Havalimanı Gümrükte Kaçak Eşya Yakalattım Ne Yapmalıyım?

En son şu tarihte güncellendi: 30 Mayıs 2023

Eğer ki havalimanında beyan etmeniz gereken tutarların üzerinde sigara, alkol, çanta, kıyafet, telefon gibi ürünleri yakalattıysanız ve yakalattığınız ürünler şu linkteki muafiyet sınırlarını da aşıyor ise hakkınızda sırasıyla aşağıdaki adımlar uygulanır. Dava sürecinde ne yapacağınız, hangi yönlerden savunmalar yapabileceğiniz ve örnek karar da aşağıdadır.

1) Kaçak Olay Yeri Tespit-Yakalama-Bilgi Verme ve Rızaen Muhafaza Altına Alma Tutanağı Düzenlenmesi Aşaması

Bu tür tutanaklar size aslında bazı şeyleri ikrar ettirmek amacıyla düzenlenmektedir. Birden fazla memurun huzurunda “aslında şöyle oldu değil mi ….. Bey ?” demek ve ağzınızdan laf almak, evraklar arasında boğulup daha yargılama bile yapılmadan “evet ben suçluyum hiç uğraşmayın, alın size imzam ve ifadem” demeniz için yapılmaktadır. Yasa yapıcıların bazıları psikoloji biliminin de inceliklerine vakıf şekilde disiplinler arası bakış açısı ile uygulamalar için düzenlemeler yapmıştır. Aşağıdaki tutanakta gördüğünüz üzere 6 memurun imzasının yanında size imza attırırlar ve bu süreç bununla da bitmez. Hemen akabinde size “etkin pişmanlık indirimi” ile önemli ölçüde yırtabileceğinizi söylerler. Oysa ki ne yazık ki etkin pişmanlık her ne kadar bir tür ikrar olarak sayılmasa da yargılama yapan yargıçlar huzurunda bir tür “suç kabul etme” vesikasıdır.

Bu tutanakta olayın saati, nasıl yakalandığınız, sonrasında hangi savcıya bildirildiği, hangi emirlerin alındığı ve nasıl uygulamaya konulduğu hususları yazar.

2) Gözaltına alınmadan ifade alınması işlemi

Uygulamada havalimanında yakalandığınız zaman, henüz kalbiniz dakikada 120 kez atıyor iken, sağlıklı düşünmüyor iken bir an evvel atar topar ifade alma işlemi yapılmaktadır. Bu da yukarıda bahsini ettiğim “laf alma” amacıyla yürütülen bir dizi psikolojik bürokrasi hamlelerinden sadece birisidir. Bu ifadede sürekli sizlere ” söyle şöyle olmadı mı?, bak doğruyu söyle indirim alacaksın, hiçbir şey olmayacak korkmadan anlat” derler. Bunlar hukuk dışı olduğu kadar çoğu kez gerçek dışı söylemler içermektedir.

Eğer ifadede bülbül gibi öterseniz hayatınızın kalan kısmında da uzun süre öttürüleceksiniz demektir. Ne yazık ki sistemin işleyişi bu şekildedir. Her şeyi anlatmak yerine öncesinde avukatınızla görüşmek ve en azından susma hakkınızı kullanmak çoğu kez çok daha mantıklı olmaktadır.

İfadelerde aşağıdaki örnekte de görüldüğü üzere öncesinde ortamı ısıtmak için gereksiz birtakım sorular sorulur. Devletin zaten bildiği veya konu ile hiçbir alakası olmayan bu kısa cevaplı kolay soruların en başta sorulmasının amacı daha sonradan gelen ahiret sorularına da dürüstçe açık ve net cevaplar vermenizi sağlamaktır. Bunların hepsi birer psikolojik oyunun parçası. Bu arada öncesinde imzalatılan “şüpheli/sanık hakları formu” da sonradan avukatınız tarafından yapılacak savunmada size bazı haklarınızın hatırlatılmadığı iddiasını çürütmek içindir.

Bu bu ifadenin sahibi kişi paçayı kurtaracağım derken olur olmadık şeyleri yazmış gibi duruyor.

3) Gümrük Bölge Müdürlüğü’ne Başvuru Yapmak

Normal şartlar altında başvuru merci Sulh Ceza Hakimliği’dir. Ancak bu sefer Sulh Ceza Hakimliği değil, Gümrük mevzuatından ötürü Gümrük Bölge Müdürlüğü başvuru merci olarak kabul edilmektedir. Eğer ki İstanbul Havalimanı’nda  eşya yakalattıysanız başvuru mercinizin adresini şu linkten inceleyebilirsiniz: https://istanbulbolge.ticaret.gov.tr/iletisim

Gümrük bölge müdürlüklerine başvuru normal mahkeme başvurusundan daha kolaydır. Bu başvuru için ücret dahi alınmaz. Bu açıdan şanslısınız. Çünkü yazının ilerleyen kısmında göreceğiniz üzere normal bir hukuk mercinde muhakkak harçlar alırlar.

Gümrük bölge müdürlüklerinde başvurular genelde birkaç ay içerisinde neticelenir. Mahkemelere göre daha pratik ve hızlı oldukları doğrudur.

Bu aşamada sizden ek savunma veyahutta bilgi isteyebilirler. Ayrıca başvuru dilekçenizde bilirkişi incelemesi talep ettiyseniz gümrük bölge müdürlüğü sizin için bir bilirkişi incelemesi yapabilir; lakin genelde bunu bile yapmayıp doğrudan red vermektedirler.

ARA NOT: Eğer ki Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu 3. maddesine girebilecek türden bir fiil var ise bu takdirde uzlaşma talep edilmesi mümkün değildir. Mesela 4458 sayılı Kanun’un 235/3 maddesi uyarınca aşağıdaki hükümlere göre kesilen bir para cezası var ise muhtemelen kişi hakkında aynı zamanda  savcılık soruşturması başlamış olabilir ve bu sebeple uzlaşma falan yapılmaz. Doğrudan itiraz edilir. Bu konu hakkında şöyle bir kaynak var:

Bu araştırma sırasında; adli süreç başlamamış olmakla birlikte 5607 sayılı Kanunun 3.md. kapsamında takibatta bulunulması talebiyle fezleke veya rapor düzenlenmiş ya da adli makamlara bildirimde bulunulmuş olması, adli mercilerce soruşturma ya da kovuşturma yapılıyor olması veya ilgili Cumhuriyet Savcılığı veya Mahkeme tarafından ceza verilmiş olması hallerinden birinin varlığının tespit edilmesi durumunda ilişki olduğu sonucuna varılır (GUY md.6/5). İlişki olup olmadığı hususu, uzlaşma sürecinin her aşamasında değerlendirilir. Aksi bir tespit olması durumunda, uzlaşma yapılmaz (GUY md.6/6). ( atıfta bulunulan makale ve yazar: GÜMRÜK UZLAŞMASI VE VERGİ USUL KANUNU’NDAKİ UZLAŞMA KURUMU İLE KARŞILAŞTIRILMALI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Neslihan COŞKUN KARADAĞ* ve İbrahim ORGAN, yayın: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/185112)

Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4. fıkrası şöyle demektedir:

(4) Yolcuların, beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan eşyanın ticarî mahiyette veya ithali veya ihracının yasak olması halinde 3 üncü madde hükümleri uygulanır. kaynak: https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5607.pdf

Yukarıda da atıfta bulunulan o meşhur 4458 sayılı kanunun 235/3 maddesini yazalım:

3. Yolcuların, gümrük mevzuatına göre kişisel ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi eşyasıymış gibi gösterdikleri eşyanın gümrük vergileri iki kat olarak alınır ve eşya sahibine teslim edilir. Gümrük vergileri ödenmediği takdirde, eşya gümrüğe terk edilmiş sayılır. https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4458.pdf

Görüleceği üzere neredeyse her eylem kaçakçılık suçu kapsamına giriyor. Zaten çoğu kez size idari para cezası kesilirken aynı zamanda adli soruşturma da açılmaktadır. Bunun için savcılık talimatı ile gözaltı veya ifade alma işlemi gerçekleştirilmektedir. Savcılık ifadesi söz konusu ise bilin ki hakkınızda soruşturma da vardır.

4) İdare Mahkemesi’ne Başvuru

İdare mahkemelerinde dava açmak bazı sıkı ve katı kuralları yerine getirmeyi gerektiren ve titizlikle yürütülmesi gereken bir süreçtir. Maalesef bana her hafta kendi başına dava açmaya çalışıp sonrasında “dilekçe red veya yetkisizlik kararı”  gelen kişiler yazmakta. Benden iş işten geçtikten sonra yardım istemekteler. Bu aşamalara gelmeden önce sıkı araştırmak veya avukat yardımı ile süreci yönetmek önem arz etmektedir.

İdare mahkemesi’nden “kesilen cezanın iptalini” isteyeceksiniz. Açacağınız dava bir ‘tam yargı davası‘ değil de ‘iptal davası‘ olacaktır.

İdare mahkemesinde kesilen gümrük para/vergi cezasının iptali için açmış olduğunuz bu davada karşı taraf bir savunma yazacaktır. Bu savunma sonrası sizin de savunmaya cevap dilekçesi sunmanız iyi olacaktır. Bunu sunmanız elbette şart değildir ancak yine de yaparsanız hakimler nezdinde olumlu intiba bırakmak adına iyi olacaktır.

Ne tür savunmalar yapılabilir?

  • Gümrük idaresi kıymet takdiri yaparken objektif kriterlere göre, konu ile ilgili uzmanlardan yararlanılarak, farz-ı muhal eğer ki ürün imitasyon ise bu hususun gözetilerek yapılmalıdır. Sayın mahkemeden dosyanın kıymet takdiri için bilirkişi incelenmesine gönderilmesi sırasında bu yönlerden de bir inceleme yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.
  • Ayrıca bu ürünler bir ambalaj olmadan gelmiştir. Ticari amaç söz konusu olsa idi ambalajları da olurdu.
  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 167.maddesinde yer alan parasal sınırlar geçilmemiştir. …. euro olan parasal sınırın altında olduğu için ilgili mallar kişisel kullanım sınırları içerisindedir.
  • Ticari amaçla ülkeye getirildiğine ilişkin delil teşkil edecek ekonomik değere ve adete sahip olmadığı ve değerinin hediyelik eşya sınırının altında olduğu açıktır.
  • Gümrük Kanunu 235. maddesinin 3. fıkrasında, “yolcuların, gümrük mevzuatına göre kişisel ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi eşyasıymış gibi gösterdikleri eşyanın gümrük vergilerinin iki kat olarak alınacağının ve eşyanın sahibine teslim edileceğinin, gümrük vergileri ödenmediği takdirde ise, eşyanın gümrüğe terk edilmiş sayılacağının”  maddesi uygulanmalıdır. Eşyalar rıza dahilinde teslim edilmiş ve dolaşımda değildir. Şu aşamada bir de gümrük cezası kesilmesi hukuka aykırıdır.

İdare Mahkemesi’nde Gümrük Cezası Kararını İstinaf Edebilir Miyim?

Evet bu karar yerel mahkemede reddedilirse bir üst mercide incelenmek ve karara bağlanmak üzere istinaf edilebilir. İstinaf mahkemesi tıpkı ilk derece mahkemesi gibi işin esasına girip iptal kararı verebilmektedir.

Ancak bu aşamadan sonra eğer ki parasal sınırları geçemez iseniz dosyanın Danıştay’a götürülmesi ne yazık ki söz konusu olmamaktadır. Aslında bu gibi sınırlar maalesef savunma hakkını fakirler ve büyük ticaret hacmi döndürmeyenler için ihlali anlamına gelmektedir. Hani kutsaldı bu savunma hakkı?

Gümrükte Kaçak Eşya Yakalatma ve Etkin Pişmanlık

Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 5. maddesinin 2. fıkrası şöyle buyurmaktadır:

“MADDE 5 – (1) 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan (…)8 birine iştirak etmiş olan kişi; resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, fiili, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin, faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmaz. Haber alındıktan sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden kişiye verilecek ceza üçte iki oranında indirilir.(8)”

Her ne kadar etkin pişmanlık denilen şey teoride bir suçun ikrarı anlamına gelmeyecek olsa da bu etkin pişmanlıktan faydalanırken yazdırmış olduğunuz ikrar içeren ifadeler bal gibi de ikrardır. Kimse kimseyi kandırmasın. Hukuk bilmeyen adamı iki dakikaya mat ediyorlar havalimanı köşelerinde. Adamın ağzından lafı alıveriyorlar.  Oysa ki etkin pişmanlıktan faydalanacak adama güzelce “bunun bir suç kabulü anlamına gelmediğini ve “kabul anlamına gelmemek kaydıyla etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum” şeklinde bir şerh düşerek bu müessesesinin nimetlerinden yararlanmalarının mümkün olduğunun kaçakçılık fiili şüphesi altındaki insanlara anlatılması gerekmektedir.

Eğer ki etkin pişmanlıktan faydalanmak istiyorsanız veya faydalanmamak istiyorsanız aşağıdaki gibi bir tutanak tutulur ve size imzalatılır. Benim ismini gizlediğim şu örnek müvekkil maşallah hemen reddetmiş:

Örnek Mahkeme Kararı

Sonuç

Yüce devletimiz söz konusu kaçakçılık suçu olduğunda şu aşağıdaki fıkra gibi çok güzel etkin pişmanlık olanakları sunmuştur:

(2) (Değişik:14/4/2020-7242/62 md.) Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine;

a) Soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında,

b) Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında,

indirilir. Bu husus, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye ihtar edilir. Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır. (5607 sayılı Kanun 5. Maddesi)

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top