Devlet Memurluğunun Sona Erdirilme Sebepleri

En son şu tarihte güncellendi: 18 Ekim 2023

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 18. maddesinde, kanunlarda yazılı haller dışında devlet memurunun memuriyetine son verilemeyeceği, aylık veya diğer haklarının elinden alınamayacağı açıkça düzenleme altına alınmıştır. Bu hüküm gereğince yine aynı kanunun 94 . ve 98. maddeleri arasında memuriyetin hangi sebeplerle sona ereceği açıkça düzenlenmiştir. Biz de bu yazımızda devlet memurluğunuzun sona erme/erdirilme sebeplerinden kısaca söz edeceğiz.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Kimlere Uygulanır?

Öncelikle şunu ifade edelim ki kural olarak memurlar Devlet Memurları Kanunu’na tabi biçimde kamu görevlisi sıfatıyla kamu görevi yürütseler de her memur, Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabi değildir. 

Örneğin; hakim ve savcılar, polisler memur sıfatı taşımakla birlikte kendilerine özgü kanunlara tabi kılınan kamu görevlilerindendir. Dolayısıyla bu kişiler memuriyet kaybetme sebepleri bakımından kendi özel kanunlarına tabi olacaklardır.  Ayrıca atama yoluyla göreve gelen memurlar da kendilerine özgü mevzuata tabi olmaktadır.

Devlet Memurluğunun Sona Erme Sebepleri Nelerdir?

Anayasamızın 128. maddesinin 2. fıkrası uyarınca memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri , atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ayrıca Devlet Memurları Kanunu’nun 18 .maddesinde de de kanunlarda yazılı haller dışında devlet memurunun memuriyetine son verilemeyeceği, aylık veya diğer haklarının elinden alınamayacağı açıkça düzenleme altına alınmıştır.

Her ne kadar uygulamada memurlar hakkında tesis edilen işlemler bireysel idari işlem niteliği taşısa da söz konusu Anayasa ve Kanun hükmü gereğince bu işlemlerin çerçevesinin kanunla belirlenmesi gerekmektedir. Genel olarak düzenlemeler yönetmelik veya diğer düzenleyici idari işlemlerle ifade edilse de, söz konusu mevzuatın kanun hükmüne aykırı olmaması gerekmektedir. Ayrıca yine Anayasanın 124. madde hükmü uyarınca kanunla düzenlenmemiş bir konuda idarenin doğrudan düzenleyici işlem yapması da mümkün değildir. Kanunla düzenlenme kuralı genel kaide olmakla birlikte istisnaları da mevcuttur. Örneğin toplu sözleşmeyle birlikte memurların mali ve sosyal haklarıyla ilgili düzenlemeler yapılabilir. 

1-İstifa ve İstifa Etmiş Sayılma (Müstafi)

Kamu hizmetine girmek hakkımız olduğu kadar kamu hizmetinden istifa etmek de Anayasal bir hakkımızdır. Bu sebeple Devlet Memurları Kanunu’nun 20. maddesinde ‘’çekilme ‘’ , diğer adıyla istifa hakkı açıkça düzenlenmiştir.

İlgili hüküm uyarınca devlet memurları, 657 sayılı devlet memurları kanununda belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilirler. Söz konusu ifadeden anlaşılacağı üzere istifa etmek hak olmasına rağmen yine aynı kanunun belirtilen esaslarına uygun bir şekilde yapılma şartı koyulmuştur. Bu sebeple DMK’nın 94. ve devamı maddelerinde çekilme/istifa hakkının nasıl kullanılması gerektiği düzenleme altına alınmıştır.

İlgili kanunun 94.madde hükmü uyarınca devlet memuru, bağlı olduğu kuruma yazılı olarak başvurarak memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Kural olarak istifa/çekilme iradesi , kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle iletilmelidir. Ancak bilindiği üzere her kuralın istisnası mevcuttur. Buna göre mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı başvuru şartı aranmaksızın istifa etme isteğinde bulunmuş sayılmaktasınız. Bu kişilere müstafi adı verilmektedir. Müstafi olarak sayılan memurlar, aksi belirtilmemiş ise kanunun 97/B hükmü uyarınca 1 yıl geçmeden tekrar memuriyete dönememektedir.

Kanunumuzda birçok müstafi sayılma halleri düzenlenmiş olup bunlardan söz edersek;

  • Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan , belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bulundukları yere atanmışlarsa atama kararının tebliğini izleyen gün, eğer başka bir şehre atanmışlarsa atama kararının tebliğini izleyen 15 günün içerisinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Ayrıca bu kişilerin belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde de atama işlemleri atamaya yetkili makamlarca iptal edilir.
  • Eğer aylıksız izin süresinin bitiminden önce aylıksız izne dayanak gösterilen sebep ortadan kalkmışsa bu sebebin kalkmasından itibaren 10 gün içinde veya aylıksız izin süresinin bitiminde görevine dönmeyenler de müstafi sayılır.

İstifa iradenizi yazılı ve imzalı bir şekilde kuruma bildirmeniz  veya müstafi sayılmanız doğrudan sizi memuriyetten çıkarmayacaktır. Memuriyetinizin sona ermesi ilgili kurumun çekilme iradenizi kabul etmesiyle birlikte gerçekleşmektedir. Eğer hükme uygun bir şekilde istifa etmişseniz, kanunun 97/A hükmü gereğince 6 ay boyunca memuriyete geri alınamazsınız.

Çekilme isteğini ileten memur, yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam etmelidir. Burada istifa üzerine bekleme süresi maksimum 1 ay olarak belirlenmiştir. Eğer kanuna uygun bir şekilde istifa etmişseniz ve yerinize atanan kimse 1 aya kadar gelmez veya yerinize bir vekil atanmazsa, üstünüze haber vererek görevinizi bırakabilirsiniz. Olağanüstü mazeretle çekilenler ise üstüne haber vermek şartıyla 1 ay kuralına tabi tutulmazlar. İlgili hükümler uyarınca bekleme yükümlülüğüne uymamışsanız, kanunun 97/B hükmü uyarınca 1 yıl boyunca tekrar memuriyete giremezsiniz.

İstifa eden devlet memurunun devir ve teslim yükümlülüğü bulunuyorsa, bu işlemlerin sonuna kadar görevini bırakamaz. Bu yükümlülüğe uymamaları halinde ise kanunun 97/C maddesi gereğince 3 yıl boyunca memuriyete geri alınmazlar. 

Bu durumların yanı sıra kanun olağanüstü hallerde istifa etme usulünü ayrıca düzenlemiştir. İlgili kanunun 96. maddesi gereğince olağanüstü hal, seferberlik ve savaş hallerinde veya genel hayatı olumsuz etkileyen afetlere uğrayan yerde yaşayan devlet memuru, istifa istekleri kabul edilmedikçe veya yerine atanacak yeni kişiler göreve başlamadıkça görevini bırakamaz. Eğer bu hükme aykırı bir şekilde görevini bırakmışsa artık bu kişi hiçbir şekilde devlet memurluğuna geri alınmayacaktır.

2-Memurluktan Çıkarılma (İhraç)

Kanunun 98/a maddesinde devlet memurlarının ilgili kanun hükümleri uyarınca memurluktan çıkarılmasının, memurluğun sona ermesine sebep olacağı düzenlenmiştir. Memurluktan çıkarma kanunun 125/E maddesi uyarınca doğrudan veya 125/2 ve 125/5 hükmü gereğince 125/D maddesindeki fiillerin tekrar işlenmesi halinde gerçekleşebilmektedir.

Kanunun 125. maddesinin E fıkrasında devlet memurluğundan doğrudan çıkarılma sebepleri düzenlenmiştir. Buna göre bu kişiler bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarılmaktadır.

Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: 

1- ) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak

2- ) Yasaklanmış her türlü yayını, siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek

3- ) Siyasi partiye girmek 

4- ) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek

5- ) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak

6- ) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak

7- ) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak

8- ) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak

9- ) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek

10- ) Yurt dışında devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak

11- ) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek

12- ) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak

Bu fiilerin yanı sıra kanunun 125/D maddesindeki fiillerin tekrar işlenmesi halinde tekerrür sebebiyle memuriyetten çıkarılma durumu da düzenlenmiştir. Bu maddede sayılan disiplin cezası verilmesine sebep olmuş fiillerin veya halin 1 kere işlenmesi direkt olarak memuriyetten çıkarılma durumuna sebebiyet vermemekte ancak bu fiiller özlük dosyasından silinme süresi içerisinde tekrar gerçekleştirilirse bu durumda artık bir derece daha ağır ceza uygulanacaktır. Yine aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının 3. kez tekrarlanması halinde de 1 derece ağır ceza verilecektir. Örneklendirirsek kademe ilerlemesinin durdurulmasını gerektiren bir fiilin tekrarlanması halinde memuriyetten çıkarma cezası uygulanabilecektir. Tekerrür halinin uygulanması için ilgili fiil hakkında disiplin soruşturma sürecinin başlatılması ve tamamlanmış olması zorunludur. 

3-Emekli Olmak

DMK’nın 19. maddesi kapsamında, her memur kanundaki şartları taşıması halinde emekliye ayrılma hakkını kullanabilir. İlgili kanunun 98. maddesinin ç bendinde bu durum açıkça ifade edilmiş ve istek, yaş haddi, malûllük gibi sebeplerinden biri ile kişinin emekliye ayrılmasının memuriyetini sona erdirileceği belirtilmiştir. 

Memurların kendi isteği üzerine emekliye ayrılması için, belli bir yılı ve belli bir yaşı tamamlaması gerekmektedir. Yaş haddi sebebiyle emekli olmak isteyen memurların yaş haddini doldurduğu tespit edilerek, emekliye sevk edilen kişilerin memuriyetlerine son verilir. 

Malullük sebebiyle emeklilik için ise çalışma gücünün en az %60’ının kaybedilmesi veya görevlerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünün kaybedilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu durumun sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi zorunludur.

Bu durumların yanı sıra idarenin de bir memurun isteği olmaksızın memuru re’sen emekliye ayırma hakkı vardır. Kanun idareye bu konuda geniş bir takdir yetkisi tanısa da idare re’sen emekliye sevk işlemini, kamu yararı ve hizmetin gerekliklerine uygun ve gerekçeli bir şekilde gerçekleştirmelidir. 

4-Memurlukla Bağdaşmayan İşler Yapma

Devlet memurları, memurlukla bağdaşmayan işleri yürütemez, yürüttükleri takdirde memuriyetleri sona erdirilir. Örneğin memurlar Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamaz, ticari ve sanayi müesseselerde görev alamazlar. Yine memurlar başka bir mesleki faaliyeti için ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait işlerde çalışamaz. Eğer memuriyetle bağdaşmayan bir iş gerçekleştirilmiş ise bu durumun tespiti üzerine yetkili amir memuriyetin sona ermesi yönünde karar verir. 

5-Ölüm veya Gaiplik

Memurun ölmesi halinde memuriyet kendiliğinden son bulacaktır. Gaiplik ise bu durumdan biraz daha karmaşıktır . Gaiplik; bir kişi ölüm tehlikesi içinde kaybolursa veya kendisinden uzun bir süre haber alınamayacak surette kaybolmuşsa ve bu kişinin ölümü hakkında kuvvetli bir olasılık varsa , mahkeme tarafından verilen bir karardır. Eğer bir kişi hakkında gaiplik kararı verilmiş ise kaybolduğu veya kendisinden en son haber alındığı tarihte o kişi ölmüş kabul edilecektir. Bu sebeple hakkında gaiplik kararı verilen kişi memur ise memuriyetinin sona ermesi geriye etkili olacak ve ölmüş kabul edildiği tarihte memuriyeti sona ermiş olacaktır.

Hakkında gaiplik kararı verilmesi sebebiyle öldüğü kabul edilen memurun ölmediği sonradan ortaya çıkarsa, memuriyete geri dönmesi ancak ortadan kaybolması için mücbir sebep bulunması halinde mümkündür. Bu durumda kurum müstafi sayılma kararını geri alabilir. 

6-Memurluk İçin Aranan Şartlardan Yoksun Olma

Memuriyetin sona erdirilme sebeplerinden biri de DMK’nın 48.maddesinde sayılan memuriyete kabul edilme şartlarından yoksun olmaktır.  Bu 2 şekilde ortaya çıkabilir, ilk olarak memuriyete kabul edilmiş kişi kabul edilmeden önce bu şartları taşımaz ama durum sonradan fark edilmiştir veya kişi devlet memuru olduğu dönemde bu şartları taşımasına rağmen sonradan bu şartlar ortadan kalmıştır. Şimdi bu şartları inceleyelim; 

Madde 48 – Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır. 

1-Türk Vatandaşı olmak; Anayasamızın 70. maddesi uyarınca kamu hizmetine girme hakkı sadece Türklere tanınmıştır. Ancak elbette bu kuralın da istisnaları mevcuttur. 2527 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliği hükmü uyarınca Türk vatandaşı olmamasına rağmen Türk soylu yabancı kişiler, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Teşkilatı haricinde, kamu kurumlarında memur veya işçi olarak çalışabilmektedir. 

2-Devlet Memurları Kanunu’nun 40. maddesindeki yaş şartlarını taşımak; ilgili hüküm uyarınca 18 yaşını tamamlamış kişiler memur olabilir. Ancak istisnai olarak 15 yaşını tamamlayıp kazai rüşt kazanan meslek veya sanat okulu mezunları da memur olarak atanabilmektedir.

3-Devlet Memurları Kanunu’nun 41. maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak; memur olmak için kural olarak en az ortaokul mezunu olmanız yeterlidir. Ancak bazı durumlarda ilkokul mezunlarının da memur olabileceği öngörülmüştür.  

4-Kamu haklarından mahrum bulunmamak; daha açık bir ifadeyle TCK md.53 uyarınca ‘’belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmamanız’’ gerekmektedir. (Aşağıda detaylıca söz ettik)

5-Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. (Aşağıda detaylıca söz ettik)

6-Askerlik durumu itibariyle; askerlikle ilgisi bulunmamak, askerlik çağına gelmemiş bulunmak, askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak

7-53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak

8-Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41. maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak, 

9-Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak

7-Memuriyete Engel Suç İşlemek ve Bu Suç Sebebiyle Mahkum olmak

Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere DMK’nın 48.maddesinde yer alan şartlardan biri de belli suçlardan mahkum olmamaktır. Buna göre eğer kasten işlenmiş herhangi bir suçtan dolayı 1 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olmuşsanız bu durum memuriyetinize engel teşkil edecektir. Ayrıca bazı suçlar hakkında 1 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olmasanız veya bu suçlar hakkında affa uğramış olsanız dahi aşağıda sayılan suçlardan mahkum olduğunuz an devlet memuru olmanız mümkün görünmemektedir.

Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesindeki kamu görevi üstlenilmesinden yoksun bırakılma yaptırımının süresi geçmiş olsa bile, 

1- Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olmak

Mahkumiyet süresi fark etmeksizin, affa uğramış olsanız bile ;

2- Devletin güvenliğine karşı suçlar; -devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, -düşmanla iş birliği yapmak, -devlete karşı savaşa tahrik, -temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama, -yabancı devlet aleyhine asker toplama, -askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma , – düşman devlete maddi ve mali yardım etme

3- Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar; -anayasayı ihlal , -cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, -yasama organına karşı suç, -hükümete karşı suç, -Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan, -silahlı örgüt, -silah sağlama, -suç için anlaşma

4- Zimmet

5-İrtikâp

6-Rüşvet

7-Hırsızlık

8-Dolandırıcılık

9-Sahtecilik

10-Güveni kötüye kullanma

11-Hileli iflas

12-İhaleye fesat karıştırma

13-Edimin ifasına fesat karıştırma

14-Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama 

15-Kaçakçılık suçları

Devlet Memuru olabilmeniz için yukarıda sayılan suçlardan MAHKUM OLMAMANIZ (MAHKEME TARAFINDAN VERİLEN MAHKUMİYET KARARININ KESİNLEŞMEMİŞ OLMASI) GEREKMEKTEDİR.  

Ayrıca yukarıda sayılan suçlar hakkında sadece HAGB, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, soruşturmaya yer olmadığı, soruşturma izni verilmemesi, kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK), kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı, ön ödeme, uzlaşma, davanın düşmesi, davanın reddi gibi kararlar almışsanız, bu kararlar mahkumiyet kararı olmadığından hala memur olabilirsiniz. Bu konuda güvenlik soruşturması hakkında yazdığımız yazıda da detaylı bilgi bulabilirsiniz: HAGB Ve Arşiv Araştırması- HAGB Kararı Memuriyete Engel Midir? Yüz Kızartıcı Suçlarda HAGB Kararının Etkisi Ve Düşme Kararı Hakkında

8-Kamu Haklarından Mahrum Olmak

Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde belli haklardan yoksun bırakılma şeklinde güvenlik tedbiri düzenlenmiştir. Öncelikle bu bir ceza değildir, cezadan ayrı bir yaptırımdır. Güvenlik tedbiri, ceza vermenin ağır bir yaptırım olacağı durumlarda ceza yerine veya cezaya ek olarak uygulanan bir yaptırım türüdür. Güvenlik tedbiri, genel olarak kasten işlenen suçlara karşı hükmedilir. 

Buna göre kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; 

1- ) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; 

2- ) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, 

3- ) Seçme ve seçilme ehliyetinden, 

4- ) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

5- ) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, 

6- ) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten

yoksun bırakılır.

Memurluk görevini icra ederken memurluğunuzu sona erdiren suçlardan değil de başka bir suç işlemişseniz ve hakkınızda mahkumiyet değil de güvenlik tedbiri uygulanmışsa; yasaklanmış haklarınızı yeniden kazandığınız takdirde memuriyete iade edilebilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top