Aile, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı güvenlik soruşturması ret gelirse

En son şu tarihte güncellendi: 31 Aralık 2020

Aile ve sosyal güvenlik bakanlığı diğer bakanlıklarla kıyaslandığında iş yükü ve çeşitliliği açısından en yoğun karmaşık olan bakanlıktır. Buraya bağlı, ilgili ve alakalı birimler şunlardır: “ÇASGEM, Ereğli amele sandığı, Devlet Personel Başkanlığı, İŞKUR, SGK, MYK(mesleki yeterlilik kurumu), Darülaceze başkanlığı

ÖNEMLİ NOT: MEMURLAR İÇİ GÜVENLİK SORUŞTURMASI KOMPLE KALKMIŞTI ANCAK YENİDEN GERİ GELMEK ÜZERE,

Merkez teşkilatında ise şu organlar vardır. Bu organlardan birinde işe girmek için müracaatta bulunmuş ve güvenlik soruşturması için form doldurmuş iseniz eğer ki haksız yere olumsuz sonuçlanma durumu söz konusu ise davanızı açacağınız yer bellidir: “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğüdür“.

Yukarıdan görebildiğiniz üzere organ sayısı bakımından bir hayli üstün olan Aile, Çalışma ve sosyal hizmetler müdürlüğünün nasıl işlevli ve etkin yönetilebildiği de muammaları ve soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Yani bu organlar biraz daha derli toplu olsa imiş sanki vatandaş açısından daha sağlıklı olacakmış. Mesela 10 tanesini sosyal birime, 5 tanesini Çalışma birimine, 5 tanesini de Aile birimine bağlanabilirdi. Neyse konumuzu dağıtmayalım.

Ne diyorduk? Eğer ki güvenlik soruşturması yönünden bir mağduriyet söz konusu ise dava açmak için tek bir tüzel kişiliği olan yeri seçiyorduk: Bakanlığı! Aksi halde İYUK 15 c fıkrası gereği idare hakimi tarafından doğru hasıma gönderilmek için tespit yapılır.

Bu aşamada kesinlikle bir hukukçu veya güvenlik soruşturması alanında uzman herhangi avukattan destek almanız zaruridir. Zira güvenlik soruşturmasından kaynaklanan iptal ve tam yargı davaları gerek İYUK yani İdari yargılama usul kanunu gerekse Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ve Anayasa Hukuku alanında uzmanlığı, belli ve spesifik bilgi birikimi gerektirmektedir. İş bu sebeple sakın ola kendinize güvenip de hukuki mücadelenizi tek başınıza veya ne idüğü belirsiz arzuhalciden hallice tiplerle yürütmeye kalkmayın.

Yine sizlere rehber olması için bu alanda yazmış olduğumuz dev rehberimizin linkini buraya yerleştiriyorum. Aile, çalışma ve sosyal hizmetler başkanlığı nezdinde yürütülen güvenlik soruşturmasının bakanlığın kusuru yüzünden olumsuz gelmesi
durumundan kaynaklanan hukuki ihtilafınızla ilgili olan mücadelenizde nelere dikkat etmeni gerektiğini bu linkteki dev rehberde bulabileceksiniz. Sade, anlaşılır ve akıcı bir dilde hukuki bilgiler edinebilir ve kafanızdaki birçok soru işaretine tatmin edici cevaplar bulabilirsiniz.

Bu aşamada güvenlik soruşturmasınız halen sonuçlanmadı ise ve sağ salim hukuka uygun şekilde bu soruşturmayı geçebilmek istiyorsanız şu makalemize de göz atabilirsiniz: güvenlik soruşturmasından nasıl geçebilirim.

Yazımı, görevsizlik, yetkisizlik ile ilgili örnek bir Danıştay kararı ile sonlandırıyorum. Bu konuyla ilgili daha fazla karara bana yazarak ulaşabilirsiniz. İçtihat bir dava dilekçesinde en önemli ayaklardan birisidir. Hakimlere örnek teşkil edecek nitelikte kararlar bulmak davanızın akıbeti yönünden mühimdir.


“2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Yasa ile değişik 46. maddesinin 2. fıkrası “Danıştay dava daireleri ile idare ve yergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay”da temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünü taşımaktadır.


Nihai kararlar yargıcın davadan elini çekmesi sonucunu doğuran ve bu suretle o davada yargılamaya son veren kararlardır. İdari bir uyuşmazlığın çözümü için bazı bilgi ve belgelerin getirilmesine ilişkin ara kararları ile usul hükümlerine aykırı düzenlenmiş olması sebebiyle bu aykırılık giderilmek üzere verilen dilekçe ret kararları veya yürütmenin durdurulması yada reddine İlişkin kararların uyuşmazlığı esastan çözmeye yönelik olmadıkları için nihai kararlar sayılmaları ve esas karardan önce verilmiş olan bu kararların temyize konu edilebilmeleri mümkün değildir.


Bir davaya bakmakta olan mahkemenin davanın görev noktasından reddine ilişkin kararlarının, bu kararlar nihai karar niteliğinde olduktan için, tek başına temyize konu edilebilecek olmasına karşılık aynı mahkemenin görevsizlik itirazının reddine yani davaya bakmanın kendi görev alanı içinde olduğuna ilişkin kararlarına karşı, esas karardan ayrı olarak tek başlarına temyiz yoluna başvurabilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. Bilindiği gibi idari yargıda görev konusu kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese bile, dayanın her evresinde mahkemelerce re”sen nazara alınması zorunludur. Buna göre, bir davaya bakmakta plan mahkeme görevsizlik kararı vermediği sürece o davaya bakmanın kendi görev ve yetki alanında bulunduğunu da kabul etmiş demektir. Başka bir anlatımla, davaya bakmakta olan idari yargı mercii görevsizlik kararı vermediği sürece, o mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde kendisini görevli ve yetkili görmüş olduğunun kabulü gerekir. Bu hususu saptamak için mahkemenin ayrıca görevli olduğuna dair bir karar yani “görevlilik karan” vermesi gerekmemektedir. Buna karşılık 2247 sayılı, Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunla konunun bir başka açıdan ve değişik düzenlemeye tabi tutulmuş olduğuna değinmek gerekir. Adı geçen yasanın “Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma” başlığını taşıyan 10. maddesi “görev uyuşmazlığı çıkarma, adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya başkanın sözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.


Yetkili Başsavcı ve Başkanun sözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının idari yargı yerlerinde dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.


Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.” hükmünü taşımaktadır.


Maddenin ikinci fıkrasında açıkça vurgulandığı üzere, idari yargı mercilerine açılan bir davada yargı merciinin re”sen yaptığı ilk inceleme üzerine uyuşmazlığın çözümünün kendi görev alanına girdiği sonucuna vararak dava dilekçesini işleme koyması halinde idarenin “dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan” görevsizlik itirazında bulunması ve bu itiraz üzerine mahkemenin konuyu inceleyerek “görevlilik kararı” yermesi, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmanın koşulları olarak öngörülmüş, üçüncü fıkrada ise görevsizlik itirazının mahkemece yerinde görülmesi halinde izlenecek yöntem saptanmıştır.


Sözü edilen düzenleme, başta da değinildiği gibi, salt olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına olanak tanınması amacıyla getirilmiş özel bir düzenleme niteliğinde olup; bu düzenlemenin mahkemenin görevsizlik itirazının reddine ilişkin kararının, yukarıda değinilen hukuksal durumu nedeniyle, tek başına temyize konu edilebilmesi gibi bir sonuç doğurması olanaklı değildir.


7.7.1987 tarihinde personel alımı için yapılan sınavda başarılı olan davacının güvenliksoruşturmasının olumsuz olması nedeniyle işe alınmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davalı idarenin savunmasında yer alan görevsizlik itirazının reddi yolunda Manisa İdare Mahkemesince verilen 18.11.1992 günlü, E:1992/518 sayılı karara karşı yapılan temyiz başvurusunun belirtilen nedenlerle incelenmeksizin reddine 1.4.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Güvenlik soruşturması davasında görevsizlik ve yetki ile ilgili karar: Danıştay 5. Daire E: 1993/1203,  Karar:1993/1433

 

Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelenlerle İlgili Emsal Kararlar Ve Dokümanlar

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top