En son şu tarihte güncellendi: 16 Haziran 2023
Doktor hatası nedeniyle yakınız kaybetmiş Olabilirsiniz. Bu durum tıp sektörünün kaçınılması diyebiliriz. Böylesi anlarda yaşanan acı, keder ve Üzüntüden hasta yakınlarının kurtulması mümkün değildir. Ölüm gibi bir gerçek ile erken yaşta tanışmak cidden çok sarsıcıdır.
Bu gibi durumlarda acınızı azaltmak için doktora, hastaneye, sigorta şirketlerine doktor hatası nedeniyle dava açma hakkınız vardır. Bu gibi durumlarda tecrübesiz kişilerle çalışmaktan sakının. Çünkü doktor hatasından kaynaklanan tazminat davalarında; bilirkişiler çoğu kez doktorların lehine rapor oluşturmaktadırlar. Bunun en büyük sebebi doktor dayanışmasıdır. Öyle bir imtiyaz kesinlikle hukuka uygun değildir.
Şimdi doktor hatasından kaynaklanan tazminat davası açmadan önce sigorta şirketlerine, hastanelere ve doktorlara göndermeniz gereken warning paper’da “yer alması gereken unsurlardan” bahsedeceğim.
Doktor hatası nedeniyle tazminat davası ihtarnamede bulunması gerekenler
– özel bilirkişi raporu (bu raporu bağımsız çalışan bir doktordan alabilirsiniz. Bu sizin için çok önemli olacaktır. Bunu gören mahkeme bilirkişileri aleyhinize rapor vermekten çekineceklerdir.)
– Hukuki ve tıbbi dil kullanılarak yazılmış profesyonel bir dilekçe
– İş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminat hesaplama tablosu
– hatayı kanıtlayan bilimsel makaleler
– hata nedeniyle uğramış olduğunuz zararlara ilişkin noter onaylı ve avukatınızın da imzaladığı evraklar.
– sizin kişisel bilgileriniz ve imzanız
– hatalı ameliyatın gerçekleştirildiği tarih
En sık karşılaşılan doktor hatası kaynaklı zararlar
– kol ve bacak kaybı (genellikle yanlış müdahale sonucunda kangren, damar tıkanıklığı gibi sebeplerden dolayı organ kayıpları yaşanabilmektedir)
– zihinsel hasar (hafıza kaybı, felç, beyin kanaması)
– iç organlardan birinin kalıcı sakatlanması (özellikle böbrekler birçok ilacın yanlış kullanımı sonucundan kalıcı olarak zarar görebilmektedir)
– psikolojik hasar (travma)
– ölüm (birçok yanlış müdahelenin sonucu maalesef ölüm ile bitmektedir. Bu gibi durumlarda zararın boyutu çok daha fazla artmaktadır. Çünkü hastanın ölmesi halinde onun desteğinden yoksun kalan yakınlarının da ciddi zararları olmaktadır)
her hatada tazminat ödenmesi gerekir mi?
Elbette her türlü doktor hatası yüklü tazminat ödenmesini gerektirecek hatalar sayılamaz. Tazminat ödenebilmesi için zarar ve hatalı müdahale arasında bir doğrudan ilişki var olmalıdır. Bu ilişkinin dolaylı olması da yetmez. Ayrıca hatanın belirli bir ağırlığa ve yoğunluğa ulaşması gereklidir. Ufacık bir hata sonucu ölen bir hasta sebebiyle doktorun ömür boyu çalışsa bile ödeyemeyeceği kadar yüklü tazminatlara mahkum edilmesi doğru değildir.
Burada dikkat edilmesi gereken diğer konu “komplikasyon ile malpraktis arasındaki ayrımdır”. Doktor müdahelesi sonucu oluşan her türlü yan etki tazminatı gerektirir nitelikte sayılamaz. Bazı yan etkiler tedavinin bir zorunluluğudur. Yani o tedaviyi olan herkes bu etkilere maruz kalmak zorundadır. Bu gibi durumlarda doktorların kariyerlerini bitirecek hata yaptıklarından söz edilemez.
Malpraktis ihtarnamesi neden avukat aracılığı ile gönderilmelidir?
Eğer ki siz bu ihtarnameyi eski tip posta servisleri ile gönderirseniz dava açtığınız taraf bu evrakı almadığını iddia edecektir. Bu durum ikinci bir travmaya yol açacaktır. Buna izin vermemek için karşı tarafın eline koz vermemeniz gerek. O sebeple ihtarnamenizi avukat aracılığı ile göndermeniz çok yararlı olacaktır.
Maalesef pratikte hastaneler ve sigorta şirketleri kendilerine yapılan başvuruyu yok ederek mahkemelerdeki davaları usul yönünden kazanmaya çalışmaktadırlar. Yani davalar en başından dava açma şartları yokluğundan reddediliyor.