Devre Tatil Sözleşmesi-Şekil Şartları-Zorunlu Geçerlilik Unsurları-Cayma Hakkı-Süreleri

En son şu tarihte güncellendi: 17 Ekim 2023

Devre tatil sözleşmesi ile devre mülk sözleşmesi birbirinden farklı tür sözleşmeler olup devre tatil sözleşmesi çok daha işlevsel ve sık kullanılmaya başlanan tipte bir sözleşmedir. Bu yazımızda bu sözleşmenin geçerli olarak kurulabilmesi için gerekenleri inceleyeceğiz.

DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ NEDİR? SÖZLEŞMEDE HANGİ ESASLI UNSURLARIN YER ALMASI GEREKMEKTEDİR?

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 50. maddesinde Devre tatil sözleşmesi açıkça düzenlenmiş olup,  devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkanı sağlayan bir sözleşme türüdür.

Kanunda devre tatil sözleşmesinin tanımı oldukça açık olup, ilgili sözleşmenin 1 yıldan daha uzun süre için yapılmış olması, yıl içinde belirli veya belirlenebilecek en az bir gece konaklama imkanı sağlanması ve sözleşme konusu taşınmazın kullanım hakkının devri ya da devrinin taahhüt edilmesi şarttır. İlgili sözleşme uyarınca devre tatil sözleşmesinin satıcısı/sağlayıcısı durumunda bulunan taraf, sözleşme konusu olan ve belirli dönem için konaklama imkanı tanınacak taşınmazı tüketiciye teslim etme ve bir önceki cümlemizde belirttiğimiz konaklama imkanlarını sağlama edimi üstlenirken; tüketici ise bu konaklama imkanı için satıcı/sağlayıcıya sözleşme ile belirlenen bedeli ödeme yükümlülüğü altına girmektedir.

1-Devre tatil sözleşmesi en az 1 yıllık süre için yapılmalıdır. Burada kanun en azından tüketicinin ilgili sözleşmeden yararlanması için 1 yıllık süre tanınmasını zorunlu tutmuştur. 1 yıllık süre kanunun ön gördüğü asgari süre olduğundan, 1 yıldan az süreli sözleşmeler TKHK kapsamına girmemektedir.

 2-Sözleşme ile tüketiciye, birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanınması gerekmektedir. Bu dönemlerin mutlaka belirli olması şart olmayıp, belirlenebilir olması da yeterli olmakla birlikte en az 1 gecelik konaklama imkanı tanınması şarttır. Burada gecelik konaklama şartının gerçekleşmesi için tüm gecenin orada geçirilmesi şart olmayıp, somut olayın koşuluna göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Şayet tüketici, devre tatil sözleşmesinin konusu olan taşınmazda gece saatlerinde makul sayılabilecek süre boyunca orada kalmış ise, gecelik konaklama şartının gerçekleştirildiği kabul edilebilecektir.

 3-Yapılan devre tatil sözleşmesi ile satıcı/sağlayıcı, sözleşmenin konusu olan taşınmazın kullanım hakkının devri veya devrini taahhüt etmesi gerekmektedir. Söz konusu devre tatil sözleşmesi ile tüketiciye taşınmaz üzerinde ayni veya şahsi bir hak tanınabilmektedir.

4-Sözleşme konusu taşınmazın mutlaka tatil amaçlı olması zorunlu olmayıp, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar da devre tatil sözleşmesinin konusu haline gelebilmektedir.Ayrıca sözleşme konusu taşınmazın tamamının mutlaka devre tatil sözleşmesine konu olması zorunlu olmayıp, taşınmazın bir bölümü için de ilgili sözleşmenin akdedilmesi mümkündür.

5-Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50. maddesinin 9. Fıkrası uyarınca, devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere devre tatil sözleşmeleri, en fazla on yıl için kurabilmektedir.

DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDE ŞEKİL ZORUNLULUĞU

TKHK 50. maddesinin 5. Fıkrasında ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 6. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca, devre tatil sözleşmesinin yazılı veya mesafeli satış yöntemiyle kurulması mümkündür.

Devre tatil sözleşmesinde kanun, yazılı olarak kurulacak yöntem için nitelikli yazılı geçerlilik şartı öngörmüştür. Buna göre, mesafeli satış yöntemiyle kurulan sözleşmeler hariç olmak üzere satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin kendi el yazısıyla sözleşme tarihini yazmasını ve sözleşmeyi imzalamasını sağlamakla yükümlüdür. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere yazılı şekilde kurulan devre tatil sözleşmesinde, tüketicinin kendi yazısıyla sözleşme tarihini yazması ve sözleşmeyi imzalaması sözleşmenin geçerli bir şekilde kurulması için zorunludur. Ayrıca yazılı veya mesafeli olarak kurulan bu sözleşmenin bir nüshasının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. Sözleşmenin bir örneğinin tüketiciye verildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya ait olmaktadır.

Söz konusu yönetmeliğin 6.maddesinde , satıcı veya sağlayıcının sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremeyeceği açıkça düzenlenmiştir. Buradan da görüleceği üzere yönetmelik hükmü, yukarıda saymış olduğumuz şartların mevcut olmaması halinde geçersizliği sadece tüketici tarafından ileri sürebilme olanağı tanımış olup, satıcı/sağlayıcının tüketicinin aleyhine olacak şekilde geçersizliği ileri sürmesi mümkün değildir. Ancak ifadeden de görüleceği üzere eğer ki satıcı/sağlayıcı tarafından ileri sürülen geçersizlik tüketicinin lehine olacak ise hakim bunu dikkate almalıdır.

DEVRE TATİL SÖZLEŞMELERİNDE TÜKETİCİYE ÖNBİLGİLENDİRME FORMU VERİLMESİ ZORUNLULUĞU

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 50.maddesinin 4.fıkrası uyarınca; tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmesi zorunludur.

Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 5. Maddesinde ön bilgilendirme formunun ne şekilde düzenlenmesi ve içeriğinde hangi unsurların yer alması gerektiği açıkça ifade edilmiş olup ilgili yönetmelik uyarınca;

  • Satıcı veya sağlayıcı, devre tatil sözleşmesinin kurulmasından en az bir gün önce tüketicilere yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ön bilgilendirme formu vermek zorundadır.
  • Ön bilgilendirme formunun, en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir şekilde düzenlenmesi zorunludur.
  • Ön bilgilendirme formunda aşağıda yer alan bilgilerin bulunması zorunludur;
  • Satıcı, sağlayıcı ve malikin isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa MERSİS numarası ile diğer iletişim bilgileri.
  • Sözleşme konusu hakkın tanımı, niteliği, kapsamı ve kullanım koşulları.
  • Sözleşmenin süresi, sözleşme konusu hakkın kullanılabileceği dönem ve tarih aralığı.
  • Sözleşme konusu taşınmazın fiili durumu ve yeri.
  • Sözleşme konusu hakkın kullanımı için ödenecek tüm vergiler dahil toplam fiyat.
  • Ortak tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç gibi zorunlu yasal giderler ile genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına, bu giderlerin nasıl ve ne zaman arttırılabileceği ile tüketiciye nasıl yansıtılacağına ilişkin açıklamalar.
  • Tüketicinin yararlanabileceği yüzme havuzu, sauna ve benzeri ortak tesisler, ışıklandırma, su, bakım ve benzeri hizmetler ile bunlardan yararlanma şartları.
  • Taşınmazın bakım ve onarımının, yönetim ve idaresinin ne şekilde olacağına ilişkin açıklamalar ve tüketicilerin bu konularla ilgili kararlara nasıl katılabileceği ve kararları nasıl etkileyebileceğini de içeren bilgi.
  • İktisabın sözleşmede belirtilenler dışında herhangi bir ek ödemeye ve yükümlülüğe yol açmayacağına ilişkin bilgi.
  • Sözleşme konusu hakkın devir veya takas edilmesinin mümkün olup olmadığı ile varsa değişim planına ilişkin açıklamalar.
  • Cayma hakkının ne şekilde kullanılacağı ve cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, faks numarası ve elektronik posta bilgileri.
  • Sözleşme konusu taşınmaz üzerinde varsa idari veya hukuki kısıtlamalara ilişkin bilgi.
  • Devre mülk hakkı veren sözleşmelerde “Bu sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkınız bulunmaktadır.” ibaresi.
  • Konusunu diğer ayni haklar ile şahsi bir hakkın oluşturduğu sözleşmelerde “Bu sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkınız bulunmaktadır. Cayma süresi içinde sözleşmeye konu mal veya hizmet karşılığında herhangi bir isim altında ödeme yapmanızı veya borç altına sokan herhangi bir belge vermenizi istemeyeceğimizi taahhüt ederiz.” ibaresi.
  • Tüketicinin cayma hakkı konusunda hiç ya da gereği gibi bilgilendirilmemesi halinde cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı olmadığına ve bu sürenin her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona ereceğine ilişkin bilgi.
  • Tarafların sözleşmeyi fesih şartları ile sözleşmenin feshedilmesi halinde bunun sonuçlarına ilişkin bilgi.
  • Sözleşmeden doğan haktan üçüncü bir kişinin yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin bilgi ile yararlandığı takdirde buna ilişkin açıklamalar.
  • Varsa satıcı veya sağlayıcının şikayetlere ilişkin çözüm yöntemleri hakkında bilgi.
  • Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilgi.
  • Ödeme planı ve ödemelerin yapılacağı banka ve hesap bilgileri.
  • Sözleşme konusu hakkın taksitle satılması halinde;
  • Tüm vergiler dahil Türk Lirası olarak toplam taksitli satış fiyatı,
  • Faiz miktarı ve faizin hesaplandığı yıllık oran ve sözleşmede belirlenen faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faiz oranı,
  • Tüketicinin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları,
  • Varsa peşinat tutarı.
  • Yukarıda saymış olduğumuz bilgilendirmelerin yapıldığına ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.

Sözleşme şekil şartına uygun düzenlenmemiş ise, satıcı/sağlayıcı aşağıda detaylıca bahsetmiş olduğumuz ön bilgilendirme formu ile tüketiciyi bilgilendirmemiş, tüketiciye formu teslim etmemiş veya ön bilgilendirme formunda zorunlu olarak yer alması gereken bilgiler yer almıyor ise , satıcı veya sağlayıcı cayma formunu sözleşmenin kurulduğu anda yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla tüketiciye vermemiş ise ne yapılabilir?

İlgili yönetmeliğin 10.maddesi uyarınca bu gibi durumlarda tüketici, cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreye bağlı kalmayacaktır. Ancak bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren 1 yıl sonra sona ermekte olup, saymış olduğumuz eksiklikler 1 yıllık süre içerisinde giderilebilirse, 14 günlük cayma hakkı süresi bu eksikliklerin gereği gibi yerine getirildiği tarihten itibaren başlayacaktır.

DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDE TÜKETİCİNİN CAYMA HAKKI

TKHK 50. maddesinin 6. Fıkrası uyarınca tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.

Cayma süresi dolmadan satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Bu yasağa rağmen, tüketiciden herhangi bir bedel alınması durumunda alınan bedel tüketiciye derhâl iade edilir. Ayrıca tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge tüketici yönünden geçersizdir.

  • CAYMA HAKKIMI NASIL KULLANABİLİRİM?

Bu sorunun yanıtını devre tatil ve uzun süreli tatil hizmetleri sözleşmeleri yönetmeliğinin 8.maddesi cevaplamış olup, buna göre cayma hakkınızı;

Cayma hakkınızı kullanıldığınıza dair bildirimi, cayma hakkı süresi dolmadan (14 günlük süre), şahsi hakka konu devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayni hakka konu taşınmaza ilişkin sözleşmelerde ise noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltmeniz yeterlidir.

Cayma hakkınızı kullanırken satıcı/sağlayıcı tarafından size verilen cayma formunu kullanabileceğiniz gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilirsiniz.

Cayma hakkı tek taraflı bir irade beyanı olduğu için posta yoluyla, elektronik posta ile veya noter kanalı ile ihtarname aracılığıyla bu hakkınızı ileri sürebilirsiniz. Sürenin son günü dahi bu hakkınızı kullanmanıza bir engel teşkil etmemekte olup, cayma süresi için beyanınızın karşı tarafa ulaşma şartı aranmamaktadır.

  • CAYMA HAKKIMI KULLANIRSAM TAZMİNAT ÖDER MİYİM?

Bu soruya hayır yanıtı vermekle birlikte, cayma hakkını kullanan tüketicinin hiçbir cezai şart/tazminat ödeme sorumluluğu doğmamaktadır. Tüketici olarak, tatil konusu taşınmazı veya hizmeti tecrübe ve muayene ettiğiniz tarihten itibaren 14 gün içerisinde HİÇBİR SEBEP GÖSTERMEKSİZİN VE HİÇBİR HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUK ÜSTLENMEKSİZİN cayma hakkınızı kullanabilirsiniz. Eğer ki sözleşmenizde cayma hakkınızı kullanmanız cezai şart ödenmesine bağlı kılınmış ise, bu hüküm kısmi butlan yaptırımına tabi olarak geçersiz hale gelmektedir.

  • DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDE SATICI/SAĞLAYICIYA ÖDEYECEĞİM BEDEL BİR KREDİYE BAĞLI İSE, CAYMA HAKKIMI KULLANDIĞIMDA BAĞLI KREDİME NE OLUR?

İlgili kanun uyarınca tüketicinin ödeyeceği bedel, kısmen veya tamamen satıcı veya sağlayıcı ile kredi veren arasındaki anlaşmaya dayanılarak bir kredi veren tarafından karşılanıyorsa, tüketicinin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer. Daha açık bir ifade ile devre tatil sözleşmesine bağlı kredi sözleşmeniz, cayma hakkınızı kullanmanızla birlikte hiçbir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğünüz olmaksızın kendiliğinden sona erecektir.

DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNE KONULMUŞ OLAN SORUMSUZLUK KAYDININ GEÇERSİZLİĞİ

Taraflar arasında yapılan devre tatil sözleşmesinin metninde veya ayrıca düzenlenmiş bir belgede, tüketicinin kanun ve yönetmelik uyarınca sahip olduğu haklardan feragat ettiğine ilişkin (örneğin cayma hakkı) bir madde mevcutsa, bu madde kesin olarak geçersizdir.

Ayrıca yine sözleşmede veya ayrı bir belgede satıcı/sağlayıcının yükümlülüklerini sınırlandıran veya tamamen ortadan kaldırdığına dair bir kayıt bulunuyorsa, bu kayıt geçersiz olup, satıcı ve sağlayıcıyı sorumluluktan kurtarmamaktadır.

Görüleceği üzere hem tüketicinin korunması hakkında kanun hem de ilgili yönetmelik tüketiciyi korumak için birçok hüküm bünyesinde barındırmaktadır.

DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

1-SÖZLEŞMEDE DÜZENLENEN TATİL SÜRESİNİN DOLMASI

Yazımızın başında da ifade ettiğimiz üzere devre tatil sözleşmesi en az 1 yıllık süre için yapılmakta olup, sözleşmede tarafların kararlaştırdığı sürenin dolması halinde sözleşme, kendiliğinden sona erecektir.

 2-SÖZLEŞMENİN FESHİ

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 11. Maddesinde malın ayıplı çıkması durumunda tüketiciye seçimlik haklar tanınmış olup, tüketici bu hakkına dayanarak sözleşmeyi feshedebilecektir.

3-DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNE KONU OLAN TAŞINMAZIN TAMAMEN YIKILMASI/YOK OLMASI/KAMULAŞTIRMA YAPILMASI

Devre tatil sözleşmesinin konu edilen taşınmaz spesifik ve başka bir taşınmaz ile değişim hakkı bulunmuyorsa, sözleşmeyi bizzat sözleşme konusu taşınmazı kullanmak için gerçekleştirmişseniz, taşınmazın başına yukarıda saymış olduğumuz durumlar gelmişse, ifa imkansızlığı sebebiyle sözleşme kendiliğinden sona erecektir.

4-SÖZLEŞMENİN TARAFI OLAN SATICI/SAĞLAYICININ İFLAS ETMİŞ OLMASI

Söz konusu sözleşmeye konu taşınmazı sağlayacak taraf olan satıcı/sağlayıcı iflas etmiş ise, tüketicinin sözleşme konusu hakkını kullanması imkansız hale geleceğinden sözleşme sona erecektir.

DEVRE TATİL SÖZLEŞMELERİNDE ZAMANAŞIMI/HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE VAR MI?

Devre tatil sözleşmesi de bir sözleşme niteliği taşıdığından Türk Borçlar  Kanunundaki genel hükme tabi olmakta ve 134.madde uygulanarak bu sözleşmeden kaynaklı her hak ve alacak 10 yıllık zamanaşımı süresine uğramaktadır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top