Tarsim Sigortası Hasar Sonrası Eksik Ödeme Nedeniyle Dava-Prosedürü, Nereye ve Nasıl Açılır?

En son şu tarihte güncellendi: 12 Mart 2023

Donan, kuruyan, böcek veya mantar gazabına uğrayan tarım ürünleriniz için eğer TARSİM adı verilen (Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş.) adlı şirketten sigortalı iseniz para alabilirsiniz.

Ancak maalesef her sigortalı hak ettiğini ve gerçek zararını karşılayamayabiliyor. Bu gibi hallerde ne yapılacağını adım adım yazacağız. Eğer hiç ama hiç paranız yok ve oğlunuz avukat ise kendiniz de yürütebilirsiniz tüm bu süreci. Ancak eğer ki hukuktan dört dörtlük anlayan bir yakınınız veya avukatınız yok ise bu işe tek başınıza kalkışmayın.

Yapılacakları iki kalemde özetlemek olursa;

  • Tespit davası açmak-İlk olarak tarlanın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tespit davası açmanız gerekiyor. Dava demem sizi yanıltmasın. Basit bir keşif ile bilirkişiler raporlarını kısa sürede verecek ve dosya hemen kapanacak. Bu davada bilirkişilere gereken yerleri güzelce izah etmek şart. Avukatın araziye gelip; bilirkişiler keşif yaparken yanlarında bulunması önemlidir.
  • Asliye Ticaret Mahkemesi veya Asliye Hukık Mahkemesi’ne dava açmak

TARSİM NEDİR VE NE İŞE YARAR?

TARSİM, genel açılımı ile Tarım Sigortaları Havuzu; ülkemizde 14.06.2005 tarihinde kabul edilen 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 4. Maddesinde düzenlenmiştir. TARSİM, çiftçilerin tarımsal faaliyet sürecinde olası risk ve hasarlara karşı ürün, hayvan ve emeklerini teminat altına almayı sağlayan bir sigorta türü olup, sigorta poliçelerin ödemesi belli oranda devlet tarafından karşılandığından devlet destekli tarım sigortası olarak ifade edilmektedir.

TARSİM (devlet destekli tarım sigortası/ Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş); yaşanabilecek kuraklık, don, sel, dolu, fırtına, hortum, deprem, heyelan, yangın, kaza ve hayvan hastalıkları gibi çiftçilerin tarımsal faaliyet sürecinde karşılaşabilecekleri riskler ve/veya oluşabilecek maddi hasarlara karşı ürünleri, hayvanları ve çiftçilerin emeklerini güvence altına alınmasını sağlamaktadır. TARSİM sigortası tarım sektörünün istikrarlı gelişimine katkı sağlanmakta, çiftçilerin çalışma koşullarını iyileştirmekte, üreticilerin afetler nedeniyle oluşabilecek zararlarını karşılayarak üretimde istikrar oluşturmakta ve meydana gelen hasarlara karşı merkezi tek bir organizasyon ile kaynakların kullanımında verimlilik doğurmaktadır. 

TARSİM SİGORTASININ KAPSAM ALANI NELERDİR? 

Aslında devlet destekli tarım sigortası anlamına gelen TARSİM ; Bitkisel Ürün Sigortası, Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası, Ağaç / Fidan Sigortası, Sera Sigortası, Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Kümes Hayvanları Hayat Sigortası, Su Ürünleri Hayat Sigortası ve Arıcılık Sigortası türleri altında faaliyet göstermektedir. 

Bitkiler, bitkisel ürünler ve seralar, tarımsal yapılar, tarım alet ve makineleri ile çiftlik hayvanları için kuraklık, dolu, don, sel, taban suyu baskını, fırtına, hortum, deprem, heyelan, yangın, kaza ve hayvan hastalıklarının neden olacağı zararlar ve/veya tarım sektörü bakımından önemli görülecek zararlar yapılan TARSİM sigortası kapsamındadır. Bunun yanı sıra talep edilen sigorta türündeki özel koşulların sağlanması halinde isteğe bağlı ek teminatlar da talep edilebilir. 

İlgili sigorta türlerine ismen değinilmiş olmakla birlikte yazımızın amacı, bitkisel ürün sigortası kapsamında don olayının gerçekleşmesiyle zarara uğrayan üreticinin TARSİM tarafından zararının karşılanmaması halinde gidebileceği hukuki yolların açıklanmasıdır.

TARSİM SİGORTASI KAPSAMINDA HASAR GERÇEKLEŞTİĞİ TAKDİRDE, HASAR İHBARI NEREYE VE NE ŞEKİLDE YAPILMALIDIR?

Sigorta teminatı kapsamında olan riskin/hasarın gerçekleşmesi halinde sigortalı hasar ihbarını; sigorta şirketine veya acentesi aracılığıyla, rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren don hasarlarında 10 günü, diğer hasarlarda 15 günü aşamamak kaydıyla sistem üzerinden TARSİM’e yapmalıdır.

Sigortalı, riskin/hasarın gerçekleşmesi halinde; acentesi veya sigorta şirketi aracılığıyla  hasarın gerçekleştiği tarihi, hasarı acentesine bildirdiği tarihi, hasarın neden gerçekleştiğini, sigorta poliçe numarasını ve iletişim bilgilerini TARSİM’e bildirmek zorundadır. Yapılan hasar ihbarı neticesinde TARSİM tarafından görevlendirilmiş olan eksperler gelerek hasar tespitini gerçekleştirmektedir. Tamamlanan hasar tespiti sonrasında tazminat miktarı hesaplanarak, tazminat tutarı, en geç 30 gün içerisinde Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) tarafından sigortalıya, banka kanalıyla ödenmektedir. 

Ancak her koşulda sigortalının zararı, Tarım Sigortaları Havuzu tarafından karşılanmayabilir. Bazı durumlarda her ne kadar sigortalı hasar ihbarını süresi içerisinde TARSİM’e yapmış olsadahi, meydana gelen zararın sigorta teminatı dışında kaldığı veyahut zararın don nedeniyle gerçekleşmediği gibi sebeplerle sigorta şirketi ödeme gerçekleştirmemektedir. Bu gibi durumlarda sigortalı zararını, mahkemeler aracılığıyla talep edebilecek olup, yazımızın devamında bu husus açıklanacaktır.

  • DEVLET DESTEKLİ BİTKİSEL ÜRÜN SİGORTASI KAPSAMINDA ÜRÜNLERİN DONA UĞRAMASI SEBEBİYLE ÜRETİCİ, SİGORTA ŞİRKETİNDEN ZARARINI KARŞILAYAMADIĞI DURUMDA HANGİ HUKUKİ YOLLARA BAŞVURABİLECEKTİR?

Devlet destekli sigorta poliçesi kapsamında sigortaya sahip bir üretici, her ne kadar poliçe kapsamında zararının tazmini için sigorta şirketine başvurmuş olsa dahi, başvurular türlü gerekçelerle neticesiz bırakılabilmektedir. Zararlarını tazmin edemeyerek mağdur olan üretici bu gibi durumlarda sigorta poliçesine dayalı tazminat istemli dava açabilecektir.

SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLI AÇILACAK DAVA, NEREDE VE HANGİ MAHKEMEDE AÇILMALIDIR?

Devlet destekli bitkisel ürün sigortası kapsamında olmasına rağmen yaşanılan don hasarını sigorta şirketinden tazmin edemeyerek mağdur olmuş üreticilerin izleyecekleri yolu kısaca izah etmemiz gerekirse; öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinde dava şartı olarak arabuluculuk eklenmiş olup, ilgili madde uyarınca önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirlenmiştir. Sigorta hukuku kapsamında konusu bir miktar paranın ödenmesi olan uyuşmazlıklarda (don hasarı sonrası sigorta şirketinden zararını karşılayamayan tarafın açacağı dava buna dahildir) dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olacaktır. Eğer sigortalı üretici, arabuluculuğa başvurmadan önce dava açması halinde açmış olduğu dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceğinden bu husus oldukça önemlidir.

Ayrıca sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık nedeniyle sigortalı/ sigortadan menfaat sağlayan kişi, dava yoluna başvurabileceği gibi, Sigorta Tahkim Komisyonu’na da başvurabilir. Ancak açıkladığımız üzere tahkim yoluna başvurmak isteğe bağlı olup, bu yola başvurmayan/ başvurmak istemeyen kişiler dava açabilecektir. 

Sigorta poliçesinden kaynaklı açılacak davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.

 Yetkili mahkeme ise ;  Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartlarının C.9. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiş olup ilgili düzenleme uyarınca ; ‘’Sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle, ilgili taraflar aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, Tarım Sigortaları Havuzu merkezinin veya sigorta şirketi/acentesinin ikametgâhının veya rizikonun gerçekleştiği yerin bulunduğu il merkezinde; Tarım Sigortaları Havuzu ya da sigorta şirketi/acente tarafından açılacak davalarda ise, davalının ikametgâhının bulunduğu yerin il merkezindeki ticaret davalarına bakmakla görevli mahkemedir.’’ Şeklinde belirlenmiştir.

AÇILACAK DAVADA ZAMANAŞIMI SÜRESİ VAR MI?

Türk Ticaret Kanununun 1420. maddesi uyarınca ; Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler (yani yazımızda açıkladığımız dava buna dahildir) alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve her halükarda rizikonun/hasarın gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacaktır. Kısada dava don olayından kaynaklı hasarın gerçekleşmesinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

MEYDANA GELEN DON HASARI NETİCESİNDE DELİL TESPİTİ DAVASI NASIL AÇILACAKTIR?

Delil tespiti davası, açılacak davada don hasarını tespit etmeye yarayacağından oldukça önemli bir geçici hukuki koruma tedbiridir.

Delil tespiti davası HMK’nın 400. Maddesinde yer almakta,“Görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.” Düzenlemesi mevcuttur.

 Delil tespiti istenebilmesi için öncelikle hukuki yararın varlığı gerekir. Hukuki yarar ise delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı durumlarda mevcuttur. Meydana gelen don hasarının tespiti yapılmadığı takdirde açılacak davada deliller kaybolma riski taşıdığından, hukuki yarar şartı sağlanmaktadır. Bu sebeple üretici, ileride açacağı davada esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeye veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan taşınmazın bulunduğu mahkemeye başvurarak delil tespiti talep ettiğinde, taşınmazda meydana gelen don hasarının tespiti yapılacağından, davacının iddiasının ispatlamasına büyük ölçüde yardımcı olacaktır.

AÇILACAK DAVADA ÖZELLİKLE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

1-) Devlet destekli bitkisel ürün sigortası ile sigortalanan ürünlerin yaşanılan don hasarı sonrası zarar gördüğü ancak zararın sigorta şirketinden tazmin edilememesi sebebiyle açılacak davada, en önemli hususlardan biri dava açılmadan önce doğru ve zamanında hasar ihbarının yapılmasıdır. Hasar ihbarı yapılmadan açılacak dava reddedileceğinden TARSİM’e yapılan hasar ihbarının eksiksiz ve vakit geçmeden yapılmasına dikkat edilmelidir.

2-) Açılacak davada her ne kadar primler tarım sigortası anlaşmalı acenteler aracılığıyla alınıyor olsa da husumetin yöneltilmesi gereken taraf TARSİM olacağından, dava TARSİM’e karşı açılmalıdır. Devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesinden dolayı tazminat ödeme yükümlülüğü, TARSİM A.Ş’ye ait olup, TARSİM adına poliçe tanzim eden sigorta şirketi davalı olarak gösterildiği takdirde dava husumet yokluğundan usulden reddedilecektir.

3-) Meydana gelen don olayından kaynaklı hasarın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığına dikkat edilmelidir. Devlet destekli bitkisel ürün sigortası genel şartlarının A.2.1 maddesinin 1.fıkrasının e bendinde teminat kapsamında olan don riski yer almakta olup, ilgili hüküm uyarınca ‘’Don riskinin, meyve ve bağ fidanlarında neden olduğu miktar kaybı zararı ile şekerpancarı, kabak (çerezlik), domates (salçalık), domates (sofralık), biber (chili), biber (dolmalık), biber (sivri, çarliston), biber (salçalık), biber (kırmızı), biber (kapya), biber (üçburun), biber (kaliforniya), biber (macar), biber (jalapeno), biber (turşuluk), patlıcan ürünlerinde fide ve yapraklanma döneminde yeniden ekim dikime neden olacak şekilde meydana getirdiği zararlar.’’ teminat kapsamındadır. Bu noktada eğer isteğe bağlı olarak don riskinin yaş meyvelerde ve yağ gülünde neden olduğu miktar kaybı zararları ek teminat kapsamına dahil edilmediği durumlarda, yaş meyvelerde don riskinin neden olduğu miktar kaybına ilişkin zarar dava yoluyla talep edilemeyecektir.

4-) Dava dilekçesinde görevli ve yetkili mahkeme hususuna dikkat edilmelidir. Görev dava şartı olduğundan açılacak dava görevsiz mahkemede açılması halinde dava usulden reddedilecek ve hak kaybına uğranılacaktır.

5-) Davada zamanaşımına dikkat edilmelidir. 2 yıl içinde dava açılmadığı takdirde alacak zamanaşımına uğrayacaktır. 

SİGORTA POLİÇESİNDEN KAYNAKLI AÇILACAK DAVAYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

Meydana Gelen Don Olayına İlişkin TARSİM A.Ş’ye yapılacak hasar ihbarı, somut evrak ve belgelere dayanmalıdır, aksi durumda sigorta kuruluşuna geçerli başvuru yapılmadığı gerekçesiyle talep usulden reddedilecektir.

11. Hukuk Dairesi 2020/1742 Esas , 2021/3344 Karar sayılı kararında; ‘’…Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, tüm dosya kapsamına göre, başvuru sahibince kayısı bahçelerinde meydana geldiği iddia edilen don olayına ilişkin davalı tarafa herhangi bir somut (fotograf,mahsul dökülmesi vb.) evrakın sunulmaması, zararın yaşandığı gün için Meteoroloji Genel Müdürlüğüne ait hava durumu tahminine yer verilmemesi, ziraat mühendisinden veya zirai bilirkişiden herhangi bir değerlendirme alınmamış olması veya alınmış ise de dosyaya sunulmamış olması ve zararı tespite yönelik sair gerekli belgelerin ibraz edilmemiş olduğu, bu durumda sigorta kuruluşuna gerekli belgelerle ve geçerli başvuru yapılmadığından başvuru sahibinin Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle başvuru sahibinin talebinin usulden reddine karar verilmiştir…’’

Açılan dava kısmi dava olarak açıldığı takdirde, ıslah talebinin 2 yıllık zamanaşımı süresini geçmesi durumunda, ıslah edilen kısım yönünden dava zamanaşımı nedeniyle reddedilecektir.

11. Hukuk Dairesi 2018/2924 Esas, 2019/4525 Karar sayılı kararında ; ‘’…Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü ile 14.897,52TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.500TL’nin tahsilini talep etmiş, bilahare bilirkişi raporu sonrasında taleplerini ıslah yolu ile arttırmıştır. Dava dilekçesi ve davacı tarafın ıslahı gözönüne alındığında dava HMK m. 109’da düzenlenen kısmi davadır. Bu nedenle ancak dava konusu yapılan miktar bakımından zamanaşımı kesilir. Bu durum karşısında, olayın 2014 yılında meydana geldiği, davanın 18.08.2014 tarihinde açıldığı, ıslah talebinin ise 16.06.2017 tarihinde yapıldığı gözönüne alındığında, TTK’nın 1420. maddesinde belirtilen süre geçmiş olduğundan, davalının usulüne uygun ve süresinde yaptığı zamanaşımı def’i dikkate alınarak ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine kararı verilmesi gerekmektedir..’’

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top