Sözlü Mülakat İptal Davasında Hangi Hususlar İncelenir?

En son şu tarihte güncellendi: 17 Ekim 2023

Günümüzde kamu görevlisi olmaktan tutun da herhangi bir işyerinde çalışmak için bile sözlü sınav/mülakat aşamasını geçmeniz gerekmekte. Mülakat aşamasını duyduğunuz anda bile birçoğunuzun hayal kırıklığına uğradığını biliyorum. Maalesef sistem değişir mi bilemeyiz ama en azından sözlü sınav/mülakat aşamasında sonucunuz olumsuz gelmişse yargı yoluna başvurmanızın mümkün olduğunu ifade edebilirim. 

Bu konu ile ilgili olarak şu yazımızın linki de burada dursun: Mülakattan Elenme Sonrası Açılabilecek Davalar ve Süreç Nasıl İşliyor?

Bu yazımızda girmiş olduğunuz sözlü sınav/mülakat ‘ın olumsuz sonuçlanması sebebiyle açacağınız iptal davasında hangi hususların değerlendirileceğini ifade edeceğiz. Bilindiği üzere sözlü sınav/mülakat ‘da bir idari işlem niteliği taşıdığından elbette ki hukuka uygun olmak zorunda. Eğer girmiş olduğunuz mülakattan haksız ve sebepsiz yere elendiğinizi düşünüyorsanız; idare mahkemesinde yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açmanızı öneririz. En azından dava yoluyla neden mülakat sonucunuzun olumsuz geldiği gerekçelendirileceğinden, sebebini bilerek içiniz rahatlar ve işlem hukuka aykırı ise iptal edilerek başvurmuş olduğunuz kadroya girebilmeniz mümkün hale gelir. 

Sözlü Mülakat Sonucunuz Olumsuz Geldi. Dava Açarak Sonucu Değiştirebilmeniz Mümkün Mü?

Bilindiği üzere artık birçok kurumda kamu görevlisi olarak çalışmanız için sadece KPSS puanınız yetmemekte üzerine bir de sözlü sınav/mülakat aşamasından geçmeniz gerekmekte. Aslında yapılan alımlarda hukuka aykırı uygulamalar genellikle yazılı sınavlardan ziyade sözlü sınav aşamasında gerçekleşiyor.

Şunu ifade edelim ki girdiğiniz sözlü sınav/mülakat aşamasından sizlere düşük not verilmesi veya başarısız sayılmanıza dair işlemler; idari işlem niteliğindedir. Bu sebeple dava açısından hem ”Hukuk Devleti İlkesi’’ hem de Anayasa’nın 125. maddesi  büyük önem arz edecektir.

Anayasa’nın 125. maddesinde; ”İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.’’ düzenlemesi mevcuttur. Lütfen bu düzenlemeyi aklınızdan hiç çıkarmayın. Hukuk Devleti ilkesinin yanında Anayasadaki bu hüküm sayesinde idari işlem niteliğinde olan sözlü sınav/mülakatta verilen düşük nota veya başarısız sayılma işlemine karşı dava açma hakkınız bulunmaktadır.

Açılan İptal Davasında Nelere Dikkat Edilecektir?

Yukarıda da açıkça ifade ettiğimiz üzere mülakattan aldığınız yetersiz not veya başarısız sayılmanıza dair işlemler; idari işlem niteliği taşımaktadır. Bu sebeple de bu işlemler tüm idari işlemler gibi yetki, sebep, şekil, amaç ve konu unsurları bakımından hukuka uygun olmak zorundadır. Danıştay kararlarında da sözlü sınavların diğer idari işlemler gibi tüm unsurlar bakımından denetlenmesi gerektiği, aksi bir durumun Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen ‘’hukuk devleti ilkesine’’ ve idarenin tüm işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğunu düzenleyen Anayasa’nın 125. maddesine aykırı olacağı ifade edilmiştir. İşbu sebeplerle açmış olduğunuz iptal davasında, mülakata yönelik idari işlemin saymış olduğumuz 5 unsur bakımından hukuka uygun olup olmadığına bakılacaktır. 

1- Şekil ve Yetki Unsurları Bakımından Yargısal Denetim;

Öncelikle tekrardan şu hususu ifade edelim ki mülakat işlemi de diğer idari işlemler gibi yukarıda bahsettiğimiz yetki, şekil, amaç, konu ve sebep unsurları yönünden hukuka uygun olmak zorundadır. Bu sebeple açmış olduğunuz davada idari işlemin işte bu 5 unsur yönünden hukuka uygun bir şekilde mi icra edildiğinin incelemesi yapılacaktır. 

Sınava girdiğinizde de görmüşsünüzdür ki yapılan mülakat, sınav komisyonları tarafından gerçekleştirilmektedir. Yapılan sözlü mülakatta karşınızdaki komisyon üyeleri sizlere belli başlı sorular yöneltmekte ve bu sorulara karşı verdiğiniz cevaplar ile onların değerlendireceği kriterler bakımından taşıdığınız özellikler dikkate alınarak sizlere puan verilmektedir. İşte bu puan veya başarısız/başarılı sayıldığınıza ilişkin değerlendirmeler, imzalı tutanaklara kaydedilmek zorundadır.

Bu sebeple açılan davada idari işlemin şekil unsuru yönünden hukuka uygun olup olmadığı değerlendirilirken ; 

1-Mülakatta tarafınıza yöneltilen soruların önceden hazırlanıp hazırlanmadığına, hazırlanmış ise tutanakta bu hususun yer alıp almadığına,

2-Mülakatta tarafınıza yöneltilen soruların ve sorulara karşı verdiğiniz yanıtların tutanakla kayıt altına alınıp alınmadığına,

3-Sınavda sorulacak soruların cevap anahtarının önceden hazırlanıp hazırlanmadığına, 

4-Tarafınıza yöneltilen sorulara karşı verdiğiniz yanıtların hangi komisyon üyesi tarafından, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta yer alıp almadığına,

5-Sınav komisyon üyeleri tarafından ayrı ayrı puanlandırılması gereken özelliklerin ayrı ayrı  değerlendirilip değerlendirilmediğine,

6-Komisyon üyeleri tarafından verilen puanların ve adaya ilişkin değerlendirmelerin açıkça gerekçelendirilmiş olup olmadığına, dikkat edilecektir. 

Diğer unsurumuza gelirsek; yargılama sırasında davaya konu idari işlemin yetki unsuru bakımından da hukuka uygun olup olmadığına bakılacaktır. Bunun için davaya konu sözlü mülakatta yetersiz not verme ya da başarısız sayılma şeklindeki işlemin kim tarafından gerçekleştirildiğinin, bu işlemi gerçekleştirenlerin mevzuat tarafından yetkili sayılan kişilerden olup olmadığının tespiti yapılacaktır. Öncelikle mülakatlarda not verme veya başarılı/başarısız sayılma işlemleri sınav komisyonları tarafından yapılmaktadır. Eğer girmiş olduğunuz mülakatta sınav komisyonu mevzuata uygun bir şekilde oluşturulmamışsa, yapılan idari işlem hukuka aykırı hale gelecektir. Yargılamada bu durum nasıl değerlendirilecek derseniz; sözlü sınav/mülakat puanlarınızın kayıt altına alındığı tutanakların altında imzası bulunan üyelerin, mevzuata uygun bir şekilde belirlenip belirlenmediği incelenecektir. 

Şunu da belirtelim ki Danıştay birçok kararında kurulların veya komisyonların oluşumundaki sakatlıkları yekli unsuru yerine şekil unsuru içerisinde değerlendirmiştir. Kafanızın karışmaması adına ifade edelim ki bu  husus, açtığınız dava açısından önem arz etmeyecektir ; zira yetki unsuru yönünden de olsa şekil unsuru yönünden de olsa sakatlanmış işlem hukuka aykırı olacak ve mülakat işleminin iptali yönünde hüküm tesis edilecektir.

2-Sebep, Konu ve Amaç Unsurları Bakımından Yargısal Denetim;

Mülakatta tarafınıza verilen düşük not işlemi ya da başarısız sayılma işlemi için açmış olduğunuz davada sadece yetki ve şekil unsuru bakımından değil amaç, konu ve sebep unsuru bakımından da değerlendirme yapılır.

Bu sebeple yargı içtihatlarında da bahsedildiği üzere; sınavda verdiğiniz cevapların doğru olup olmadığına bakılacaktır. Daha açık bir ifade ile somut olayda bir değerlendirme hatası bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Söz konusu tespitin, bilirkişi incelemesi marifetiyle gerçekleştirilmesi mümkün olup, bilirkişilerden tarafınıza verilen notlarda açık bir değerlendirme hatası bulunup bulunmadığının saptanması istenebilecektir. Ancak her dosyada bilirkişi incelemesi yapılmamakta olup, bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmenizi tavsiye ederiz.

Yargılamada değerlendirilecek bir diğer nokta ise ; sözlü mülakat işlemine ilişkin idarenin takdir yetkisini kullanıp kullanmadığı, eğer kullanmış ise takdir yetkisinin sınırlarını aşıp aşmadığı değerlendirilecektir. Bu konuyu biraz daha açmamız gerekirse; mülakatlarda idarelere belli ölçüde takdir yetkisi kullanma hakkı tanınmıştır. Bu sebeple sebep ve konu unsurları açısından durumun değerlendirilmesi, idarenin takdir yetkisinin denetlenmesi kapsamındadır. İdareye tanınan bu takdir yetkisi sorulan sorunun türüne göre değişmekle birlikte, SINIRSIZ DEĞİLDİR.  Bu sebeple Danıştay kararlarında yer alan belli ölçütler  yargılama sırasında değerlendirerek, idarenin somut olayda takdir yetkisini hukuka uygun olarak kullanıp kullanmadığının tespiti gerçekleştirilecektir.

Danıştay kararlarında yer alan, idarenin takdir yetkisinin denetimi yapılırken hangi noktaların değerlendirileceğini ifade edersek; 

1-Öncelikle takdir yetkisi idareye sınırsız bir yetki vermemekte olup, mutlak bir serbesti sonucu yaratmamaktadır. İşbu sebeple de idare bu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmetin gerekliliklerine uygun olarak kullanmak zorundadır. Bu yetki keyfi olarak kullanılamayacağı gibi amacının dışında da kullanılamaz. 

2-İdarenin takdir yetkisiyle yapmış olduğu işlemler mutlaka geçerli nedene dayanmalıdır. İdare takdir yetkisini kullanarak yapmış olduğu işleme dair neden göstermeli ve bu nedenler olayda mevcut olmalıdır.

3-Takdir yetkisi kapsamında icra edilen işlemin; idareyi işlem yapmaya sevk eden bir hukuki veya fiili nedene dayanması gerekmektedir. Bu sebeple bu tarz bir neden olmadan ya da yanlış değerlendirme neticesinde takdir yetkisinin kullanılması açıkça hukuka aykırı olacaktır.

4-İdare tarafından sunulan nedenlerin somut verilere dayanması, doğru nitelendirilmiş olması ve nedenin davaya konu işlemin yapılmasına yeterli bir neden olarak kabul edilmesi gerekmektedir. 

5-Sözlü mülakattan başarısız sayılma veya düşük not verme işleminde; idarenin hangi objektif kriterlere göre değerlendirme yaptığını ortaya koyması, açık puan farklılıklarını haklı gösterecek verileri sunması gerekmektedir. Eğer idare hangi objektif kritere göre değerlendirme/puanlama yaptığını ortaya koyamazsa takdir yetkisini hukuka aykırı olarak kullanmış olacağından, idari işlemin iptaline karar verilecektir. 

Davaya konu işlemin amaç unsuru bakımından değerlendirmesi noktasına gelirsek; idarenin belirli bir amaç için öngörülen yöntemi farklı bir amaca ulaşmak için kullanması durumunda amaç unsuru yönünden hukuka aykırılık doğmuş olacaktır. Bu durumu örneklememiz gerekirse; girdiğiniz sözlü sınavda başarısız sayılmanız , hakkınızda yapılan güvenlik soruşturması sonucu yüzünden ise artık burada bir yöntem saptırması oluşmuş olacaktır. Ancak uygulamada amaç unsuru yönünden sakatlık yargı kararlarında karşımıza pek çıkmamaktadır. 

Sözlü Mülakat’ın İptali İçin Açılan Davanın Sonuçları 

Yukarıda mülakat/sözlü sınavda tarafınıza verilen puanın düşük olması veya başarısız sayılma işleminizin iptali için açmış olduğunuz iptal davasında değerlendirilecek hususlardan bahsettik. Eğer yukarıda yer verdiğimiz hususlar somut olayda sağlanmamış ise mülakat işlemi hukuka aykırı hale geldiğinden, mahkeme tarafından işlemin iptaline karar verilebilecektir. 

Şunu ifade edelim ki ‘’sözlü sınav sonucunda yetersiz not verilmesi veya başarısız sayılma’’ işlemine karşı açmış olduğunuz iptal davasında ; yürütmenin durdurulması kararı veya iptal kararı verilse dahi, idareye sizleri başarılı sayarak kuruma atamanızı yapma zorunluluğu yüklememektedir. Burada iptal kararı sonucunda idare yüklenen görev;  kararda saptanan hukuka aykırılıkları düzelterek,  sizlere hukuka uygun bir şekilde YENİDEN SÖZLÜ SINAV/MÜLAKAT YAPMAK’tır. Burada dava sonucu yeniden yapılan mülakatta yine hukuka aykırı uygulamalar gerçekleştirildiğini düşünüyorsanız, bu mülakat işlemi için de iptal davası açabilirsiniz.

Bununla birlikte bazı idareler, adayın sınavda başarılı olduğu dosyada yer alan veriler ve bilirkişi incelemesi sonucunda net bir şekilde ortaya konulmuşsa; iptal kararı uyarınca yeniden sözlü sınav/mülakat yapmak yerine, verilen hüküm gerekçesinde yer alan puanı adaya vererek ya da adayı bu karar doğrultusunda başarılı sayarak atama işlemini gerçekleştirebilmektedir. Bu durumun istisna olduğunu unutmayın. Düşük bir ihtimaldir. Genel kural iptal işlemi neticesinde hukuka uygun yeni bir mülakatın yapılmasıdır. 

Sözlü Mülakatın İptali Sonucunda Açabileceğiniz Tam Yargı Davası 

Öncelikle açmış olduğunuz iptal davasında sözlü mülakatın hukuka aykırı olarak gerçekleştirildiği sonucuna ulaşılmış ve işlemin iptali kararı verilmişse; ya yeniden mülakat işlemine tabi tutulacağınızı ya da doğrudan sizlerin başarılı sayılarak kadroya atama işleminin gerçekleştirilebileceğini ifade etmiştik. Ancak uygulamada mülakat işleminin yeniden gerçekleştirilmesinin kural olduğunu, iptal işlemi sonucunda başarılı sayılma işleminin gerçekleştirilmesinin de istisna olduğunu ifade edelim.

Eğer iptal işlemi sonucunda idare tarafından yeniden yapılan mülakatta başarılı olup kamu görevine girmişseniz; iptal sonrası yeni mülakat ile kadroya girdiğiniz ve göreve başladığınız tarih ile hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen ilk mülakatta başarılı olsaydınız göreve başlayacağınız tarih arasındaki özlük haklarınızı (çalışmaya başlasaydınız alacağınız maaşlar, sigorta primleri vb.) geçmişe dönük olarak talep edebilirsiniz. Burada hukuka aykırı bir mülakat nedeniyle kadroya geç atanmanızdan dolayı idarenin hizmet kusuru bulunmaktadır, bu sebeple de zararlarınızı tazmin etmesi gerekebilir. Bu zararların tazminini talep ettiğiniz davaya da tam yargı davası adını veriyoruz. 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top