenmiş suçlar veya belirli koşullar altında verilen cezalar memuriyete hiçbir koşulda engel teşkil etmezler.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top