En son şu tarihte güncellendi: 1 Haziran 2023
Öncelikle şunu peşinen ifade edeyim. Herhangi siyasi görüşüm yok. Hayatım boyunca en ufak bir örgüte, siyasi görüşe sempati duymadım. Lisede bile hep çizginin dışında, sürünün dışında oldum. Zaten asosyal yarı inek, nerd bir tiptim. Ancak bu demek değildir ki kendime ait fikirlerim ve gelecek tasavvurum yok.
Mesela sosyal bir hukuk devleti olmayı başaramamış devlet kurumlarının hepsinin; “blockchin teknolojisi” ve “internet kimliğinin her geçen gün daha da çok itibar görmesi (sosyal medya profilleri)” halinin yaygınlaşması ile birlikte yok olacağı ya da etkisiz bir ombudsmana dönüşeceği kanaatindeyim. Aynı şekilde zengin-fakir arasındaki uçurumun “gelişmesini bir türlü becerememiş ve becerme ihtimali gün geçtikçe azalan toplumlarda” akıl almaz ölçülerde açılacağını düşünüyorum. Bunun haricinden bu gelişmeyi bir türlü beceremeyen ülkelerin/toplumların; aklı çalışan ama çok fazla parası olmayan kesiminin kanunsuz sularda (okyanus ortasında) ya da gezegenin en ücra köşelerinde kendilerine bağımsız platformlar yaratacağını düşünmekteyim. Yani parlak bir gelecek hayalim yok dünya için. Aynı anda hem alabildiğine korkunç teknoloji, zenginlik refah ve yine alabildiğine fakirlik, kıtlık, açlık… Hiç öyle komünizm ya da liberalizm falan hayal edemiyorum. Maalesef distopya romanlarındaki gibi yaşacağımızı düşünüyorum.
Hiç öyle hayal kurmaya gerek yok. İnsanoğlu bencil ve doğuştan “kötü özelliklere” sahip bir yaratık. Öyle kardeşçe falan yaşamayacağız. Hep kavga edeceğiz. Hep rekabet edeceğiz. Savaş hiçbir zaman bitmeyecek. Belki şekil değiştirecek ama bitmeyecek. Fakirlerimiz daha binlerce yıl fakirlik çekmeye devam edecek. Açlık yüzlerce yıl sonra bile hala tüm ihtişamı ile süregelecek.
Sizlere de naçizane tavsiyem parayı sokağa dökmeyin. Bırakın doğal düzen tüm acımsızlığı ile kendi dengesini kursun. Bırakın büyük yaratıcı felaketler yoluyla kendi sistemlerini kendisi yaratsın. Bırakın aranızda sadece en güçlüler, en zekiler ve en yetenekliler kalsın. Sonrasında onlar yeni bir düzen kuracaktır nasıl olsa. Demagoglara, hokkabazlara ve üçkağıtçılara itibar edilmeyen sadece ehil insanlardan oluşan yeni dünya düzeni.
Kalkıp da devletler yok olursa; “suçlularla kim mücadele edecek?” , “fakirlere kim yardım edecek?”, “sağlık ve eğitim ve altyapı hizmetlerini kim sağlayacak?” gibi sorular sormayın.
• Siz zannediyor musunuz ki fakirler gerçekten çağın teknolojisi ile harmanlanmış sağlık hizmetini “ücret ödemeden” alabiliyor.
• Ya da siz zannediyor musunuz en azılı suçlular zararsız hale getiriliyor?
Bakın SGK kanser ilaç davalarına bakan bir avukat olarak gönül rahatlığı ile ifade etmek isterim ki; eğer “çok miktar paranız” veya “avukat tutacak vizyon+ az miktar paranız” yok ise kanser olduğunuz vakit oldukça zor bir süreç yaşanıyor. Bu dünyanın en gelişmiş ülkelerinin çoğunda da böyledir. Türkiye’miz bu noktada yine iyi durumdadır.————————————————-
Başlıklar:
Terör Örgütü Üyeliği Suçu Cezası
TCK m.314’e göre silahlı örgüt suçunun cezası şu şekildedir:
- Silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.314/1).
- Silahlı örgüt üyeliği suçunu işleyenler, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir (TCK m.314/2).
- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır (TCK m.314/3).
Görüleceği üzere bu suçun cezası bir hayli yüksektir. Kuruculara ayrı, sıradan düz üyelere ayrı ceza verilmesi kararlaştırılmıştır.
Ancak silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hüküm giyenler genelde en az 7,5 yılla yargılanıyor. Çünkü şu aşağıdaki hüküm bunu emrediyor:
Terörle Mücadele Kanunu Madde 5 – (Değişik: 29/6/2006-5532/4 md.)
3 ve 4 üncü maddelerde yazılı suçları işleyenler hakkında ilgili kanunlara göre tayin edi- lecek hapis cezaları veya adlî para cezaları yarı oranında artırılarak hükmolunur. Bu suretle tayin olunacak cezalarda, gerek o fiil için, gerek her nevi ceza için muayyen olan cezanın yukarı sınırı aşılabilir. Ancak, müebbet hapis cezası yerine, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Suçun, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması dolayısıyla ilgili maddesinde ceza- sının artırılması öngörülmüşse; sadece bu madde hükmüne göre cezada artırım yapılır. Ancak, yapılacak artırım, cezanın üçte ikisinden az olamaz.
Terör Örgütü Üyeliği Suçu Etkin Pişmanlıktan Faydalanmak için
Bu konuyu şu ceza kanunu çok güzel özetlemiştir. Papağan gibi aynı şeyleri tekrar etmeye gerek yok. Özgün yazmış gibi daha 37 defa yazılmış şeyleri tez adı altında yazan akademisyen bozuntularına benzemek istemiyorum (gerçek akademisyen bu içeriğe denk geldiyse bozuntu kelimesine alınmasın, onlar istisnadır).
Bu başlık altında belirtilmesi gereken husus şudur: “etkin pişmanlıktan faydalanmak için asılsız şeyler söylemeyi denemeyin”. Bu durum hem mevzu bahis terör suçu olduğu için her türlü istihbari bilginin de masaya serildiği ortamda kolayca açığa çıkabileceğinden hem de sizin daha ağır ceza almanıza yol açacağından asla tavsiye edilmez.
TCK Madde 221
(1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(4) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.
(5) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.
(6) (Ek: 6/12/2006 – 5560/8 md.) Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz.
Terör Örgütüne Üye Olma Suçunda Unsurlar
Yerleşik yargıtay içtihatları ve yasalar doğrultusunda bir örgüte “terör örgütü” diyebilmek için şu 5 unsura sahip olması gerekmektedir:
- 3 ve daha fazla üye sayısı
- Siyasi amaca sahip olmak (TMK madde 1)
- Cebir şiddet, korkutma ve yıldırma ya da tehdit kullanma (TMK 1 ila 7. maddeleri)
- Üye sayısı ve araç gereç bakımından elverişlilik (TCK 220 madde.)
- Üyelerinin bir kısmının silahlı olması
Bunlardan birisi bile eksik olsa suç oluşmayacaktır.
Bu aşamada terörün tanımı için Terörle Mücadele Kanunu 1. maddeye atıfta bulunmak şart:
TMK Madde 1– (Değişik birinci fıkra: 15/7/2003-4928/20 md.) Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir. kaynak: https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.3713.pdf
Eğer ki FETÖ’den yargılanıyorsanız Yargıtay’ın benimsediği bazı kriterler var:
- Bylock çıktıysa FETÖ’cüsünüz. En iyi ihtimalle HAGB alırsınız.
- Sendika üyeliği+kapatılan kurumda SGK kaydı+savunucu sosyal medya mesajı var ise FETÖ’cüsünüz.
- Bank Asya’ya belirli tarihlerde para aktarımı yaptıysanız bir de yanında dershane/yurt falan var ise FETÖ’cüsünüz.
- Şahit+Ankesörlü arama var ise ve o tarihlerde subay, general falan iseniz FETÖCÜ’sünüz. (Bazı kararlada tek başına ardışık aramayı ceza için yeterli sayıyor).
Az Ceza Almak İçin Nasıl Savunma Yapılmalı?
İki yol var önünüzde:
- “ilki etkin pişmanlıktan yararlanmak için bildiklerinizi dürüstçe anlatmak“,
- “ikincisi ise bu örgüte bilerek ve isteyerek yardımda bulunmadığınızı, örgütsel hiyerarşi içerisinde yer almadığınızı izah etmek”.
Uygulamada genelde “örgütsel hiyerarşi içerisinde emir-komuta zincirinde yer alınmadığını iddia edip kanıtlamak kolay oluyor”. Ancak bu seferde ağır ceza hakimleri “örgüte üye olmamakla beraber terör örgütüne yardım suçundan” suç duyurusunda bulunabiliyor. Bunun önüne geçmek içinse dosyada yer alan delillerin aslında örgüte yardım amacına işaret etmediğini kanıtlamanız gerekiyor. Her ne kadar ceza hukukunda “suçsuzluğun kanıtlanması” diye bir şey olmasa da mevzu bahis terör suçu olduğunda ve eğer ki yargılanma aşamasında iseniz o suçsuzluk kanıtlanmak zorunda. Deliller bulunmak zorunda.
Çok ilginçtir ki Hollanda Ceza Mahkemeleri terör suçlarında enterasan kararlar veriyor. Bir tane İŞİD yargılama dosyasının Türkçe’ye çevrilmiş halini buraya atmak istiyorum. Kararı yazan yargıç resmen samimi iç diyaloglarını karara geçirmiş ve artı/eksi yönleri bütünsel düşünerek değerlendirmek suretiyle karar vermiştir. Hollanda gibi yönetici yaşlı kadrosu Hristiyan olan bir ülke; kendi ideolojilerine taban tabana zıt olan IŞID örgütüne mensup olduğu iddia edilen bir kişi hakkında bile alabildiğine objektif bir karar vererek şaşırtmıştır. Umarım Türkiyemiz de bir gün bu seviyelere gelecektir. Alın bu örnek kararı okuyun Türkçe’ye çevrilmiş halinden:
Merak edenler için yukarıdaki kararın savcılık iddianamesi de aha da burada:
Beraat Ettikten Sonra Yine Dava Açılır Mı?
Terör suçundan beraat ettiyseniz aynı delillere dayanarak savcının bir daha dava açması mümkün değil. Ancak eski delillerin üzerine yeni somut ve destekleyici deliller söz konusu olursa kapanan dosyaya ve beraat kararına rağmen yeniden yargılanmanız ihtimal dahilinde olabilir. Ancak yine de bu işlerin savcı insiyatifinde olduğunu ifade etmek isterim. Şunu söylemekte yarar var: “Genelde terör savcılık dosyaları çok uzun sürmektedir. Öyle ki 6 sene 7 sene bir ifade bile alınmadığı olmaktadır“. Bunun sebebi o dosyaların çoğunun yetersiz delile rağmen bir istihbari bilgi notu iletimi ile veyahut idari kurum ihbarı ile açılmasından dolayı olmasıdır. Devletin savcısı da idari kurumların bu suç duyurularını bir anda kapatmaya hemen yanaşamamaktadırlar.
Terör Örgütü Üyeliği Suçunda Zamanaşımı Var Mı?
Teoride var. Şu içeriğimizde de görüleceği üzere Ceza/Savcılık Soruşturması Açıldı Ne Yapmalıyım? Kaç Ay Sürer? Memuriyete Etkisi?-Kurtulma Rehberi
Terör suçları “5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlardan olduğundan ötürü 15 yıllık dava zamanaşımına” sahiptir. Ancak bu suç genelde “kesintisiz/mütemadi suçlardan” sayıldığı için bu zamanaşımının geçtiği iddiası kolay kolay kabul görmüyor. Yine de son ele geçen delilin hangi tarihte ele geçtiği ve sonrasında en az 15 sene yeni delilin ortada bulunmamış olması halinde bu yönden bir savunma mümkün olabilir.
Bir de dava zamanaşımı haricinde “ceza zamanaşımı” diye bir şey var. Ceza zamanaşımları ise 5 yıl ve daha uzun süreli cezalarda 20 yıl, 5 yıla kadar olan cezalarda 10 yıldır.
Burada şöyle bir şeytani ayrıntı vardır: Eğer ki arka araya 50 tane 4 sene ceza yerseniz (yani toplam 200 yıl) 10 sene boyunca saklanılması ve yakalanılmaması halinde tüm cezalarınız düşer. Ancak eğer ki saklanılmaz ve yakalanırsanız o 200 yıl sizin olur.
Astronomik hapis cezaları hukuk sisteminin çok büyük bir ayıbıdır. İnsanın ölümlü bir varlık olduğunu unutan bir uygulamadır. İnsan haklarına aykırı olduğu kadar mafya raconuna bile aykırıdır. Bir insan epi topu kendisini bilerek 15-20 sene yaşar. Ömrünün 1/3’ü çocukluk ve bunaklık ile geçer. 1/3’ü kişisel bakım, tuvalet, yol gibi aktivitelerde geçer. Kalan 1/3 ise adam akıllı yaşayabileceği zaman dilimidir. Bu gerçekliği unutarak bir insana suç işledi diye 150 sene 200 sene 250 sene hapis cezası vermek insanlık ayıbıdır.
Ben bir başka yazımda bu yukarıdaki görüşü savundum diye suçlu savunucu ilan edilmiştim. birisinin çıkıp bazı saçmalıklara dur demesi lazım. Yoksa nasıl düzelecek? 2150 yılında bile hala şu kırmızı ile yazdığım garabeti uygulamayı düşünüyor olmazsınız. Hem ayrıca suçlu savunucu denir mi bi avukata. Suçlu savunmayacağız da ne yapacağız?
Adli Kontrol Kararı Verilirse Kaldırmak İçin
Zaten %100 en az 1 adet adli kontrol kararı verirler. Terör suçları söz konusu olduğunda hele ki yurtdışı çıkış yasağı kaçınılmaz diyebiliriz. Ancak bunun bile belirli şartlar altında kaldırılması mümkündür. Bu konuda daha önceden kaleme aldığımız şu içeriğimize göz atmanızı öneririz:
Yurtdışı Çıkış Yasağı ve İmza Adli Kontrol Tedbiri Nasıl Kaldırılır?
Terör suçlarında adli kontrol tedbirinin amacı dışında kullanıldığı ve şartları oluşmamasına rağmen uzatıldığı da uygulamada sık rastlanılmaktadır. Bu gibi hallerde bir itiraz tüm olumsuz gidişatı tersine çevirebilir.