Banka Hesabım 3. Şahıslarca Dolandırıcılıkta Kullanıldı Ne Yapmalıyım Diyenlere-Kurtulma Yöntemleri

En son şu tarihte güncellendi: 19 Mart 2024

Tarih boyunca dolandırıcılar var olmuştur. Büyük ihtimalle dolandırıcılık eskisinden daha ihtişamlı şekilde var olmaya devam edecektir. “Aldatma kabiliyeti”  kullanılmak suretiyle gerçeğin çarptırılması ve bundan menfaat elde edilmesi ile oluşan dolandırıcılık suçunda eğer ki banka hesabınız kullanıldı ise yersiz şekilde zan altında kalmaktan nasıl sıyrılabileceğinizi izah edeceğiz bu yazıda.

Evvela bazı konularda bazı tanımları yapmamız gerekiyor. Zira size bazı şeyleri izah edebilmemiz için bazı terimleri ve anlamlarını bilmeniz, en azından belli seviye terminolojiye hakim olmanız gerekiyor. Ayrıca şu rehberimiz de yeni sekmede açık olsun: Ceza/Savcılık Soruşturması Açıldı Ne Yapmalıyım? Kaç Ay Sürer? Memuriyete Etkisi?-Kurtulma Rehberi

Dolandırıcılık Suçu Nedir ve Şartları

Dolandırıcılık suçu hakikatın ustaca ve belli bir zihinsel çaba ile gizlenmesi suretiyle bir kişiden menfaat elde edilmesi ile oluşur. Dolandırıcılık suçunun failleri genelde yoldan sapmış pazarlamacılardır. Pazarlamacılar günümüzde; gerçeği çarptırıp yeniden şekillendirir ve hakikat sonrası çağın gerektirdiği üzere “gerçeğin yeniden yaratılması” sürecini yürütürler. Bu bahsettiğim yasalara uyan pazarlamacılar; belirli sınırlarda ve etik kurallar içerisinde haksız rekabet yaratmayacak şekilde görevlerini yürütürler. Yani hakikati çarptırırken piyasadaki hakim oyuncuların ve markaların müşterilerinin parasına fazla göz dikmezler. Ancak eğer ki belli bir sınırı aşarlarsa ve reklam başına elde edilen gelir belli bir oranı geçerse bu durumda düzenin sürdürülebilirliği için tehdit olurlar ve artık o noktadan sonra dolandırıcı yaftasını taşırlar… Bu noktada dolandırıcılık suçunun oluşmaması için  en önemli kriter “gerçek yeniden şekillendirildikten sonra kendilerinden menfaat sağlanan kişiler çok kısa vadede ve derhal, çok hızlı şekilde mutsuz olmamalıdır”. Mesela kansere yol açan ve aslında hiçbir işe yaramayan bir hapı dev bir marka çatısında satan firmalar genelde dolandırıcılıktan yargılanmaz zira bu markanın müşterileri o hapı aldıkları sürece kısa vadede mutludurlar. Olayın aslı yıllar sonra ortaya çıktığında ise iş işten geçmiş olacaktır. Marka çatısının büyüklüğü nedeniyle de tüketici dahil kimse dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunmayacaktır. Olay belki birkaç marjinal gazetenin küpüründe birkaç gün dillendirilecek ve sonrasında kısa sürece unutulacaktır.

Elbette  sayın Yargıtay’ımız yukarıda benim  tanımladığım gibi gerçekçi bir tanım yapmayacaktır sizlere. Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin tanımı aynen şu şekildedir:

“Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir.” şeklinde düzenlenmiş olup dolandırıcılık suçunun banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi ise nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Bu surette esasen kredi dolandırıcılığı dolandırıcılık suçunun nitelikli bir halini oluşturmakta olup, esasen bu suçla cezalandırılan “tahsis edilmemesi gereken bir kredinin tahsis edilmesi”dir.

Bu konuda; Yargıtay 15. Ceza Dairesi ( 2013/14846 Esas, 2013/12178 Karar, 01.07.2013 tarihli kararı) da benzer görüştedir. Türk Dil Kurumu’nu açıp baktığımızda ise şöyle bir tanım karşımıza çıkıyor:

“Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika” (Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, s. 891.) Kaynak

Dolandırıcılık Suçu Oluşması Şartları da yine yerleşik içtihatlarda şu şekilde şartları gerektirmektedir:

1) Failin bir takım hileli davranışlarda bulunması,

2) Hileli davranışların mağduru aldatabilecek nitelikte olması,

3) Failin hileli davranışlar sonucunda mağdurun veya başkasının aleyhine, kendisi veya başkası lehine haksız bir yarar sağlaması, Kaynak: Yargıtay yerleşik içtihatları

Yukarıdaki kanun maddesinden de görebileceğiniz üzere dolandırıcılık suçunun basit halinin cezası 1 yıldan 5 yıla kadar para cezasıdır (TCK 157).

TCK 158. Maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun nitelikli halinde (eğer ki ortada bilişim sistemi de varsa) ise  4 yıldan az olmamak üzere cezalandırma söz konusudur. “Banka hesabının bir başkasına kiralanmasında ise” dolandırıcılığın nitelikli hallerinden 158. Maddenin f bendinde düzenlenen “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle” dolandırıcılık olarak varsayılmaktadır. Yani bu halde iken nitelikli hal nedeniyle ceza miktarı da 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır. Fakat maalesef f bendi kapsamında iken (bilişim sisteminin araç olarak kullanılması hali)  suçun cezasının 4 yıldan az olamayacağı, adli para cezasının da elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı ifade edilmiştir. Ancak eğer ki etkin pişmanlık indiriminden faydalanırsanız bu kadar ağır bir ceza almazsınız. Bu sebeple eğer ki banka hesap kullandırma nedeniyle dolandırıcılık suçundan yargılanıyorsanız henüz çok  geç olmadan bir ceza avukatı ile iletişime geçmeniz, doğru zamanda doğru adımı atabilmeniz için yararınıza olacaktır.  Zira gereken adımların doğru zamanda atılamsı sizin indirim sebeplerini kullanabilmeniz adına yararınıza olacaktır. Şu rehberimize de göz atabilirsiniz bu hususta: Ceza Soruşturması-Davası Devam Ederken En Büyük İndirim Sebepleri ve Şüpheyi Lehinize Kullanmak

Nitelikli Hile Ne Zaman Var Olmaz

Nitelikli hile belli bir yoğunluğa ve ağırlığa sahip olmalıdır. Her somut olay ve durum özel olarak subjektif şekilde değerlendirilmelidir. Doktorindeki yerleşik görüşe göre önceden “tanımlamak ve sınırlarını keskin bir şekilde çizmek suretiyle”; ‘şu husular nitelikli hiledir’ demek mümkün değildir. Mesela kimi olayda bir internet satış ilanında harf hatası nitelikli hile sayılabilecek iken kimi olayda ise bu mümkün olmayabilir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi vermiş olduğu bir kararında;

Sanığın, babası adına bir bankaya başvurup sahte olarak düzenlediği maaş bordrosunu ibraz ederek kredi kullandığı devamla da kredi onayından sonra babası adına talep dilekçesi düzenleyerek paranın kendi hesabına yatırılmasını sağladığı bir olayda Yargıtay tarafından ilgili bankadaki görevliler tespit edilip sanığın kredi başvurusunu bizzat kendisinin mi yaptığı, yoksa yanında başka birisini mi getirip babası olarak tanıttığı hususlarının sorulmasını, buna ilişkin olarak teşhis işlemlerinin yaptırılmasını, kullanılan kredinin sanığın hesabına aktarılması için sanığın babasının yazdığı ve sanığın bankaya ibraz ettiği dilekçenin üzerine teyit alındığına dair şerh düşüp paraf yapan banka görevlisi tespit edilerek teyit için kiminle görüştüğünün sorulmasını, kredi belgeleri arasında yer alan kira kontratıyla başvuru formlarındaki imzalar arasındaki bariz fark değerlendirilerek, kredi başvuru evrakının ekinde adına kredi talebinde bulunulan sanığın babasına ait nüfus cüzdanı fotokopisi ve tapu belgesindeki fotoğrafların da yeterli netlikte olduğu, banka görevlilerinin sanığın yanındaki şahsın kim olduğunu denetleme imkanlarının bulunup bulunmadığı tespit edilmesinden sonra öncelikle kullanılan hilenin basit yalan olup olmadığının tespiti, banka görevlilerinin denetim imkanını ortadan kaldıracak ne gibi hileli hareketlerin sergilendiği hususlarının araştırılması gerektiğini belirtmiştir” Kaynak:Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2009/9304 E.

3. Kişilere Banka Hesap Kullanılması Nedeniyle Dolandırıcılıktan Yargılanmak

Yukarıda da izah ettiğimiz üzere dolandırıcılık suçunun faili olabilmek için menfaat elde ettiğiniz kişinin gerçeği algılama kabiliyetini geçici süreli de olsa etkisiz hale getirmeniz gerekir. Bu şu anlama gelir; mağdurun algılama yeteceğini geçici süreli de olsa uyuşturmak ve ortalama bir zekaya sahip, ortalama şüphe derecesine sahip bir insanın algılama yetisi ile algılamayacağı kıvama getirmek.

Şu anda bu “Money muling” adını verdiğimiz yöntem ile birlikte özellikle şu yasadışı sektörlerde para nakline aracılık gerçekleşmektedir:

  • Yasadışı sanal bahis için banka hesabı kullandırmak (mesela son zamanlarda sanal bahis için banka hesabı kiralamada çok artış oldu, özellikle de suç örgütleri gariban öğrencileri ve ev hanımlarını hedef alarak bu tür eylemleri için hesaplarını kullandırabiliyorlar kaynak haber )
  • Dolandırıcılık için banka hesabını kullandırma
  • Uyuşturucu satışı için banka hesabını kullandırmak
  • Diğer kaynağı belirsiz para trafiği için banka hesabını kullandırmak

Bu konuda interpolün tanımı şu şekildedir:

“More than 90% of money mule transactions identified through the European Money Mule Actions are linked to cybercrime. The illegal money often comes from criminal activities like phishing, malware attacks, online auction fraud, e-commerce fraud, business e-mail compromise (BEC) and CEO fraud, romance scams, holiday fraud (booking fraud) and many others.”

Türkçesi: Avrupa’daki Banka Hesabı Kullandırma Eylemlerinde tespit edilen para eşekleri işlemlerinin %90’ından fazlası, siber suçlarla bağlantılıdır. Yasadışı para genellikle phishing (tuzağa düşürüp dolandırma),  kötü amaçlı yazılım saldırıları, çevrimiçi açık artırma dolandırıcılığı, e-ticaret dolandırıcılığı, iş e-postası komplosu (BEC) ve CEO dolandırıcılığı, aşk dolandırıcılığı, tatil dolandırıcılığı (rezervasyon dolandırıcılığı) ve birçok diğer suç faaliyetinden gelmektedir. Kanyak

Ne yazık ki Türk Ceza Kanunu’nda banka hesabı kullandırmak suretiyle dolandırıcık suçunun özel görünümüne has özel bir ceza yok. Bunan ötürü kişiler ya dolandırıcılık suçundan mahkum olmakta ya da beraat almaktadır. Yani önünüzde sadece iki şans var: “ya beraat ya da mahkumiyet”.

Banka hesabınız 3. şahıslarca dolandırıcılıkta kullanıldı ise bu durumda sizin de ceza almamanız için  önünüzde iki yol var. Bunlardan ilki: “dolandırıcı 3. şahısla aranızdaki bağı ispat“, ikincisi “bankanın sorumluluğuna gitmek“.

Dolandırıcı 3. şahısla aranızdaki bağı ispat

Eğer ki banka hesabınızı kullanan 3. şahıs dolandırıcı ile sizin aranızdaki tek bağ “hesap kullandırmadan” ibaret ise ve siz bu kişinin dolandırıcı olduğunu, Dolandırıclık faaliyeti ile iştigal edebileceğini bilecek durumda değilseniz bu durumda sizin dolandırıcılık suçuna iştirak ettiğinizden bahsedilemez. Bunun için “Whatsapp yazışmaları, sms’ler, şahitler, hesabın dolandırıcılık için kullanıldığını fark ettikten sonra hemen aksiyon almanız” hususlarını mahkemede delil olarak gösterebilirsiniz.

Ancak uygulamada ne yazık ki çoğu kez bu zor olabiliyor. Zira hesabınızı kullanan 3. kişi dolandırıcı genelde hesap sahibi mağdurlarla telegram gibi sonradan iletişimin silinebildiği ve sunucunun yurtdışında olduğu iletişim kanallarını kullanmaktadır. Bu gibi hallerde ise aranızdaki iletişimin hiç var olmadığını delil olarak sunabilirsiniz. Mesela şunların dosyaya getirtilmesini isteyebilirsininiz:

  • HTS kayıtları
  • Banka hesabının kullanıldığı dönemlere ilişkin ATM ve banka şube güvenlik kayıtları
  • Farklı yerlerde ikamet edildiğine dair deliller
  • Ortak bir bağ olmadığına dair eğitim ve çalışma döküm belgeleri

Her ne kadar masumiyetin ispatı diye bir olgudan ceza hukuku bağlamında söz edemeyecek olsak da bu tür davalarda masumiyeti ispat etmek durumundasınız.

Bankanın hesap sahibini koruma ve kişisel veri sorumluluğu

Normal şartlar altında bankalar bir hesabı bizzat sahibi dışında 3. bir kişi tarafından kullandırmalıdır. Bu hususta özel kanunda (Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun’da) bir ceza da mevcuttur:

Yükümlülük ihlâlinde adlî ceza
MADDE 14 – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 7 ve 8 inci
maddelerindeki yükümlülükleri ihlâl eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne
kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suç dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine
hükmolunur. Kaynak

Bu suça rağmen gerek banka görevlilerin kayıtsızlığı gerekse 21. yüzyılda olmamıza rağmen halen parmak izi, biyometrik retina taraması gibi güvenlik yöntemlerinin kullanılmaması nedeniyle halen 3. kötü niyetli kişiler birilerinin hesaplarını kullanıp onları ciddi risklere sokabiliyor. Nitekim Yargıtay son zamanlardaki kararlarında, bankaların, hesap sahiplerinin parasını korumasını ve “belli özel yükümlülükleri titiz incelemeleri yapmak suretiyle” güvenlik önlemleri almasını zorunlu görmüştür.

“İşlemde davacının üçüncü kişilerle iş birliği yaparak veya başka şekilde kusurlu davrandığı ispatlanamamıştır. Davalı banka tarafından, hesapta bulunan paranın güvenliğinin tam olarak sağlanamadığı, kötü niyetli kişilerin işlemlerine karşı korunamadığı, güvenlik önlemlerini geliştirmediği, bu önlemleri kullanmayı, müşterileri için zorunlu hâle getirmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı banka hesaptan çekilen tüm paradan sorumludur. Bunun ilke olarak kabulü gerekir.” Şeklindedir. Emsal nitelikli bu kararla bankanın hesap sahibinin parasını korumakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Kaynak: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi

Sonuç olarak her ne kadar bankanın belli sorumlulukları var olsa dahi banka hesabının dolandırıcı 3. kişilere kiralanması, kullandırılması halinde banka uygulamada maddi ve cezai olarak sorumlu olmamaktadır. Fakat siz yine de bu hususu da belirtin zira bu 3. kişi dolandırıcılar sizin imzanızı taklit edip bir yerde sizinkine benzer sahte kimliğinizi göstermiş, ibraz etmiş olabilirler. Bu da sizin lehinize deliller elde etmenizi sağlar. 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top