Korsan Taksicilikten Araç Bağlanması ve Ceza Kesilmesi (Ek-2/3)Sonrası Dava Yolu ile Tüm Yapılabilecekler

En son şu tarihte güncellendi: 26 Ekim 2023

Korsan taksicilik yaptığınız iddiasıyla trafik polisleri tarafından hakkınızda tutanak tutuldu ise; bu Trafik İdari Para Cezasına ve yaptırımına (araç bağlamaya ilişkin) karşı İdari Yargı’da iptal davası açılabilirsiniz. Eğer ki aracınıza korsan taksi cezası uygulandıysa, en basit ve sade haliyle izah etmek gerekirse aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  1. İdari Yargı İptal Davası Açma: Korsan taksi cezasını iptal etmek isterseniz, 2918 Sayılı Kanun’un EK2/3-A maddesine muhalefetten 60 gün süreyle bağlanmışsa, bu işlemin iptali için idari yargıda dava açmanız gerekmektedir.
  2. İtiraz Süresi: İdari işlem sonucunda trafikten men edilen araç 60 gün boyunca kullanılamayacak. Bu işlemin iptali için başvurmanız gereken süre içinde (60 gün içerisinde) dava açmalısınız.
  3.  Yetkili Mahkeme: İdari yargıda dava açabilmek için ilgili kanunlara ve yasal düzenlemelere dayanmalısınız. Davayı açacağınız mahkeme, idari yargıya yetkili olan bir mahkeme olmalıdır. Yani mesela eğer araç sahibi Konyalı ise ve mesela araç Niğde’de bağlandı ise bağlamayı yapan trafik şube nerede ve kim ise onun bulunduğu yerde dava açmak gerekecektir.

Araç Bağlanması Davasında Davacı Kim Olacak?

 

Bu davada birleşik bir idari işlem söz konusudur. Bu birleşik idari işlemin ilk adımı “araç sürücüsüne trafik idari para cezası kesilmesi” ikinci adımı da “aracın trafikten 60 gün süreyle men edilmesidir”. Bu birleşmiş bulunan idari işlemlerin tarafları da farklı olabilmektedir. Çünkü uygulamada çoğu kez olduğu gibi araç sahibi ile aracı süren kişiler farklı kişiler olabiliyor. Hatta çoğu kez araç bir başkasından kiralanmış bir araç oluyor. Bu hallerde çözüm basit: Davada birden fazla davacı olacak.

Birden fazla hasım ile bu dava açmak size az da olsa risk yaratabilecektir. Dava kimi davacılar yönünden husumet yokluğundan  reddedilebilecek. Ancak bu durum sizi çok korkutmasın zira idari yargıda bu iç içe geçme halleri çok yaygın olmasından ve görüş birliği sağlamanın imkansız omasından ötürü mahkemece kendiliğinden düzeltilmektedir. Her şey bir yana davanın kimi davacılar yönünden husumet açısından reddedilmesi hali de karşı vekalet ücreti yönü hariç çok da korkulacak bir şey değildir. Eğer trafikten men edilen araç sizin için önemli ise bu durumda az bir riske katlanmak isteyebilirsiniz.

Korsan taksicilikten verilen Ek 2/3 Cezasının İptaline Yönelik Dava Dilekçesinde Önemli Ayrıntılar

 

Trafikten men işleminin iptali için açılacak davaların aracınızın belgesine ve türüne göre farklılıklar arz edecektir. Normal düz taksi, turizm taksisi ve seyahat acentesi taksisi farklı tür izinler ve farklı tür resmi evraklar ile trafikte seyreden ticari araçlardır. Evvela bu farklılığı belirtmek ve buna göre spesifik şekilde hukuki mücadeleye girişmek şarttır.

Özellikle de idare hukuku kapsamına giren bu itiraz ve dava süreçlerinin profesyonel hukukçu yardımı ile yapılması ve hatasız şekilde yürütülmesi elzemdir.

Korsan Taksicilik Cezası ve Araç Bağlama Hakkında Örnek Kararlar

 

Başkasına kiralanan aracın korsan taksicilikten bağlanması hakkında

Öte yandan, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yukarıda anılan hükümlerinin değerlendirilmesinden; aracının izinsiz yolcu taşımacılığında kullanıldığı hususunda bilgi sahibi olduğu saptanan araç sahibi ile ilgili 5326 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan temsil ilişkisinin sonucu olarak temsil edilene de yaptırım uygulanabileceği, 4. fıkrasında ise tespit edilen temsil ilişkisinin hukuken geçerli olmadığı durumlarda da bu yaptırımın uygulanabileceğinin düzenlenmesi karşısında, aracının izinsiz yolcu taşımacılığında kullanılması hususunda bilgi sahibi olduğunun dosya kapsamından anlaşılması halinde araç sahibine de izinsiz ticari amaçlı taşımacılık fiili için anılan kanunda öngörülen yaptırımın uygulanabilmesinin mümkün olduğu; ancak Kabahatler Kanun’unda yaptırım olarak, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi şeklinde iki seçeneğin belirlendiği; dolayısıyla aracın trafikten men edilmesine ilişkin bir müeyyidenin uygulanmasına olanak sağlayan herhangi bir hükmün işbu Kanun’da yer almadığı görülmektedir. Buna göre; araç sahibine, aracın sürücüsü tarafından yapılan izinsiz yolcu taşımacılığı faaliyeti nedeniyle trafikten men cezası verilmesi Kabahatler Kanunu’na göre de mümkün olmamakla birlikte, sürücü ile araç sahibinin aralarındaki temsil ilişkisinin ve illiyet bağının dosya kapsamında tespit edilmesi halinde Kabahatler Kanun’u uyarınca araç sahibine de idari para cezası verilebileceği tabiidir.

Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi’nin 11.09.2014 tarih ve E:2014/52, K:2014/139 sayılı kararının gerekçesi incelendiğinde; itiraza konu hükmün Anayasa’ya aykırılığını oluşturan iptal sebebi olarak; kanun koyucunun araç sahibinin sorumluluğunu belirlerken kusursuz sorumluluk esasını benimseyerek, sürücünün hukuka aykırı fiilinden araç sahibinin haberdar olmadığı durumlarda da sürücü ile aynı yaptırımla karşı karşıya kalacak olmasının cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık oluşturacağının vurgulandığı, bu nedenle “korsan” olarak tabir edilen yasa dışı taşımacılığın yapıldığının tespit edildiği durumlarda, sürücünün belgesiz veya sahip olduğu belgede belirtilen sınırların dışında olarak ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapmasına izin veren ve yasa dışı taşımacılık yapılmasında kusur sorumluluğu çerçevesinde dahli bulunan araç sahibine de aynı miktarda ceza verilebileceği, bir başka tabirle araç sahibinin objektif sorumluluğunun subjektif sorumluluğa dönüştüğü durumlarda araç sahibinin de hukuka aykırı fiilden sorumlu tutulabileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Kaynak: Danıştay

Araç sahibi farklı olması halinde korsan taksicilik araç bağlanması ve ceza hakkında kısmen kabul kısmen ret kararı

Şu halde, yasa dışı taşımacılık yaptığı ileri sürülen araç sürücüsünün taşımacılık faaliyeti nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin kararı sonucu oluşan mevzuat uyarınca “Araç Sahibine” trafikten men cezası verilemeyeceğinden, davacı araç sahibi hakkında tesis edilen aracın trafikten men edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararında bu kısım yönünden hukuki isabet bulunmamaktadır.

Davacılardan araç sürücüsü hakkında tesis edilen 2.400,00 TL idari para cezasına ilişkin işlemin incelenmesi neticesinde;

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar bu kısım yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. (Kaynkak: Danıştay  8. Daire, 2019/3549 Esas, 2022/561 Karar 04.02.2022 tarihli kararı

Sabiha Gökçen’den Kocaeli’ne Yolcu Taşımacılığı Yapan Taksiciye Verilen Korsan Taksi Cezası Hakkında Karar

“Anılan maddenin ilk halinde aracın üretim amacı dışında yolcu veya yük taşımacılığında kullanılması hali için ceza öngörülmüşken, maddeye 31.05.2012 tarihinde kabul edilen 6321 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrayla, “korsan” olarak tabir edilen şehiriçinde ticari amaçlı kayıt dışı yolcu taşımacılığının engellenerek, hem taşımacılık hizmetlerinin düzene sokulması hem de kurallara bağlı olarak yolcu taşımacılığı yapan esnafın haklarının korunmasının amaçlandığı görülmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden; görevli polis memurlarınca düzenlenen 27.08.2012 tarihli tutanakta, davacıya ait 41 T 5122 plakalı araçla Sabiha Gökçen Havalimanından Kocaeli Gölcük’e ücret karşılığında ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınmaksızın ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapıldığının tespit edildiğinden bahisle dava konusu işlemlerin tesis edildiği, davacının, Gölcük ilçesinde ticari plakalı taksi olarak faaliyette bulunduğu, Sabiha Gökçen Havalimanından yolcu alarak Kocaeli iline götürmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda da bahsedildiği üzere; 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesine 31.05.2012 tarihli değişiklikle eklenen üçüncü fıkranın düzenlenme amacı, korsantaşımacılığın engellenmesidir.

Olayda, Kocaeli’nde ticari plakalı taksi işleten ve Kocaeli Belediyesinden alınmış işlem tarihinde geçerli olan taksi çalışma ruhsatı bulunan davacının, bir defaya mahsus olarak yapılan tespitle, Sabiha Gökçen Havalimanından aldığı bir yolcunun Kocaeli’ne taşınması işinde, anılan Kanunun Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında ilgili belediyeden izin ve ruhsat almaksızın faaliyette bulunulduğundan bahsedilemez.

Böylece; davacının yapmış olduğu yolcu taşımacılığı 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında bulunmadığından, aksi yorumla tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu durumda; dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin 22/04/2015 günlü, E:2014/396; K:2015/810 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Kaynak:  Danıştay 15. Dairesi, Esas: 2015/9095, Karar: 2015/8552

Köprübaşı’ndan alınan yolcuların Görele’ye taşınması nedeniyle korsan taksi cezası ve trafikten men edilmesi hakkında karar

 

Anılan maddenin ilk halinde aracın üretim amacı dışında yolcu veya yük taşımacılığında kullanılması hali için ceza öngörülmüşken, maddeye 31.05.2012 tarihinde kabul edilen 6321 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrayla, “korsan” olarak tabir edilen şehiriçinde ticari amaçlı kayıt dışı yolcu taşımacılığının engellenerek, hem taşımacılık hizmetlerinin düzene sokulması hem de kurallara bağlı olarak yolcu taşımacılığı yapan esnafın haklarının korunmasının amaçlandığı görülmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden, 29.07.2013 tarihinde Görele İlçesi, Deniz Taksi Durağı’na kayıtlı davacıya ait 28 T 6011 plakalı araç ile Köprübaşı Beldesi’nde bulunan kişiler tarafından aranması üzerine Köprübaşı’ndan alınan yolcuların Görele’ye taşınması sırasında trafik ekiplerince yapılan denetimde davacının Görele Belediyesi sınırları dışında faaliyette bulunduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği, Köprübaşı’nın Görele ilçe belediyesine bağlı bir belde belediyesi olduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıda da bahsedildiği üzere; 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesine 31.05.2012 tarihli değişiklikle eklenen üçüncü fıkranın düzenlenme amacı, korsantaşımacılığın engellenmesidir.

Olayda, Görele’de ticari plakalı taksi işleten davacının, bir defaya mahsus olarak yapılan tespitle, Köprübaşı’ndan aldığı yolcuların Görele’ ye taşınması işinde, izni bulunan belediyeden farklı bir belediyenin sınırları içerisinde yapılan bir taşımacılık olmadığından, anılan Kanunun Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında ilgili belediyeden izin ve ruhsat almaksızın faaliyette bulunulduğundan bahsedilemez.

Böylece; davacının yapmış olduğu yolcu taşımacılığı 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında bulunmadığından, aksi yorumla tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu durumda; dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Kaynak: (Danıştay 15. Daire, 2015/1965 Esas, 2015/6021 Karar, 14.10.2015 tarihli kararı)

Yeterli belge olmadığından trafikten men edilme hakkında karar

Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; belediye sınırları içinde karayolu taşımacılığı yapacak olan servis araçlarının güzergâh ile sayılarının UKOME tarafından tespit edileceği, UKOME tarafından bu hususta alınmış bir izin belgesi ile güzergâh belirleme kararı bulunmayan araçlarla, yolcu taşımacılığı yapılmasının mümkün olmadığı, aksine davranışın 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinde belirtilen müeyyidelerin uygulanmasını gerektirdiği sonucuna varılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda her ne kadar, aracın trafik tescil belgesinde kullanım amacının “Yolcu Nakli-Ticari” olarak belirtilmiş ve davacı adına düzenlenen Turizm Servis Aracı Güzergah Kullanım Belgesi mevcut olduğu anlaşılmakta ise de, davacının aracının trafikten 60 gün süreyle men edildiği taşımacılığın söz konusu belgeler kapsamında nitelenecek bir taşıma olmadığı ve izinsiz taksi taşımacılığı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, … plakalı aracın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünce düzenlenen Turizm Servis Aracı Güzergah Kullanım Belgesi kapsamı dışında korsan olarak tabir edilen ticari amaçlı yolcu taşımacılığında kullanıldığı sabit olup, aracın tescil belgesindeki yolcu nakli-ticari nitelik taşımasının anılan taşımacılığın korsan tabir edilen niteliğini değiştirmeyeceği, davacının sahip olduğu belgelerin işleme konu taşımacılık için yeterli görülmesinin mümkün olmadığı, işlenen fiil nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-2/3. maddesi uyarınca trafikten men edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu … Bölge idare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Kaynak: Danıştay 8. Daire, E: 2019/4613 K: 2020/4661 23.10.2020 tarihli kararı

Aracı süren ile araç sahibi farklı olması halinde illiyet bağı yok ise korsan taksicilik cezası verilemeyeceği hakkında karar

“Kanun’un Ek 2/3. maddesinin anılan karar sonrasındaki haline göre, ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınmaksızın belediye sınırları dahilinde ticari amaçlı olarak yapılan yolcu taşımalarında, araç sahibi ile sürücünün farklı kişiler olması halinde; araç sahibine idari para cezası verilemeyeceği ve aracın trafikten men edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.” ( Danıştay 15. Dairesi 2018/1892 E. 2018/6415 K.)

“İtiraz konusu kuralda, sürücü belgesi olmadan araç kullanan kimsenin aynı zamanda araç sahibi olmadığı durumlarda, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenleneceği belirtilmekte, araç sahibinin kusurunun bulunup bulunmadığı, aracı sürücü belgesi olmayan kişiye bilerek verip vermediği değerlendirilmeden idare tarafından yaptırım uygulanmaktadır. Bu durum ise işlemediği bir fiilden dolayı araç sahibine yaptırım uygulanmasına neden olabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, sürücü belgesiz araç kullanılması ve sürücünün araç sahibi olmaması halinde tescil plakası sahiplerine sadece ruhsat sahibi olmaları nedeniyle yaptırım uygulanması cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.” (Anayasa Mahkemesi’nin 29/11/2012 tarihli ve E.2012/106, K.2012/190 sayılı kararı,)

Araç sahibi ile araç süren farklı olması halinde korsan taksicilik cezası

 

En çok rent a car firmalarından kiralanan araçlarda karşımıza çıkan bu durumda araç sahibi ile aracı kullanan kişinin kabahati arasında illiyet bağı aranmalı. Bu illiyet bağı bir şekilde tespit edilemez ise bu durumda her ne kadar korsan taksicilik cezası kesilse de “araç bağlama idari yaptırımı” uygulanamaz. 60 gün gibi bir süre birçok insan için (özellikle de evden işe arabası ile gitmek zorunda kalanlar ve arabasını ticari kullananlar için) bir hayli uzun bir süredir. Bu kadar süre araçsız kalmamak için bu haksızlığa uğrayan araç sahiplerinin idari dava yoluna gitmeleri yerinde olacaktır.

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanun Ek 2/3 A maddesinden cihetle; aracı süren kişiye kesilen ceza, kanunda yer alan “İşleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın aracın bu maddenin üçüncü fıkrasına aykırı olarak kullanılmaması hususunda gerekli tedbirleri almak ve denetimini yapmakla yükümlüdür.” hükmü nedeniyle araç sahibine de kesilirse bundan kurtulmak şartları mevcut ise mümkündür.

Araç, 2/3 A maddesinin üçüncü fıkrasının;

  1. a) (a) bendinin ihlali hâlinde altmış gün,
  2. b) (b) bendinin ihlali hâlinde otuz gün,
  3. c) (e) bendinin ihlali hâlinde ise on beş gün süreyle trafikten menedilir.”   hükmüne göre men edilse de yürütme durdurma ile bu men işlemi kaldırılabilir ve araç teslim alınabilir.

Aracın sahibi günlük hayatta akla hayale gelebilecek her türlü tedbiri alsa bile aracının korsan taksi faaliyeti için kullanılmasına engel olamayabilir ve bu çok olağandır. Bundan ötürü hem ceza hem de bununla beraber araç bağlama idari tedbirinin aracı süren kişi ile birlikte araç sahibine de uygulanması hali apaçık hali hukuka aykırı olacaktır.

Rent a car firmalarının araçlarını kiralarken muhakkak aşağıda bahsedilen KABİS sistemine bildirim yapmaları gerekir. Zira aksi halde bu gibi olaylar sonrası araç sürücüsü ile arasındaki ilişkiyi kanıtlarken zorlanacaklardır.  Ancak eğer bu sisteme gereken bildirimler yapılmadıysa bile yine de araç bağlama (trafikten men) işleminin iptali mümkündür.

KABİS denilen; rent a car firmalarının “araç kiralamasına ilişkin tüm bilgileri” emniyete iletmesini öngören sistem mevcuttur. Emniyet Genel Müdürlüğü bu sistemi; “KABİS ile sistemin kullanıcısı olan araç kiralama şirketlerinin sorumlu işleticileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı kiralayanların kimlik bilgilerini Emniyet Genel Müdürlüğüne elektronik ortamda anlık bildirebileceklerdir.” olarak tanımlamıştır. Ancak şu da bir gerçek ki şu an ‘rent a car şirketleri’  bu sisteme veri gönderme işini çoğu kez layıkıyla yapmamaktadır. İşte bu halde korsan taksi nedeniyle bağlanan aracı dava yoluyla geri alma sürecinde zorluklarla karşılaşmaktayız.

Araç kiralama firması sahiplerinden kiraya vermiş oldukları her araçta korsan taksi faaliyeti yapılıyor mu diye denetim yapmasını beklemek ve bu denetimler için sıkı önlemler almasını beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Rent a car firması bunu yapmaya kalkarsa bu durum özel hayatın gizliliği hali anlamına da gelir. Ayrıca bu durum, özel hayatın gizliliği yanında insanların çalışma özgürlüğünün de ihlali sonucunu doğurur. Her şey bir yana EGM, Valilik vb. hiçbir idari teşkilattan rent a car firmalarının korsanı önlemesi yolunda gerekli tedbir ve denetimi nasıl ve ne şekilde yapacaklarına dair bir yasal mevzuat yahut yönerge, direktif yoktur (bu bile araç men işlemlerinin iptali için tek başına yeter sebeptir).

Kaldı korsan taksicilik fiilinin bir an için işlendiği varsayımında; bu kabahat, araç sahibinin eyleminden değil, sürücünün eyleminden kaynaklanmaktadır. Bundan ötürü araç sahibi olmayan sürücünün kabahati nedeniyle aracın trafikten men edilmesi hali, bu kabahati işlemeyen araç sahipleri yönünden “suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin” açıkça ihlal edileceği aşikardır.  Her şey bir yana araç sahibinin kiraladığı yahut verdiği araçla ilgili olarak korsan faaliyetinde kullanılacağına ilişkin önceden tahmin yürütmesini ve buna ilişkin denetim yapmasını beklemek hayatın olağan akışı içerisinde mümkün olmayan ve başkaca haksızlıklara hukuksuzluklara davetiye çıkarabilecek bir durumdur.

Korsan Taksi Ek 2/3 Cezası Nedir?

 

2918 Sayılı Kanun’un Ek- 2. maddesinde 21/02/2019 tarih ve 7166 Sayılı Kanun’un 5. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca;

“Araçlarını motorlu araç tescil belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahiplerine 20.342 TL Türk lirası idari para cezası uygulanır. (bu rakam 2023 yılına ait rakamdır, her sene güncelleniyor)

Ayrıca, araç on beş gün süre ile trafikten men edilir.

İşleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın aracın bu maddenin üçüncü fıkrasına aykırı olarak kullanılmaması hususunda gerekli tedbirleri almak ve denetimini yapmakla yükümlüdür. Araç, bu maddenin üçüncü fıkrasının;

( a ) bendinin ihlali hâlinde altmış gün,

( b ) bendinin ihlali hâlinde otuz gün,

( c ) bendinin ihlali hâlinde ise on beş gün süreyle trafikten men edilir.” Kaynak:2918 Sayılı Kanun 

Bu Karayolları Trafik Kanunu cezalarına itiraz prosedürü de cezanın mahiyeti ve idari bir yaptırım ile birlikte uygulanıp uygulanmadığına göre değişmektedir.

 

Korsan Taksicilik Nedeniyle Trafikten Men (araç bağlama) İşlemine Nasıl İtiraz Edilmeli?

 

Bilindiği üzere şehirlerde ve belediye içerisinde sadece Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetki belgesi sahibi turizm araçları ve özel taksi plakasına sahip taksiler yolcu taşımacılığı yapabilmektedir. Ancak polislerin hukuka aykırı uygulamaları ve korsan taksiciler hakkında süregelen yaygın yanlış inançlar nedeniyle; korsanla alakası olmayan kişilerin işlettiği araçlara (son zamanlarda bu araçlara çeşitli mobil uygulamalar nedeniyle motorsikletler de eklenmiştir) karayolları Trafik Kanunu’nun EK 2/3 maddesine göre idari işlem uygulanmakta ve para cezası kesilmektedir.

Kişilerin araçları korsan taksicilik faaliyetinde kullanıldığından bahisle 60 gün süreyle trafikten men edilmektedir. Eğer sizin de aracınız 60 gün süreyle trafikten men edildiyse mahkeme kararı ile bu men işlemini kaldırmak ve aracına kavuşmanız mümkün.

Ticari olarak kullanmadığınız halde sanki öyleymiş gibi kesilen Ek2/3 maddesi uyarınca trafikten men işleminin size tebliğinden sonra 60 gün içerisinde İdare Mahkemesi’nde dava açılması gerekmektedir. Size cezayı hangi trafik şube kestiyse o bölgedeki idare mahkemeleri yetkilidir. 

 

Korsan Taksicilikten Araç Bağlanması İşlemi İptali Davasında Yürütmenin Durdurulması

 

Korsan taksicilikten araç bağlanması halinde yukarıda da bahsettiğimiz üzere yürütme durdurma talepli iptal davası açmalısınız. Bu yürütme durdurma talebinde bulunurken iki husus önem arz ediyor:

  1. Davalı idarenin savunması alınmaksızın ivedi olarak yürütme durdurma kararı alınmasın talep etmek suretiyle araç bağlanması (trafikten men) işleminin yürütmesini durdurmayı talep etmelisiniz.
  2. Yürütme durdurma verilmez ise sonradan telafisi imkansız zararların doğacağını özel kanunlar uyarınca 15 gün içerisinde karar verilmesi mecburiyetinde olunduğunu hukuk dili ile izah etmelisiniz.
Scroll to Top