İş Sözleşmem Feshedildi Ne Yapmalıyım?

En son şu tarihte güncellendi: 30 Ağustos 2020

UYARI NOTU: Bu içerik “iş sözleşmem feshedildi ne yapmalıyım” diye üzülen işçi kardeşlerime ve zerre hukuk bilgisi olmayan vatandaşlara yönelik yazılmıştır. Ayrıca bu içerik bir akademisyen makalesi falan değildir. Yazılırken zerrece jargon, üslup, şekil, format kaygısı güdülmüş değildir. Beklentiniz akademik makale okumak ise bu siteyi terk ediniz ve hiç vakit kaybetmeyiniz. Bu içerik; benden daha saygın, daha üstün ve daha bilgili olan yaşlı profesör büyüklerime ve değerli akademisyenlere yönelik olmayıp hedef kitlem olan vatandaşlara “anlaşılır ve okunabilir olma” kaygısı ile yazılmıştır.

Temel bilgiler ve soruları geçip doğrudan “iş sözleşmesi feshedilince ne yapılacağına dair” olan kısıma ışınlanmak için linke tıklayabilirsiniz. Ancak yine de azıcık sohbet etmek isterseniz aşağıya göz atmanızı öneririm.

En Çok Sorulan Sorular

Sözleşmemin süresi dolmadan durduk yere böyle feshedilmesi hukuka uygun mu?

Elbette kanunda sayılan hukuka uygunluk halleri söz konusu değil ise bu yapılan açıkça hakkın kötüye kullanımı olacaktır. Aşağıdan hangi hallerde sözleşmenizin süresinden önce feshedilebileceğini öğrenebilirsiniz

Hemen göreve dönme mümkün mü? İçilerin hangi hakları var?

İşçilerin bu gibi hallerde birden fazla hakkı vardır. Bu hakları belirli sıra halinde kullanmaları gerekmektedir. Aksi halde talep reddedilebilir ve hak kaybı doğabilir.

Kalan ücretleri nasıl geri alabilirim?

Haksız fesih nedeniyle o ana kadar çalışmış olduğunuz dönemler için hak kazanmış olduğunuz ücretler bir yana bir de çalışamadığınız dönemler için ücrete hak kazanırsınız. Bunların hesaplanmasında ince ve ufak ayrıntılar söz konusudur. Yani kabataslak ve üstünkörü bir hesaplama ile katiyen talepte bulunulmaması gerekiyor. Aksi halde borçlu çıkılması bile söz konusu olabilir.

İş sözleşmesi kendi kendine uzar veya belirsiz süreli (süresiz) hale gelir mi?

İş sözleşmesinin kendiliğinden (resen) uzaması veya belirsiz süreli hale gelmesi mümkündür. Bunun için işçinin çalışmış olduğu işin niteliği, kapsamı, süresi, bütçesi gibi özellikler değerlendirilir. Ayrıca işveren sözleşmenin feshi için itiraz etmez veya sözleşme bitiminde çalıştırmaya devam ederse bu takdirde süresiz sözleşmenin gündeme gelmesi söz konusu olabilir.

İş sözleşmem feshedilince arabulucuya başvuru zorunlu mu?

Eskiden böyle bir zorunluuk yoktu. Ancak iş kanununa eklenen yeni hükümler nedeniyle dava açmadan evvel arabulucuya müracat şartı getirilmiştir. Bu sebeple maalesef ki vakit kaybı olmaktadır.

***

[expander_maker id=”1″ more=”Geyik kısmı Görüntülemek İçin Tıkla” less=”Geyik Kısmı Gizle”]

Değerli okur; BAZI hükümetler, büyük devlet kralları tarih boyunca kendi tahtlarını sallayabilecek ve birtakım değişiklikler yapabilme kapasitesi, potansiyeli olan herkese kök söktürmüştür. Hapishanelere doldurmuştur. Güçsüzlerin bir araya gelerek oluşturduğu “kollektivist ve paylaşımcılık esaslı örgütlenmeleri” çoğu zaman ya şer odağı ilan etmiş ya da sübap haline getirilerek işlevsizleştirilmiştir.İktidar egemenliği tarih boyunca hiçbir zaman acizlere, vasıfsızlara ve zayıflara ait olmamıştır. Egemenlik tarih boyunca çoğu kez kayıtsız ve şartsız güçlünün olmuştur.  Toplum dediğimiz şey ise medya gücünü elinde bulunduran bir avuç varlıklı, elit azınlığın kontrol ettiği kalabalık kitleler ve sürüler topluluğu olmuştur…

Bu sendika, sivil toplum örgütü gibi kollektivist oluşumlar ise 21. yüzyılın şu bilgi çağında birer rant kapısına çevrilmiş ve el altından dev sermayedarların emrine amade hale getirilmiştir. Buralar artık işçi oyalama mekanizması haline gelmiştir. Siz işçi kardeşlerimin aydınlanmasını istemeyen karanlık güç odakları bu iyilik meleği kollektivist örgütleri birer maşa, paravan, valf (subap) mekanizması haline çevirmiştir. Ne zaman ki işçiler kızışırlar, gerçekten sinirlenirler; hooop hemen “bir eylem ya da basın açıklaması” ve bunun sonucunda işçilerin gazı alınmış olur.

Diyeceğim o ki; bilgi çağının bu karanlık döneminde artık sendikalara güvenmeyin ve bunlardan esaslı bir iyilik beklemeyin. Bu köhnemiş, yozlaşmış ve işlevini yitirmiş kurumları vakit kaybetmeden terk etmenizi öneririm. Buralardan size önerilecek avukatlara da itibar etmeyin. El altından yurt dışı istihbarat kuruluşları, dev sermayedarlarla kol kola gezdiği iddia edilen ve sadece onlara hizmet ettiği iddia edilen, onlara çalıştığı iddia edilen bu sendikaların tepesindeki isimlerin; sizin iş davanızdan komisyon, pay almasına müsade etmeyin. [efn_note]Bu paragrafta yazdıklarım bir iddia olup bazı araştırmalarda, kitaplarda bunlara ilişkin kanıt teşkil edecek emareler sunulmuştur. Buna ilişkin haberlerden bir tanesini şu linkten inceleyebilirsiniz: https://eksisozluk.com/sendika–47107  Ayrıca ekşiden kaynak olmaz demeyin, olur, hem de bal gibi olur…[/efn_note]

Tek başınıza dimdik yürümenizi öneririm. Büyük yaratıcı sizin yolunuzu açacaktır. Gerçekten başarılı olan ve dünyayı değiştiren çoğu lider tüm bu başarılarını insanlar sayesinde değil de insanlara rağmen elde etmişlerdir. Yani yanlızlık sizi korkutmasın.

Size bu hakikatleri tarih hocanız ya da anneniz, babanız vermez. Zamanı geldikçe  doğa bunları birçoklarına zoraki ve en acı şekilde öğretir.  Doğa en acımasız diktatördür demişler. Kendisi; zamanı geldiğinde annenizi ve babanızı ve hatta çevrenizde gördüğünüz herkesi türlü türlü işkenceler edip öldürecektir, dalga geçecektir, felç edecektir, kötürüm edecektir, şizofren edecektir, yatalak hale getirecektir… Üstelik tüm bunlar için kimseye hesap dahi vermeyecektir. Doğanın ceza sorumluluğu yoktur. O kimseyi iplemez. En afili diktatörü bile vakti zamanı gelince lime lime edip yok edebilme ve de üstüne dalga geçebilme, çay demleyip gülümseyebilme kudretine sahiptir. Eski Türk’lerin doğaya tapan paganlardan oluşması boşuna değildir. Çünkü doğa son derece esrarengiz ve güçlüdür. Biz insanlar bilinmez ve güçlü olana tapınma eğilimi sergileriz.

Güç ve hukuk; çoğu zaman Google Adwords ya da Facebook Reklam bütçesi fazla olanın veya iyi şov yapanın, edebiyattan iyi anlayanın, iyi tiyatro yapanın olmuştur. Kurallara ve kanunlara uydurulmuş entrikalar ve hileler  konusunda usta olanın yanında olmuştur. Kötüler, namussuzlar, en nitelikli ahlaksızlar çoğu zaman kazanmıştır. İyi olanlar ise sadece masallarda ve çocuk kitaplarında kazanmıştır.  Zayıflar ise çoğu kez suçlu ilan edilip hapsedilmiş veya sair sebeplerden ötürü telef olmuştur.

Bu dünyanın ‘acımasız ve tiksinç kuralları‘ üç aşağı beş yukarı bu şekildedir. Ben de çok isterim size burada adalet masalları anlatmayı. İyilik yapmaktan ölen teletabilerin hüküm sürdüğü, kelebeklerin uçuştuğu, sadece iyi bir çocuk olanların şirinleri görebildiği dünyaları anlatmayı. Ama olmadı işte. Olmadı, bunu başaramadım.

Belki sadece iyi olanın kazandığı öbür dünyalar vardır. Ancak bu lanet olası dünyada sadece ama sadece en iyi manipulatörler kazanmıştır ve büyük ihtimalle ilelbet öyle de kalacaktır… Ben bu devletin ruhsat verdiği bir avukat olarak hakikat bildiklerimi buraya yazmakla mükellefim. Belki bu cümlelerim yüzünden bir gün ruhsatımı bile alabilirler. Ancak umrumda bile değil. Baronun vereceği cezalar gerçekleri korkutamaz. Bu yola çıkmadan önce bir söz verdim: “Bu sitede sadece hakikatler yer alacak, saçmalıklara ve masallara yer olmayacak.

Biz bu yola kefenimizle çıktık evelallah. 🙂

Hakikatlerin baronun verdiği dandik ruhsatlara veya yüklü miktarda Adwords bütçesine veyahut noterden tasdikname falan almaya ihtiyacı yoktur. Hakikatler engellenemez, yok edilemez. Sadece bir süreliğine görmezden gelinebilir. Görünmez kılınabilir. Siz hakikatleri dokundukça onlar daha da büyürler ve iyice yayılırlar. Bunu bilen krallar ve diktatörler en acımasız ve heybetli suçlulara bile dokunabilirken hukukçulara fazla dokunamamışlardır. Çünkü onlara dokundukça değişimlerin, yıkımların beraberinde geldiğini çok iyi bilmişlerdir.

İş sözleşmesi feshedilen işçi güçlü taraf olan patronların gazabına uğramıştır. Patron işçi ile dalga geçmiştir. “Ben güçlüyüm ve bu gücü kullanıp seni süründürüyorum, perişan ediyorum ardından da dalga geçip kahkaha atıyorum” diyen patron işçiyi yenmiştir. İşçiler çoğu zaman  güçlü bir sihirbazla (uzman bir işçi avukatı ile) tanışana kadar patronlar kahkaha atmaya devam ederler.

İş hukuku avukatları bu çağın sihirbazlarıdır. Sihirbazlar nasıl ki halihazırdaki doğa kuralları ile bir süreliğine olsa da dalga geçen, onları kısmen ve geçici olarak alt eden kimseler ise işini bilen bir iş hukuku avukatı da aynı bir sihirbaz misali doğanın acımasız kanunları ile  geçici olarak dalga geçme ve o kuralları  geçici olarak alt edebilme potansiyeline sahip kişilerdir. Bir işçi her zaman ve her koşulda bir patrona yenilmek zorunda değildir. İyi bir iş hukuku hukukçusu patronları alt edebilir ve onların kahkalarını kesebilir. Onları hukuka uygun şekilde üzebilir.

[/expander_maker]

İş sözleşmesi feshedilmesi ile ilgili temel bilgiler

Bir patron ücret karşılığında emeğinizi sömürmesi için anlaşma yaptıysanız çoğu zaman kaybedersiniz. Çünkü dediğim gibi normlar hiyerarşisinde Anayasa ve İnsan hakları evrensel bildirgesinden bile üstte olan orman kanunları böyle buyurur:zayıf olan çoğu kez yenilmek zorundadır“.

Şeytanla pazarlık yapıp da karlı çıkmak nasıl ki mümkün değil ise bir patron ile anlaşma yapıp da kazanan taraf olmak çoğu zaman mümkün değildir. Burada patronları suçladığımı veya saçma sapan komunist propogandalar yapacağım falan zannetmeyin. Ben bu acımasız ve vahşi düzeni eleştirmiyorum ya da ne bileyim bu acımasız, vahşi düzene alternatifler falan getirmiyorum. Ne haddime böyle bir şey.  Doğaya saygı duyan ve sadece ona karşı diz çöken bir avukat olarak haddimi, sınırlarımı çok iyi biliyorum. Ben sadece halihazırda var olanı kendi bakış açımla betimliyorum.

Siz işçi kardeşlerime naçizane tavsiyem saçma sapan kaybedenler kulüplerine üye olup da ağlamak yerine “dijital pazarlama, algı yönetimi, satış teknikleri, yazılım ve diğer programlama dillerini” iyice öğrenmeniz ve patronları bu şekilde yenmeniz. Şu yazımıza muhakkak göz atınız: Örgütlenmek mi Yoksa Bağımsız ve Özgür Birey Mücadelesi mi? Sistem; siz bilinçli olursanız bir süre sonra ister istemez ehlileşecek ve daha ılımlı hale gelecektir. Rekabet ortamı öyle bir kızışmalı ki sadece en yetenkliler lider olup piyasada barınabilsin. Patronlarla başka türlü mücadele edemezsiniz. Saçma sapan örgütler ve sendikalar maalesef patronların gizli gizli finanse ederek sizi oyaladığı kurumlardır. Sizlere gerçek mananda kazanç sağlayamazlar. Sizi uzun vadede dolandırırlar.

Az öncekinin yanında şu makalemiz de ilginiz çekebilir: Daha Çok İşsiz ve Aç Kalan Kalabalıklar Nelere Yol Açacaktır?

——————————-

Şimdi iş sözleşmesi feshedilenlerin izleyeceği adımlara geçmeden önce bazı temel kavramlara değinmek istiyorum

——————————-

İlk olarak İş Kanunu’nu bu gerçekçi perspektifte yorumlamayalım;

İş Kanunu Madde 9 – Taraflar iş sözleşmesini, Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler.

İş Kanunu diyor ki kanunlarda yazan genel hükümlere uymak kaydıyla istenildiği şekilde iş sözleşmesi düzenlenebilir. Ancak tabi dürüstlük kurallarına ve diğer mevzuata aykırı olarka sözleşme düzenlemek hukuka uygun olmayacaktır. Mesela kimse sizinle “kölelik sözleşmesi” düzenleyemez.  Düzenlese dahi bu sözleşme hukuka uygun olmayacaktır. Eğer kanunlara ve dürüstlük kurallarına aykırı sözleşme düzenleyen bir işvereniniz var ise o sözleşmeyi hiç çekinmeden bizzat patronun önünde yırtıp atabilirsiniz.

Madde 11 – İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.

Bazı uyanık patronlar işçileri ile süresiz kontrat imzalamak istemez. Çünkü işler sarpa sardığında ve sistemin kaçınılmazı olan ‘ekonomik kriz‘ geldiğinde sizi gönderip kaçmak isterler. Bunu yapmak için süreli sözleşmeler çok daha cazip olacaktır. Bu süreli  sözleşmenin arka arkaya yapılması ve bu yöntemle işçinin uyutulması, kandırılması yasalara uygun olmayacaktır. Kanun koyucu buna engel olmak için elinden geleni yapmıştır. Buna rağmen uygulamada maalesef işçilerin birçoğu zincirleme yapılan süreli sözleşmelerle çalıştırılmaktadır. İşçiler nasolsa hakkını aramaktan aciz diye, nasolsa her taraf işsiz ordusu ile dolu, birisi gitse diğerinin gelmesi 10 saniye sürer diye patronlar tarafından suistimal etmektedirler.

Madde 12 – Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli bir zaman ölçüt alınarak ödenecek ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatler, işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir. Herhangi bir çalışma şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem arandığında belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem uygulanmasını haklı gösteren bir neden olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçi hakkında esas alınan kıdem uygulanır.

Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi dikkate alınır.

Bu noktada da kanun koyucu işçiyi korumaya yönelik, somut ve pratik hayata dönük, pozitivist anlayışla yazılmış bir norm ortaya çıkarmış. Yani patronların saçmalıklarına, sömürüsüne bir derece olsun ket vurmak istemiş.

Süresiz iş sözleşmesi fesih süresi

Süresi belli olmayan iş sözleşleri feshedilmeden evvel bildirimde bulunmak gerekir. Bu bildirimi yaptıktan belirli süreleri geçtikten sonra iş sözleşmesi feshedilmiş sayılır. Eğer ki kıdem, fazla mesai gibi tazminat hakkı söz konusu ise bunların da ödenmesi zaruridir. İş kanunu madde 17 bu konuda çok net ve somut bir tablo çizmiştir:

Madde 17 – Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

İş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,

Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek

zorundadır.

3 yıldan fazladır iş yerinde çalışıyorsanız 2 ay öncesinde bildirim yapmak zorunda patronlar! Çünkü işçi taş yememektedir. Bu adamların iş bulması da kolay değildir. Zaten memlekette işsizlik %35 seviyelerine çıkmış. Gençler resmen ağaç kabuğu kemiriyorlar. Bu hazin şartlar altında işçiyi derhal şutlamak onu çok zor durumda bırakacaktır. Bu sebepten ötürü hak ihlali olursa “fesih bildirimi süresi kadar tazminata hak kazanmanız” mümkün.

İş Sözleşmesinin Feshedilemeyeceği Haller

a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.

c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine
getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.(1)

d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.

e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.

f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.

Yukarıda görüleceği üzere abuk subuk nedenlerle bir işçinin sözleşmesinin feshedilmesi kabul edilemez. Mesela onun ırk, din, siyasi görüş gibi hassas kişisel verilerine dayanarak işçinin sözleşmesini feshetmek katiyen hukuka uygun olmayacaktır.

Yine onun sendikal faaliyetlere katılması ya da hakkını aramak için çalıştığı şirkete karşı yasal başvurulardan bulunması, dava açması engel olmayacaktır.

Bir işçinin atılabilmesi için ortada somut, elle tutulur ve geçerli sebeplerin olması gerekmektedir. Bunları bu makalenin içerisinde farklı bir alt başlıkta ele alacağız. Yine sade, steril ve anlaşılır dil kullanmaya gayret edeceğiz ki 7’den 70’e herkes anlayabilsin ve haklarının bilincinde olsun.

İş sözleşmesi feshedilme usulü

Madde 19 – İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.

İş sözleşmesi feshedilirken işverenler belirli prosedürlere, kurallara uymak zorundalar. Bunlardan en önemlisi fesih sebebinin size verilecek/gönderilecek tebligatta yazmasıdır. Çünkü aksi halde savunma hakkınızı kullanmanıza müsade etmemiş olacaklardır. Bu takdirde de bir tür yargısız infaz söz konusu olacaktır. Böyle bir şey tek kelime ile kabul edilemez.

Bu savunmaların her birinin yazılı olması ve ileride dava açıldığı zaman delil olarak kullanılabilmesi için şirket yetkililerinin kaşesinin, imzasının olması önem arz edecektir. Aksi takdirde sizin lehinize bir durum olduğunda bu evrakların bizzat şirket yetkilileri tarafından imhası söz konusu olabilecektir.

İş sözleşmesi feshedilme nedenleri?

İşçi neden feshedebilir

• işin içeriği işçiyi hasta edecek, telef edecek, başına bela olacak ise

• işçinin işini yaparken yanında bulunan başka işçi veya patron kuduz, verem gibi bulaşıcı bir hastalığa yakalanırsa

• işveren işin niteliği hakkında yalan yanlış, abuk subuk bilgilendirme yapıp da işçiyi kazıklamaya teşebbüs ederse.

• patron işçiye ana bacı küfür ederse veya rızası olmaksızn cinsel şeyler yapmaya yeltenirse

• işçiyle veya aile aile üyeleri ile birlikte mafyacılık yapmaya çalışırsa, işçiye ve ailesine iğnelemeli laf atarsa/ korkutmaya çalışırsa, işçi veya aile üyelerine karşı kanunda suç teşkil eden fiilleri icra ederse, iftira atarsa

• işçilerden birisi diğer işçiler veya iş yerindeki başkaca şahıslar tarafından rızası dışında cinsel şeyler yapmaya zorlanırsa ve bu pis durumdan patron haberdar edilmesine rağmen halen kimse sesini çıkarmıyorsa

• patron pintilik yapıp da para vermekten imtina ederse

• İşçiye adet/parça başına anlaşılmasına rağmen verileceği vaat edilen iş verilmez ise işçinin çalışamadığı sürenin farkı tazmin edilmezse

• işçinin elinde olmayan zoraki sebeplerden ötürü 7 günden daha uzun süre çalışılması mümkün olmaz ise

Patron neden feshedebilir?

• İşçi iyice alkolün dibine vurduysa ve arka arkaya 3 gün sırf bu sebepten ötürü kafayı kırıp ruh hastalığına yakalanırsa. Yine bir ay içerisinde bu sebepten ötürü işe gelmezse

• bildirim sürelerini 1,5 aydan fazla aşan süre hastalık, kaza, doğum, gebelik hallerinden itibaren aşılması. İş sözleşmesi bu süreçte askıya alınırsa işçi para falan talep edemez.

• işçi sahte cv ile milleti kandırıp da işe girerse ve bu sonradan anlaşılırsa

• İşçinin işverene veya aile üyelerine ana bacı hakaret etmesi, hakaret etmesi, iftira atması

• İşçi kardeşimiz diğer işçilere cinsel şeyleri zorla yaptırmaya çalışırsa

• İşveren ailesine laf atması, ukala ukala konuşmalarla rahatsızlık vermesi, boş ve sataşma mahiyetinde huzur bozucu muhabbet çevirmesi, işçinin müptezel hale gelmesi, iş yerinde ot çekmesi

• İşverenin inancını yok edip kalbini kırmak, işverenin malını çalmak, patrona ait gizli şeyleri ortaya saçmak, sadakat ve bağlılık ilkelerine ayırı eylemler yapması

• işyerinde bir haftadan daha uzun süreli cezası olan ve cezası ertelenme imkanı olmayan cürüm işlemek (bakın arada ve kelimesi var, bu çok önemli)

• Patrondan icazet almadan arka arkaya 2 çalışma günü işe gelmemek, 1 ay içinde iki kez haftanın ilk iş gününe gelmemek (işlerin en çok biriktiği en yoğun gün olan pazartesi günü mesela), 1 ay içinde bu az önceki şartlar oluşmasa dahi 3 kez işe devam etmemek.

• İşçinin yapması gereken şeyleri kendisine söylenmesine rağmen yapmamakta ısrar etmesi.

• işçi o kadar çok kaytarmış olmalı ki sırf bu yüzden iş güvenliği bile tehlikeye düşmeli. Patronun mallarına bir aylık maaşıyla ödenemeyecek tutarda zarar vermiş olması. Bu zarar kasten veya taksirle olmalıdır. Yani muhakkak işçinin önemli ve makul ölçüde kusuru bulunmalıdır.

• İşçinin bir hadtadan daha uzun süre çalışmasına engel olan emrivaki bir sebebin ortaya çıkması

• İşçinin 17. Maddedeki bildirim sürelerinden daha uzun süre devlet tarafından hürriyetinin alıkonulması

Bu yukarıdaki meselelerle ilgili sorularınız var ise Aile ve Çalışma Bakanlığı’nın şu dipnottaki  [efn_note] https://ailevecalisma.gov.tr/tr-tr/sss/calisma-genel-mudurlugu/is-kanunu/ adlı sayfa işçi ücretleri hakkında sık sorulan sorularu güzelce derlemiş ve cevaplandırmış. İlk defa bir devlet sitesinde böyle başarılı ve işlevsel (işe yarar) bilgi görüyorum. Genelde hep traş yapıyorlar.[/efn_note] sitesinden inceleyebilirsiniz.

Tebrikler ışınlanma noktasına vardınız 🙂

İş sözleşmesi feshedilince izlecek adımlar

İş sözleşmeniz haksız yere feshedildiyse kötü ve basitetsiz bir patron ile karşı karşıya kalmış durumdasınız demektir.

21. yüzyıl’da 2000 yılından sonra birçok aydın ve düşünür modern kapitalist iktisadi sistemin çöktüğünü ve iş yapamaz hale geldiğini, bir yerlerde tıkandığını söylemiştir.

Esasında sistem çökmüş falan değildir. Sistem her defasında bir yerde tıkanıyordu.

Bu tıkanıklığın sebebi ise kollektivist ve paylaşımcılık adı altında kurulan örgütler, cemaatler, dernekler, gizli birlikteliklerdir. Ani bir refkeks ile “ne alaka, hadi oradan” demeyin. Öncesinde derinlemesine düşünün.

Eğer herhangi bir cemaate bağlı değilseniz bugün Türkiye’de bazı sektörlerde bir yere kadar yükselebilirsiniz. Belli bir yerden sonra tırmanmanıza izin vermezler. Önünüze set çekerler. Binbir bahane ile sizin ümüğünüzü sıkarlar ve en sonunda yasalara ve hukuka uygun şekilde şutlarlar.

Ancak bu şutlama hakkaniyete ve adalete uygun değildir.

Çünkü basitetsiz bir evlat sırf “Mardin’in bilmemne aşiretinin reisinin torunu“, “Süleymancıların marmara yönetcisinin yeğeni” diye kayırılıp aslında hiç hak etmediği ve hiç de layık olmadığı pozisyona getirilirse burada köklü ve gelecekte etkileri kelebek etkisi misali uzayacak düzinelerce probleme davetiye çıkarılmış olacaktır.

Pandoranın kapısı açılacaktır.

Basiretsiz ve esasında çok da yetenekli olmayan bu evlat hizmetler sektöründe lokomotif olan bir şirketi yeterince iyi yönetemeyecektir. Bu da beraberinde sistemde bir stres yaratacaktır. Boşluklar yaratacaktır. Bu stres işçilerin sözleşmelerinin yok yere feshedilmesine kadar etkiler doğurabilecektir.

Yetenekli ve gerçekten zeki olduğu halde hak ettiği pozisyonu; sebatay sevinin cemaatinden bir evladın ya da Süleymancıların, veyahut FETÖ’cülerin bilmemne kolunun bilmemne bölgesi sorumlusunun yeğeni doldurduğu için çok kızgın…

Patronu veya yöneticisi becereksiz, liyakatsiz olduğundan dolayı şirketi zarara soktuğundan ve bundan ötürü işçi çıkarılmak zorunda kalındığı için işçiler çok kızgın.

Birilerine yapılan torpiller, iltizamlar, kayırmalar nedeniyle yeterince işler kurulamadığı için girişimciler çok kızgın. Gelecekteki yetenekli müstakbel patronları hiç var olamadığı ve kendilerine iş veremediği için işçiler çok kızgın. Sistemin tıkanmasına yol açtıkları için kayırmacı ve torpilci olan örgütlere serbest piyasanın görünmez eli çok kızgın.

Bu kızgınlıklar teknolojik yeniliklerin ve inovasyonların da el vermesi ile dünya çapında birçok değişimler yaratmaktadır. Başta çoğu ülkeye aşırı milliyetçi liderlerin gelmesi olmak üzere çeşitli değişimler yaşanmaktadır. Sonucun ne olacağı ise muamma ve belirsizliklerle dolu.

Eğer ki basiretsiz ve beceriksiz bir patron yüzünden iş sözleşmeniz haksız yere feshedilmiş ise yapmanız gereken en etkili şey dava açmak olacaktır.

1. Aşama-Şirkete ihtarname

Sizi işten atan patronun şirketine heybetli ve hukuk diliyle yazılmış güzel bir ihtarname göndermek bazen yıllar boyu sürecek dev sorunları peşinen ve çok basit şekilde çözebilecektir.

Bunu uygulamazlar. Direkt dava açmaya, arabulucuya gitmye çalışırlar. Yanlış. Önce bir son kez patronla konuşun. İnanın patronların aklı sonradan çalışan insanlardır. Belki göndereceğiniz kapsmalı ihtarnameden sonra ciddiyetinizi ve başına gelecek olanları daha iyi tahayyül edebilir ve sizi hemen işe almak isteyebilir.

Bu ihtarnameyi siz hazırlayamazsınız. Yani bir işçi olarak hazırlamaya kalkarsanız ciddiye falan alınamazsınız. Gülerler. Hiç alınmak, gücenmek kırıkmak yok. Nasıl ki doktorluktan anlamayan adam amelliyat yapamaz ise hukuktan anlamayan adam da kalkıp adamakıllı ihtar mihtar yazamaz. Yok öyle bir şey!

2. Aşama-haksız fesih zorunlu arabulucu

Eskiden direkt dava açarlardır. Öyle arabulucuya falan gitmek yoktu. Ancak sonradan dava yükleri birikince ve davalar da adliyeyi iyice meşgul etmeye başlayınca ve gerek işverene gerekse işçiye ciddi masraflar çıkmaya başlayınca yurtdışından kopyalayıp yeni bir ara müessese getirdiler: Zorunlu Arabulucu!

Adından anlaşılacağı üzere bu adamlara gitmeden direkt dava açarsanız davanız Kanunu uyarına reddedilir. Ancak böyle bir hata yaptıysanız hemen üzülmeyin. Zira böylesi durumda mahkeme size arbaulucuya gitmeniz için bir mühlet verir. Eğer gidip de anlaşmazlık tutanağını mahkemeye sunarsanız davanız devam eder.

3. Aşama-Dava dilekçesi aşaması

Bu dilekçenin nasıl yazılacağı konusunda çok soru alıyorum. Özellikle de kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, çalışma ücreti, fazla mesai, AGİ (asgari geçim indirimi) gibi ücret kalemlerinin nasıl hesaplanacağı konusunda çok soru alıyorum.

Bunları biz iş hukuku alanına odaklanmış bazı avukatlar kolaylıkla hesaplayabiliyoruz. Elimizde güncel işçi alacağı hesaplama tabloları mevcut. Bunlara göre taleplerimizi dilekçelerimize yazıyoruz.

Eğer bu hesaplamayı yapamazsak ne olacak?

Bu takdirde mahkeme bilirkişi atayıp kendiliğinden resen bu hesaplamaları yapacaktır. Zaten biz hesaplamalar yapıp da taleplerimizde net ve somut rakam yazsak dahi mahkeme yine de iş hukuku alanında tazminat hesaplama konusunda uzman birisini bulup bu hesaplamaları yaptıracaktır.

Dava dilekçemizde ‘neyi ne kadar isteyeceğimizden‘ ziyade ‘neyi‘ isteyeceğimizi net olarak yazmamız gerek. Gerisi çorap söküğü gibi kendiliğinden gelecektir.

4. Aşama- Cevap dilekçesi aşaması

Karşı taraf yani patronun avukatı diyecek de diyecek. Size olmadık iftiralar  da atabilir. Moralinizi bozabilir. Hazırlıklı olun buna. Öyle hemen moralinizi de bozup üzülmeyin. Çünkü hakimler bu ucuz numaralarını yutmuyor. Bu aşamada eğer dosya bilirkişiye gittiyse ve geldiyse orada yazan rakamlara itirazlarınızı da sunabilirsiniz. Ancak eğer dosyaya henüz sunulmadıysa bu itirazlarınızı sonradan yapabilirsiniz.

5. Aşama- Bilirkişi Raporlarına İtiraz Aşaması

Bilirkişi raporları çoğu zaman sizin %100 lehinize olmaz arkadaşlar. Muhakkak itiraz edip daha makul ve ölçülü bir değer için itiraz etmeniz gerekebilir.  Bu itiraz için yanınıza teknik destek lazım olabilir. Çekinmeden ve paraya kıyarak bu desteği alınız. Aksi takdirde itiraz dilekçeniz anlamsız yazı yığınlarından oluşacak ve tek bir somut, pratiğe dönük bilgi içermeyecektir.

6. Aşama- Tanık dinletilmesi Aşaması

İş yerindeki davranış ve tutumlarınızı kanıtlamanız için tanıklar dışında daha etkili bir yol yok. Bu tanıklar da patronları satmamak için konuşmak istemezler. Zorla getirilseler bile lehinize konuşmazlar. Bundan dolayı davanın son zamanlarında işten ayrılmış birini kovalamanız gerekcektir. Eğer iş yeri büyükse mutlaka aylar içerisinde ayrılanlar olacaktır. Onlara ulaşıp tanıklık isteyin. Onların da davalarında siz tanıklık yapabilirsiniz. Bu aşama en çok zorlanılan aşamadır ne yazık ki. Ayrıca o işyerinde çalışıp da emeklilik yaşı yaklaşanları da telefonla arayabilirsiniz.

7. Aşama- Bölge Adliye Mahkemesi Aşaması

Dava siz kazansanız da kaybetseniz de bir üst mahkemeye taşınır. Burada da hukuka uygunluk değerlendirilmesi yapılır. Eskiden üst mahkemelerin sadece bozup geri gönderme yetkisi vardı. Ancak şimdilerde yerel mahkemenin görmediği eksiklikleri tamamlayıp onun adına bile karar verebilmektedir.

8. Aşama-Yargıtay Aşaması

Dosyanız eğer ki belirli bir haddi geçen tazminatı konu alıyorsa veya “sözleşme feshi” gibi hayat memat meselesi denilebilecek bir konuyu ele alıyorsa yargıtaya da gidebilir. Bu yeni aşamanın sizin için daha iyi. Yani dosyanız sadece istinafa kadar gidebilseydi bu durum hukuk güvenliği açısından çok sağlıklı olmayacaktı. Zira yapılan bir araştırmaya göre üst mahkeme yargıçlara kararlarında daha ‘cesur‘ davranabilmektedirler.

9. Aşama- Eğer Yargıtay da reddederse?

Bu saatten sonra artık yapılacaklar tükenmiş ve iç hukuk yolları neredeyse tükenme noktasına gelmiş demektir. Genelde şu aşamaya kadar reddedildiyse avukatlar buranın da üstü olan Anayasa Mahkemesi’ne müracat etmemektedirler. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin maalesef  ki kamuya mal olmamış kişilerin belirli rakamsal meblağlanın altındaki dosyalarına ayıracak çok fazla vakti yok. Ancak elbette siz yine de Anayasa Mahkemesi’ne kadar hakkınızı arayıp iç hukuk yollarını tamamen tüketin ki buranın da üstü olan AİHM’ne  (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne) başvuru şansınız olsun.

12 thoughts on “İş Sözleşmem Feshedildi Ne Yapmalıyım?”

  1. Merhaba Mehmet Bey; TEİAŞ’ta sözleşmeli işçi olarak çalışmaktaydım. Durduk yere sözleşmemi feshettiler. Halbuki daha 4-5 ay daha çalışmam gerekiyordu. Çok zor durumdayım. Bir de bunlara güvenip kredi falan çekmiştim. Ne yapmam gerekiyor?

  2. Hocam beni de sebepsiz yere işten attılar. Sözleşmemin süresi daha dolmamışken feshettiler. Kafam çok karışık. Dava açacaktım ama önce size danışayım dedim. Şirket yetkililerine sorduğumda sizi alacağız diyip oyalıyorlar.

  3. Hocam beni de durduk yere işten çıkardılar. Halbuki hiçbir suçum günahım yoktu. Herkesten fazla mesai yapıyordum. Bu kadar emek vermeme rağmen terbiyesizlik yapıp iş sözleşmemi feshettiler. Bu konuda yol gösterecek ehil birini arıyorum. Saygılar

  4. Mehmet bey merhaba benide ekonomik sıkıntımız var diye sozlesmemi feshettiler ihbarımı geliyorum suanda ama ekonomik sıkıntıları yok bütün satış faturaları tahsilatlar elimden geçiyor ihbarı gelmek istemiyorum 19.03 de feshettiler hala geliyorum 07.04 e kadar tam zamanlı çalıştım dilekçe vermiştim onayladılar şimdi ise onaylamadık diyorlar ayın 8 inden itibaren günlük 2 saat iş arama iznim 02.05 e kadar kullanacağım eksik kullandıklarım kalacakmış resmi tatillerde çalıştım haftalık 45 satten fazla çalışıyorum yemek çay saatlerim yok ben kıdem ve kötü niyet tazminatı alabilirmiyim

  5. Hocam benim de sözleşmem feshedildi. Bugün kağıt geldi. Gerçekten hayretler içerisindeyim. Hiç beklemiyordum. Sebep olarak da tamamen ifitra ve yalan dolu bir cümle yazmışlar. Muhtemelen aynı iş yerinde çalıştığım başka birisi tarafından patrona asılsız haber iletildi. Nasıl bir yol izlemem gerek. Lütfen siz de beni yarı yolda bırakmayın.

    1. Av Mehmet Görünmez
      Av Mehmet Görünmez

      Merhaba Mahir Bey; içinde bulunduğunuz zorlu hal ve vaziyeti gayet iyi anlıyorum. Yapmanız gereken şey hukuki süreci başlatmak için iş hukuku alanına odaklanmış herhangi bir avukat ile hakkınızı aramak ve feshedilen sözleşmenizden kaynaklı zararları karşılamak.

  6. Merhaba Mehmet Bey, ben taide 2 ocakta işe başladım, aynı hafta cuma günü beni üst yönetim kararıyla işten çıkarttıklarını söylediler ve hiçbir sebep sunmadılar. Güvenlik soruşturması olduğunu düşünüyorum ancak yazılarınızdan okuduğum kadarıyla o maddelerin hiçbirinin benim soruşturmamda çıkma ihtimali yok. Ancak sözleşmede bizlere ilk 6 ay içinde güvenlik soruşturmasında bir olumsuzlukluk çıkması durumunda işten çıkartabilecekleri yazıyor. Yine de dava açabilir miyim ?

  7. Hocam merhaba, 3 aylık deneme sürecim bittikten sonra 2 aya uzattılar. Sözleşmemin bitimine son 2 hafta kala haksız yere devem edilmeyeceğini söylendi (Yeni mezunum sanırım tecrübeli bir personel ihtiyaçları olduğunu gördüler) ama ekstra 2 ay daha çalışmışım gibi maaş vereceklerini söylediler. Bu durumda ne yapmak lazım?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top