En son şu tarihte güncellendi: 12 Mart 2023
Hepinizin hayatının bir döneminde “dönüm noktası” sayılabilecek anlar olmuştur. Benim de oldu. İşte bu anlardan bir tanesinin hikayesini anlacağım.
Her şey sol köprücük kemiğimin hizasında lenf bezelerinde ceviz büyüklüğünde bir şişliğin el ile tespiti ile başladı.
Kısa bir Google araştırması ile kan beynime sıçradı ve panik oldum. Ancak Google amcanın neredeyse her şeye “kanser” tanısı koyması ile meşhur olduğunu da biliyordum. O sebeple ilk etapta soğukkanlı oldum ve derhal bir radyolog bulmak üzere yola çıktım. Ultrason için Mecidiyeköy’de bir radyolog uzmanına gittiğimde aşağıdaki resimde yazan tanıları koymuştu. Bir de dedi ki “Mehmet Bey buraya kadarmış…sevdiklerinle son kez vakit geçir”. Çapı 1 cm üstü olan ve şekli bozuk supraklaviküler bölge lenf nodları %90 ihtimalle maligniteye (kötü huylu kanser ile ilintili hastalıklara) işaret etmekte imiş. Hatta lenf nodlarını bu şekilde gördüğü hiçbir hasta 1 seneyi geçirememiş…
Bu rapordan sonra ben aylar süren hastane koşuşturmacasında doktorların raporlarımı asık suratla karamsarca okumasını izleyerek geçirdim. Doğru düzgün tanı da koyamadılar. Kendi kendime iyileştim. Resmen büyük yaratıcı bu kanser dosyaları ile titiz şekilde ilgilenmem için bana bir işaret vermişti. Halen daha PET sırasında iken benimle beraber bekleyenlerin ve yakınlarının suratlarındaki çaresizlik, karamsarlık aklımda, hayatımın her döneminde de aklımda olacak.
Bunun üzerine en yakın arkadaşımın çalıştığı hastaneye gittim ve diğer tetkikleri de yaptırmak üzere kolları sıvadım. Tüm vücut BT, beyin MR, endoskopi, kan tahlilleri de aşağıdaki gibidir:
Ayrıca burada yok ama PET çektirmiştik ve PET sonucu SUV maks 7.4 çıkmıştı. Bizi daha fazla araştırmaya iten ve eksizyonel biyopsiye zorlayan şey de bu olmuştu. Pet yüzünden ciddi oranda radyasyona maruz kaldım.
Son Olarak Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’ne ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ne incelettirdik bu çıkarttığımız lenf bezlerini ve sonuç şu şekilde çıkmıştı:
Artık buradan sonra daha fazla uğraşmadık. Sonuç itibariyle sizin veya yakınınızın geçmiş olduğu o karamsarlık dolu, umutsuz görünen yoldan bir dönem de olsa bende geçtim. Ne kadar acı ve ızdırap verici olduğunu biliyorum. Hayatın anlamını, yaşanan her dakikanın değerini sorgulatan bu süreç keşke insanoğluna hiç denk gelmese ancak maalesef ki doğanın acımasız kuralları nedeniyle denk geliyor.