Belirsiz Alacak Davası ile Kısmi Dava Arasındaki Ayrım Neden Önemli?

En son şu tarihte güncellendi: 16 Temmuz 2023

Belirsiz alacak davası ile kısmi dava kavramlarını ilk defa duymuş olabilirsiniz.  Bu iki kavram özellikle alacak davalarında gündeme gelmektedir. Söz konusu kavramları kısaca özetlememiz etmemiz gerekirse; davanın açıldığı tarihte alacağınızın miktarı ya da değeri tam ve kesin olarak belirlenemiyorsa ve sizlerden de bu belirlemeyi yapmanız beklenemez bir haldeyse, asgari bir bedel belirtmek suretiyle alacak davası açabilirsiniz. 

İşte bu şekilde asgari bir değer biçerek açmış olduğunuz davaya belirsiz alacak davası denilmektedir.

Kısmi dava ise belirsiz alacak davasından farklı olarak alacaklı olduğunuz tutarın bölünerek, bir kısmının davaya konu edilmesidir. Şunu da önemle ifade edelim ki kısmi dava açarken talep etmediğiniz kısımdan açıkça feragat ettiğinizi belirtmemişseniz, talep edilmeyen kısım üzerinde alacak hakkınız devam edecektir. Bu sebeple kısmi dava ile alacağın belli bir kısmını talep ettim geri kalan kısım üzerinde hakkım kayboldu gibi bir korku duymayın.

Söz konusu dava türlerinin karşılaştırılması neden önemli derseniz; hem alacak tutarı belli olmayan durumlarda doğru alacak tutarının tespiti ve talebi açısından, hem de dava açılışında ödeyeceğiniz harç tutarı değişeceğinden olaya uygun davanın türü nün seçimi oldukça önem arz etmektedir. Bu sebeple işbu yazımızda hangi durumlarda belirsiz alacak davası, hangi durumlarda kısmi dava açılabileceğinden, her iki dava arasındaki farklardan ve açtığınız dava dikkat etmeniz gereken noktalardan detaylıca söz edeceğiz.

Belirsiz Alacak Davası Nedir? Dava Şartları Nelerdir?

Belirsiz alacak davası; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’muzun 107. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. İlgili madde hükmüne baktığımızda;

MADDE 107– Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. 

Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.

Yukarıda yer alan hükümde belirsiz alacak davası açabilmeniz için sağlanması gereken şartlar açıkça ifade edilmiştir. Bu sebeple belirsiz alacak davası açmak istiyorsanız aşağıdaki koşulların sağlanması gerekecektir. 

Belirsiz Alacak Davası Açabilmeniz İçin Gereken Şartlar;

1-) Belirsiz alacak davası açabilmeniz için davanın açıldığı/açılacağı tarihte; alacağınızın miktarı veya değeri, tam ve kesin olarak tarafınızca belirlenememeli ya da bu belirleme durumu imkansız olmalıdır.

Daha açık bir ifade ile dava açarak talep edeceğiniz alacak tutarı belirli veya belirlenebilir ise; belirsiz alacak davası açmanız halinde davanız usulden reddedilecektir. Bu durumda ancak şartları varsa kısmi dava açabilirsiniz. Belirsiz alacak davası açabileceğiniz durumları örneklendirirsek;

Somut olayda alacağınızın miktarını veya değerini belirleyebilmeniz için elinizde bulunması gereken bilgi veya belgeler bulunmuyor olabilir ve dava açılmadan önce bu belgelere ulaşmaya çalışsanız dahi bu belgelere ulaşmanız imkansız olabilir. Bu durumda alacağınızın miktarını belirleyebilmeniz için davalı tarafın veyahut 3. bir kişinin elinde bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyduğunuzdan ve bu bilgi ve belgelerin sunulması ile belirleme yapmanız mümkün hale gelebileceğinden; bu durumlarda da belirsiz alacak davası açabilirsiniz.

Somut olayda alacağınızın miktar ve tutarını belirleyebilmeniz için; yargılama aşamasında delillerin incelenmesi, bilirkişi incelemesi neticesinde rapor alınması veya keşif işleminin yapılması gerekli olabilir. Somut durumda alacağınızın miktar ve tutarının belirlenmesi bu tarz işlemlere bağlı ise belirsiz alacak davası açabilirsiniz. 

Bir diğer örnek ise; hukukumuzda bazı durumlarda hakime alacak miktarını tayin etme yönünde takdir hakkı tanınmıştır. Hakimin takdir yetkisini kullanarak alacak tutarını belirli hale getirebileceği davalarda, davanın açıldığı tarihte alacağınızın miktarı veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmeniz imkansız olduğundan, belirsiz alacak davası açabilirsiniz.

2-) Açacağınız belirsiz alacak davasında, alacağınızın hangi hukuki ilişki neticesinde doğduğunu somutlaştırılmış bir şekilde ortaya koymanız gerekmektedir. 

3-) Belirsiz alacak davasında, alacak tutarına ilişkin geçici asgari bir değer belirtmeniz gerekmektedir. 

4-) Dava dilekçesinde ‘’belirsiz alacak davası’’ açıldığına ilişkin yazılı bir beyanda bulunmanız yahut davanızı belirsiz alacak davası düzenleyen HMK md. 107’ye dayandırmanız gerekmektedir. Eğer açacağınız davada belirsiz alacak davası açtığınıza dair bu tarz açık ifade yer almıyor ise; davanız kısmi dava olarak kabul edilecektir.

Kısmi Dava Nedir? Dava Şartları Nelerdir?

Kısmi dava; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’muzun 109. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. İlgili madde hükmüne baktığımızda;

MADDE 109- Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.

Yukarıdaki hükümden de anlaşıldığı üzere kısmi dava; alacağın yalnızca bir bölümünün talep edildiği dava türüdür. Burada alacağın tümü aynı hukuki ilişkiden doğmuş olmasına rağmen alacağın şimdilik belli bir kısmı dava açılarak talep edilmektedir. Daha açık bir ifade ile söz konusu alacağınızın tamamı hakkında tam dava açma imkanınız bulunuyorken, kısmi davada alacağınızın belli bir tutarı için talepte bulunulmaktadır.

Kısmi Dava Açabilmeniz İçin Gereken Şartlar;

1-) Kısmi dava açabilmeniz için, talep konunuzun bölünebilir nitelikte olması gerekmektedir. 

2-) Kısmi davada dava dilekçesinde ‘’fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması kaydıyla ‘’ veya ‘’ alacağın şimdilik şu kadarını talep ediyoruz’’ şeklinde bir ifade mevcut ise davanızın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilmektedir.

3-) Yukarıda da belirttiğimiz üzere kısmi dava açılırken; talep konunuzun bölünebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bu davada talep konunuzun bir kısmını talep etmeniz geri kalan kısımdan feragat ettiğiniz anlamını doğurmayacaktır. Daha açık bir ifade ile kısmi dava açarak alacağınızın yarı tutarını talep etmişseniz; açıkça kalan yarısından feragat ediyorum demediğiniz sürece kalan yarısını talep etme hakkınız saklı tutulacaktır.

Belirsiz Alacak Davası ile Kısmi Dava Arasındaki En Önemli Farklar

Yukarıda izah ettiğimiz hususlardan da görüldüğü üzere; her iki dava birbirinden oldukça farklı özellikler taşımaktadır. Bununla birlikte her iki dava arasındaki en önemli ve kritik farklardan söz etmemiz gerekirse;

1-) Belirsiz alacak davası, sadece davanın açıldığı tarihte alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği hallerde açılabilecekken; kısmi dava ise, dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılması durumlarına aykırı bir hal yaratılmadığı sürece her türlü alacak için açılabilecektir.

2-) Kısmi davada alacağınızın belli bir kısmı davaya konu edilirken; belirsiz alacak davasında alacağın tamamı davaya konu olmaktadır. Bu sebeple de belirsiz alacak davasında varılan hüküm ve sonuçlar, alacağın tamamını etkilerken; kısmi davada varılan hüküm sadece dava edilen miktar bakımından etki ve sonuç doğurmaktadır.

3-) Belirsiz alacak davası ile kısmi dava arasında faiz noktasında belli başlı farklılıklar bulunmaktadır. Öncelikle belirsiz alacak davasında faiz başlangıcı; davadan önce temerrüt durumu söz konusu değilse dava tarihidir. Alacak belirlendikten sonra arttırılan kısmın faiz başlangıcı da yine temerrüt ya da dava tarihi olmaktadır. Daha açık bir ifade ile her ne kadar talep tutarınızı davanın ilerleyen aşamasında arttırsanız dahi; faiz, davanın açıldığı tarihten itibaren işlemiş sayılacaktır.

Bununla birlikte kısmi davada faiz başlangıcı; davada talep edilen tutar için dava tarihi olurken, ıslah ile arttırılan kısım için ıslah tarihi olacaktır. Görüldüğü üzere kısmi davada talep tutarınızı dava sürecinde ıslah yoluyla arttırsanız dahi davanın başında talep ettiğiniz tutar için faiz dava tarihinden itibaren başlamışken; arttırdığınız tutar için faiz ise ıslah tarihinden itibaren başlamış olacaktır.

4-) Yukarıda da bahsettiğimiz üzere belirsiz alacak davası; faiz başlangıcı noktasında  önemli bir imkan sağlayan istisnai nitelikte bir davadır. Bu sebeple de açılacak davada davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça belirtilmesi veya davanın HMK 107. madde hükmüne dayandığının ifade edilmesi gerekmektedir.

5-) Belirsiz alacak davasında hakim; alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda davacıya 2 haftalık kesin süre verecektir. Davacı ise bu süre içerisinde iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, ıslah yoluna başvurmadan yahut karşı tarafın rızasını almadan verilen 2 haftalık süre içerisinde talep miktarını tam ve kesin bir şekilde belirleyebilecektir. (Talep arttırım dilekçesi) Kısmi davada ise davacı, alacak tutarı ve talebini ancak ıslah yoluyla veya karşı tarafın rızasına ihtiyaç duyarak değiştirebilir/genişletebilir.

6-) Belirsiz alacak davasında dava açtığınız an alacağınızın tamamı için zamanaşımı süresi kesilmektedir. Daha açık bir ifade ile belirsiz alacak davasında sonraki aşamada talep arttırıma konu edilen miktar için de zamanaşımı süresi kesilmektedir. Kısmi davada ise davada talep ettiğiniz kısım için zamanaşımı süresi kesilirken; diğer kısımlar için zamanaşımı süresi işlemeye devam edecektir. 

  • Davanın Belirsiz Alacak Davası Mı Yoksa Kısmi Dava Mı Olduğu Belirtilmemiş İse; Yargılama Hangi Dava Türüne Göre Yapılır?

Açmış olduğunuz davada asgari bir tutar göstermiş ve bu tutarın alacağın bir bölümü olduğunu ifade etmiş olmanıza rağmen; davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı şeklinde açıldığını açık bir şekilde belirtmemiş olabilirsiniz. İşte bu gibi bir durum varsa davanız belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olarak kabul edilecektir?

Öncelikle bu durumda talebiniz, talep türünüz ve açmış olduğunuz davanın niteliği açıkça anlaşılmadığından hakim; taleple bağlı olması sebebiyle sizlere HMK ‘nın 119. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 1 haftalık kesin süre vererek, davanızı belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava şeklinde mi açtığınızı açıklamanızı isteyecektir.

Sizlerde tarafınıza verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde davanızın belirsiz alacak davası veya kısmi dava olduğunu ifade etmişseniz, hakim artık açılan davanın türüne uygun olup olmadığını inceleyecek ve  talep ettiğiniz türe dair gerekli şartlar bulunuyor ise talebiniz doğrultusunda yargılamaya devam edecektir. 

Bununla birlikte açtığınız davanın belirsiz alacak davası olduğunu ifade etmenize rağmen yapılan incelemede alacağınız belirsiz alacak davası özelliklerini taşımıyor ve kısmi dava özelliklerini taşıyorsa; Yargıtay kararları uyarınca bu durumda mahkeme, açılmış olan davayı doğrudan ara kararla kısmi dava olarak nitelendirerek karara bağlayacaktır.

  • Kısmi Davada, Yargıtay’ın Bozma Kararından Sonra Islah Yoluyla Talep Tutarı Arttırılabilir Mi?

Bu sorunun yanıtı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesine; 22.07.2020 tarihinde 7251 sayılı Kanunla eklenen ek fıkra ile yanıtlanmıştır. Söz konusu fıkra hükmünde de ifade edildiği üzere; 

‘’Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. ‘’

Görüldüğü üzere 7251 sayılı Kanun’un yürürlülük tarihi olan 28.07.2020 tarihinden itibaren; bozma kararı sonrası ıslah imkanı getirilmiştir. Bu sebeple ıslah hakkınızı kullanarak talep ettiğiniz tutarı arttırma yoluna gidebilirsiniz. 

  • Belirsiz Alacak Davasında İstinaf Aşamasındayken Talep Arttırımı Yapılabilir Mi?

Öncelikle evet yanıtını vermekle birlikte; HMK’nın 357.maddesinin 1. fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi aşamasında ıslah yapılması mümkün değil ise de talep arttırım yapılmasında bir engel bulunmamaktadır. Bu sebeple dosyanız istinaf aşamasında iken talep arttırım dilekçesi vererek talebinizi arttırmanız mümkündür.

  • Kısmi Dava Sonradan Belirsiz Alacak Davasına Dönüştürülebilir Mi?

Öncelikle bu soruya güncel Yargı kararları uyarınca hayır yanıtını vermekle birlikte; 2020 tarihinden önceki Yargıtay kararlarında, açmış olduğunuz davada tam ıslah yapmanız halinde davayı belirsiz alacak davasına dönüştürebileceğiniz kabul edilmişken günümüzde bu görüş mevcut değildir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 07.07.2020 tarihinde kapatılması ile birlikte Yargıtay 9. Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlık konusu olan hususlar görüşülmüş ve güncel kararlar uyarınca artık ıslah yoluyla dava türünün değiştirilemeyeceği, bu sebeple kısmi dava olarak açılan davanın belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceği ,aynı şekilde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın da kısmi davaya dönüştürülemeyeceği görüşü kabul edilmiştir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top