Öğretmen Güvenlik Soruşturması Olmsuz Sonuçlanırsa Örnek Karar

4 Yorum / Yazan /

En son şu tarihte güncellendi: 19 Şubat 2024

Milli eğitim bakanlığına bağlı olarak öğretmen, okul müdürü, müdür yardımcısı ya da kadrolu personel olarak çalışacaksanız güvenlik soruşturmasından geçmeniz gerekmekte olduğu hepimizin malumu. Hain darbe girişiminden sonra özellikle milli eğitim bakanlığı ve savunma bakanlığına bağlı organlar titizlikle temizlenmiştir. Bu temizlikten sonra bir daha asla böyle veya buna benzer bir şeyin olmaması için özel düzenlemeler yapılmıştır. Mesela 675 Sayılı kanundaki devlet memuru olma kıstaslarından birine “güvenlik  soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olmak” eklenmiştir. Bu durum ise daha evvelden alelade kurumlarda sıradan pozisyonlarda çalışacak memurlar için yapılmadığından mütevellit beraberinde ilk etapta karışıklık doğurmuştur.

ÖNEMLİ NOT: ÖĞRETMENLER İÇİN GÜVENLİK SORUŞTURMASI KOMPLE KALKMIŞTI ANCAK MECLİSTEN  ÇIKAN KANUN İLE TEKRARDAN GETİRİLİP UYGULANMAYA BAŞLANMAK ÜZERE

Zira güvenlik tahkikatının her bir memur için 3735 sayılı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliğindeki hükümlere göre yürütülmesi gerektiğine dair karar; teoride hoş, pespembe bir hayal ancak pratikte ilk etapta uygulama sorunları doğuracak nitelikte radikal bir karar olmuştur. Neyse ki; ülkemizdeki uzman, ehil hukukçular mevzuattan ileri gelen bu problemleri; uygulama sırasında çok pratik methodlar ile çözmeye çalışmış ve hatta bunu başarmışlardır. Bu aşamada güvenlik soruşturmasından sağ salim geçebilmeniz için her yerde bulunmayacak tüyolar için şu makaleye göz atmanızı öneririm. Bunun en büyük örneklerini birazdan kesitlerini buraya koyup yorumlayacağım örnek Danıştay Kararlarından görebileceksiniz.

Cinsel Taciz HAGB’si Öğretmen Adayı Örnek Karar

Aşağıdaki karardan da görülebileceği üzere sırf cinsel tacizden ötürü HAGB’nin var olması öğretmenlik kariyerinin engellenmesi için tek başına engel teşkil etmez. Bu karar doğru bir karardır. Zira cinsel taciz ile cinsel saldırı aynı şey değildir. Yanlış yerde yanlış zamanda var olmanız bu suçun şüphesi altında olmanıza yeter de artar. 

 

 

Öğretmen Güvenlik Soruşturması Bir Başka Karar

“Dosyanın incelenmesinden, … Lisesi Edebiyat Öğretmeni olarak görev yapmakta iken Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim-Öğretim Genel Müdürlüğünün 18.12.2000 gün ve 2000/115 sayılı Genelgesi doğrultusunda yurtdışındaki öğretim kurumlarının öğretmen ihtiyacı için açılan sınava kabul edilen davacının; Mesleki Yeterlilik adı altındaki yazılı, Temsil Yeteneği Mülakatı adı altındaki sözlü sınavlarda başarılı olduğu, Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığınca düzenlenen “Türk Cumhuriyetlerini Tanıtım ve Uyum” seminerine katıldığı, ancak davacının Eğitim-Sen”e ait yasak yayın bulundurmak ve izinsiz afiş yapıştırmak suçlarından yakalanarak adli mercilere sevkedildiği gibi hakkında elde edilen istihbari bilgilerinde olumsuz olması nedeniyle yurtdışında görev almasının uygun görülmediği belirtilerek dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir. Olayda, davacının yurtdışında görev almasının genel güvenlik ve asayiş yönünden ne gibi sakıncalar yaratacağının somut olarak ortaya konulamadığı, dava konusu işleme dayanak alınan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması sonucu elde edilen bilgilerin bir kısmının ilgilinin üyesi bulunduğu Eğitim-Sen adlı Sendika adına yürütülen etkinliklere ilişkin bulunduğu, ancak bu etkinlikler nedeniyle asli görevini (eğitim-öğretim hizmeti) aksattığı yolunda somut bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi devlet memurlarının sendikal etkinliklerini yasaklayıcı bir kuralın da bulunmadığı, yasaklanmış yayın bulundurmak suçundan Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiği, izinsiz afiş yapıştırmak suçundan Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinde beraat ettiği, diğer bilgilerin ise geçmiş yıllara ait soyut ve dayanaksız iddialardan ibaret, niteliği itibariyle hukuki bir delil olarak kullanılması mümkün olmayan tamamen istihbari nitelikte bilgiler olduğu, idarelerin kamu yararı amacı ve hizmetin gereklerini gözeterek bir hizmetin görülmesi için belli niteliklere sahip kişilerin seçilmesi konusunda genel takdir yetkisine sahip oldukları açık ise de davalı idarece yöntemine uygun olarak açılan sınavda başarılı olan davacının hakkında yaptırılan “arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması” sonucunda tesbit edilen hususlara dayanılarak yurtdışı göreve gönderilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”   Danıştay ikinci daire 2004/1029 Esas, 2004/1456 karar sayılı kararından kesit:
“Kamu görevine atama yapıp yapmamak konusunda idarenin sahip olduğu takdir yetkisi sadece “boş olan kadroya atamak veya atamamak” konusuna ilişkin genel bir yetki olup, bu kadroya atanacak kişinin tutum ve davranışları üzerinde değerlendirme yapma yetkisini içermez. Başka bir ifade ile idare boş olan bir kadroya atama yapmak için harekete geçtiği andan itibaren bağlı yetki içine girer. Bu sürenin sonunda artık yasada ve yönetmeliklerde belirlenen niteliklere sahip olup, yarışma ve yeterlik sınavını kazanmış olanlar arasından sırası ile atama yapmak zorundadır. İdarenin bu niteliklere sahip olanlar arasında “ilgilinin tutum ve davranışlarına” göre seçme hakkına sahip olduğunu kabul etmek Anayasa ve Yasa ile belirlenen özelliklerin bir yana bırakılarak, atama işlemini yetkili makamın sübjektif değerlendirmesine bırakmak anlamını taşır ki, bunun sınırını belirleme olanağı yoktur. Böylesine sübjektif değer yargılarına bağlı olarak kullanılacak takdir yetkisinin keyfiliğe dönüşmesi muhtemel olduğu gibi, böyle bir uygulama Anayasa”da ifade edilen “kanun önünde eşitlik” ilkesinin ve “kamu hizmetine girme hakkının” ihlali niteliğini taşır. Bu hukuki durum karşısında, davalı idarenin güvenlik soruşturmasına ve yine bu soruşturma sonucu elde edilen “tutum ve davranışlarıyla müfettişlik görevini olumlu bir şekilde yürütemeyeceği görüşünü kuvvetlendiren ibareler olduğu” şeklindeki somut olmayan bilgilere dayanarak davacının atamasının yapılmaması yolundaki dava konusu işleminde hukuka ve Anayasaya uyarlık bulunmamaktadır.” Danıştay 5 Daire 2001/5253 Esas, 2003/796 Karar sayılı kararından kesit:

Yukarıdaki kesitlerde geçen birkaç cümle çok değerli sevgili okur. “subjektif değer yargılarına bağlı olarak kullanılacak takdir yetkisinin suistimallere, keyfiliklere dönüşebilme riski, tehlikesi çok yüksektir“; “böylesi durum Anayasada belirtilen herkes kanun önünde eşittir ilkesine terstir ve esas güvenlik zaafiyetini yaratacak niteliktedir”,  “soyut ve dayanaksız, elle tutulur olmayan, tek başına yeterli ve tüm şüphelerden arındıracak kadar kuvvetli diyebileceğimiz harici ve/veya esas delil/deliller olmadığı takdirde istihbari nitelikteki bilgi ve belgelerin hukuken değersiz olduğunun kabulu gerek”.

Bu ve bunun gibi bir düzine daha cümlenin dilekçenizde yer edinmesi hukuken etkili ve sağlam bir dilekçe yazmanız için zaruridir.

Ayrıca mesela eğer öğretmenlik için güvenlik soruşturmanızın olumsuz sonuçlanması dolayısıyla mesleğinize başlayamadıysanız yapmanız gereken şey linkteki makalede de belirtildiği üzere idare hukukunun güvenlik soruşturması ile ilgili bölümünden uzman bir hukukçudan destek alıp dava açmaktır.

Ayrıca öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik için güvenlik soruşturması ne kadar sürer diye sormanız biraz yersiz olacaktır zira bu süreler son derece muğlak ve belirsiz olup kişiden kişiye yoğunluğa, zamana, o dönemki iş yüküne bağlı olarak değişecektir arkadaşlar. 1 seneye kadar bu soruşturmaların sürdüğü görülmüştür. Yine tahkikatın uzun sürmesi, bir türlü sonuçlanmaması illa olumsuz sonuçlanacağı anlamına gelmemektedir. Yani etraftan duyduğunuz asılsız dedikodulara, temelsiz söylemlere itibar edip de moralinizi allak bullak etmeyiniz lütfen. Bu soruşturma sürecinde kendinizi geliştirmeye bakın, bol bol kitap okuyun, internet üzerinden iş fikri, ek gelir imkanı yaratın. Yani illa bir yere saplanıp kalmak zorunda değilsiniz. Hem bu sayede kendinizi psikolojik olarak fazla yıpranmış ve baskı altında hissetmemiş olursunuz. “Eğer orası olmaz ise şurada şöyle bir imkanım var” diyebilmelisiniz kendinize. Aksi halde bu süreç sizin için gerçekten çok yıpratıcı ve hayat boyu izler bırakacak nitelikte olacaktır.

Yine şu karar burada dursun: Cinsel Taciz Suçundan HAGB örnek karar-Güvenlik soruşturmasına etki etmeyeceği ile ilgili emsal karar Bu kararda bir öğretmen cinsel tacizden HAGB’si olmasından ötürü güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasından eleniyor ancak buna rağmen davayı kazanıp görevine başlıyor. Kendisi halen çalışmaktadır ve öğretmenlik yapmaktadır. İlgili suçu ise henüz üniversitede iken işlediği iddia edilmektedir.

Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelenlerle İlgili Emsal Kararlar Ve Dokümanlar

İlgili İçerikler

4 thoughts on “Öğretmen Güvenlik Soruşturması Olmsuz Sonuçlanırsa Örnek Karar”

  1. L.Dyp

    Merhaba,
    Öğretmenim ve Eylül ayında atamam yapılacak. Benim sicilim temiz. Yalnız babam siyasi suçlu olarak ceza aldı yardım ve yataklıktan. Öğretmenlerde aileye bakılıyor mu? Mülakatta elerlerse suçun şahsiliği ilkesine dayanarak dava açıp kazanma ihtimalim var mı?

    Yanıtla
      1. Av Mehmet Görünmez
        Av Mehmet Görünmez

        Genel bilg: Sahteclik suçu yüz kızartıcı suç olarak değerlendirilmektedir. Ancak bundan ötürü HAGB almış olmak öğretmenlik güvenlik soruşturmasında kesin engel değildir.

        Yanıtla

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top